"Merhaba!"
Kafasını bir şeyler karaladığı defterden kaldırdı ve bana baktı.
"Ah, merhaba! Siparişinizi alabilir miyim?"
Sıcakkanlı gülümsemeyle, arkasındaki kahve isimleri yazan tabelayı gösteriyordu.
Gözlerimi kısıp birkaç saniye tabelanın üzerinde gezdirdim bakışlarımı.
"Filtre kahve alabilir miyim?"
"Tabii. İsminiz öğrenebilir-"
Gözlerini birkaç saniye yüzümde gezdirdi.
"Ah, siz Vera Hanımsınız. Birkaç gün önce gelmiştiniz."
Sıcak bir gülümseme bahşettim, gri saçlı kıza.
"Evet, ücreti ödemek için cüzdanı yanında olmayan şahıs bugün de geldi."
Hafifçe kıkırdadı.
"Ama neyseki bugün yanıma aldım."
Gözleri kısılıncaya dek gülümsedi.
"Peki. Isterseniz oturun siparişiniz hazır olunca sizi çağıracağım."
O -ne olduğunu bilmediğim- bir kapıdan içeri girdiğinde boş bir masaya oturdum.
El çantamdan okuma kitabımı çıkartıp, yağan yağmura karşın okumaya başladım.
Önüme konan plastik bardakla kitaptan gözlerimi ayırdım.
"Buyrun efendim."
Parayı uzattıktan sonra kapıya doğru ilerledim.
"Hoşça kalın."
"Hoşça kalın. Ve saçlarınız gezegenlere çok benziyor."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~To My Beloved Planet~ GXG
Romance'Çünkü yürekleri acıyan kadınlar ağlamazsalar ölürler.."
