"Taehyung, sevgilim. Buraya gelir misin? Sana bir şey söylemem lazım."
Ağzımda ki lokmayı hızlıca çiğneyip yuttum, "Hemen geliyorum Jiminie."
Oturduğum yerden kalkıp üst kata, yatak odamıza gittim, uzun zamandır beraber yaşıyorduk ve halimizden oldukça memnunduk.
"Efendim sevgilim."
Oturduğu yerden kalktı ve karşıma geçip ellerimizi kenetledi, "Yarın seni çok güzel bir yere götüreceğim, itiraz yok."
Gülümsememi durduramıyordum, onu onaylarcasına başımı salladım. Nereye götüreceğini merak etsem de yarın göreceğim için sorun etmiyordum.
"Yemek soğuyor, sen aşağıya in. Ben birazdan geliyorum."
Öne doğru uzanıp dudaklarımızı birleştirdim, benim için yaratılmışlar gibiydi. Aldığım çilek aromanın tadını seviyordum.
Nefes almak için geri çekildik, birkaç dakika sonra o aşağıya indi bende yatağı düzeltmeye başladım.
İşim bittiği zaman aşağıya, oturma odasına indim. Koltukta uzanmış televizyon izliyordu, masa topluydu.
"Rahatına bayağı düşkünsün sevgilim."
Geniş koltukta onun yanına uzandım ve ellerimi beline sardım, başımı göğsünün üstüne koydum böylece kalbinin atış ritmini hissediyordum.
"Beni iyi tanıyorsun, ne diyebilirim ki."
Dediklerine karşılık bir şey dememiştim, zaman çok hızlı geçmişti. Çıkmaya başladığımız ilk gün daha dün gibi aklımdaydı.
Bu iki yıllık süreçte çok olay yaşamamıştık, en son Seulgi aramıza katılmıştı. Geçmişi geçmişte bırakıp önümüze bakmıştık onunla.
Sonra Jiminie ile ayrı bir eve taşınmıştık, ailelerimiz bizi anlayışla karşılayıp beraber yaşamamıza izin vermişti.
Belime dolanan kollar sayesinde düşüncelerim dağılmıştı, başımı kaldırıp sevgilimin tapılası yüzüne baktım. Gözleri kapalı bir şekilde sarılıyordu bana.
İleri doğru kaydım ve dudaklarımızı birleştirdim, birkaç saniye sonra o da karışık vermişti. Tutkulu bir şekilde başlayan öpüşmemiz hızlandı ve durmak zorunda olduğumuzu bildiğim için zorla da olsa geri çekildim.
"Yarın nereye götüreceksin beni?"
Başımı göğsüne yasladım yeniden.
"Yarın görürsün."
.........
"Jiminie ben hazırım, ne zaman çıkacağız?"
Bardaktaki suyu son kez yudumladım ve tezgaha bırakıp mutfaktan çıktım. Jimin çantasına birkaç şey koyuyordu.
"Şimdi, hadi çıkalım."
Ayakkabılarımızı giydikten sonra evden çıktık. Arabaya binip gideceğimiz yere doğru sürmeye başladı.
"Yaklaşık bir saatimizi alacak sevgilim, gerekli şeyleri çantama koydum."
Onu onaylarcasına başımı sallayıp radyoya uzandım. Kanallarda bilmediğim ve benim tarzım olmayan bir sürü şarkı vardı. Rastgele bir tanesini açıp dinlemeye başladım.
Yol boyunca tek yaptığım şey sıkılmak olmuştu, geldiğimizde ise ilk önce ben arabadan inmiştim. Etrafa baka baka Jimin'in yanına yürüdüm.
Burada birkaç tane küçük evlerden vardı ve göl kenarı bir yerdi. Tam bir doğa içindeydik, dört tarafımızda ağaçlarla kaplıydı. Jimin elimi tuttu ve fazla uzak olmayan tepede ki eve götürdü.
"Burada ne yapacağız sevgilim?"
Oturma odasına geçtim, Jimin ise mutfağa gidip bir şeyler hazırlayacağı söyledi.
"Herkesten uzak birkaç gün geçireceğiz. Buna ihtiyacımız vardı."
Bizi düşünüyor olması beni mutlu etmişti. İstemsizce gülümseyip duruyordum.
Hazırladığı şeyleri yediğimiz zaman balkona çıktık, hava kararmıştı bile. Yer yatağına uzanıp gökyüzünü seyrediyorduk, benim olduğum tarafa doğru döndü ve elindeki çiçeği bana uzattı.
"Bunu nerden buldun?"
"Göl kenarında."
Elime alıp incelemeye başlamıştım, burnuma yaklaştırıp kokladığım zaman istemsizce hapşırmaya başladım.
"Taehyungie iyi misin?"
Elimde ki çiçeği aldı ve balkondan aşağıya attı, birkaç dakika sonra burnum akmaya başlamıştı.
"İyiyim, sanırım alerjim vardı."
Gülümsedim ve ellerimizi kenetledim.
"Kendini suçlama sevgilim, ben çok eğleniyorum."
O da bana karşılık gülümsedi.
"Uyuma vakti geldi, hadi yatalım."
Başımı onu onaylarcasına sallayıp ayağa kalktım, hayatımızı düzene sokmuştuk, erken yatıp erken kalkıyorduk, işlerimizi erkenden bitirip günün sonuna kadar beraber vakit öldürüyorduk.
Yatak odasına girdiğimiz zaman üstümüzde ki günlük kıyafetleri çıkarmış yerine geceliklerimizi giymiştik.
Yatağa uzandık ve birbirimize sarılır bir şekilde pozisyon aldık.
"Bugün için çok teşekkür ederim sevgilim, bu sürpriz benim için çok değerli.."
Başını eğdi ve göz göze gelmemizi sağladı,
"Sen daha fazlasını hak ediyorsun Taehyungie, iyi ki seni seviyorum."
Gülümsedim dediklerine karşı,
"Bende iyi ki seni seviyorum Jiminie, ruh eşim."
Ellerini belime sıkı bir şekilde sardı ve beni kendine çekti,
"İyi geceler sevgilim."
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
bu uygulama sıktı gençler napym giresim yok. neyse bu da final oldu, bi kontrol edip atarım.
