"Malfoy!"
Draco duyduğu ses ile yüzünü buruşturup arkasına döndü."Ne var, Potter?"
Harry ve Ron ona doğru hızla yaklaşıp sonunda tam önünde durdular."Noel Balosuna Hermione ile mi gidiyorsun?"
Dedi Ron hemen. Draco bir an için durdu, şaşırdı. Ama bozuntuya vermeden bir şeyler zırvaladı."Şaka ediyorsun herhalde Weasley! Baloya Bulanık Granger ile gidecek değilim!"
Bulanık..
Eskiden olsa hiç acımadan söyleyeceği bu kelimenin sonuna 'Granger' ekleyince içi burkuluyordu."İkinizi dans ederken gördük Malfoy!"
Draco bakışlarını Harry' ye çevirdi. Ne zaman, nasıl gördüler anlayamıyordu. Biraz düşünüp doğruyu söylemeye karar verdi."Gördünüz öyle mi? Evet, doğru görmüşsünüz. Baloya beraber gidiyoruz!"
Ron ona biraz daha yaklaşıp öfkeyle yanıtladı.
"Bak Malfoy, Hermione bizim arkadaşımız. Ve sen onu defalarca kez aşağıladıktan sonra hiç bir şey olmamış gibi baloya davet ettin-""Davet ettim, ama o da kabul etti, değil mi? Granger kendi isteğiyle davetimi kabul etti."
"Ona ne dedinde ikna ettin bilmiyoruz. Belki de onu tehdit etmişsindir!"Draco öfkeyle cevapladı.
"Haddini aşıyorsun Weasley! Yoksa Granger baloya seninle gitmiyor diye mi bu kıskançlığın?"Ron' un yüzü kızarmıştı. Ama bozulduğunu belli etmeden cevap verdi.
"Hermione' den uzak dur Malfoy!"
"Hayır Weasley, durmayacağım. Şimdi karşımdan defolun gidin."Ron öfkeyle Malfoy' a saldıracakken Harry onu tuttu ve kolundan çekiştire çekiştire oradan uzaklaştırdı.
"Bıraksana beni Harry! Bırakta ona gününü göstereyim!"
Harry sonunda Ron' un kolunu bırakmıştı."Sakin ol Ron! Sadece baloya beraber gidiyorlar-"
"Hermione' yi bulmalıyız."
"Hayır, sakın! Sakın Hermione' nin üstüne gideyim deme!""Ama Harry-"
"Hermione bana güvenin demişti. Ona güveneceğiz. Eminim ne yaptığını biliyordur."~
"Harry ve Ron öğrenmiş."
Hermione şaşkınlıkla ona döndü.
"Sen nereden biliyorsun?""Sabah neredeyse benden hesap sordular."
Hermione öfkeyle Draco' ya yaklaştı.
"İnanamıyorum! Şu aptalların yaptığını görüyor musun-"O sırada oraya doğru yaklaşan ayak sesleri duydular.
"Bu sefer onları yakaladık."
Kısa bir miyavlama duyuldu ve ayak seslerinin şiddeti arttı.Hermione korkuyla Draco' ya baktı. Draco etrafına bakındı ve Hermione' yi hızla kolundan çekiştirdi.
Köşede duran, küçük bir dolaba önce onu soktu sonra kendide onun yanına girdi.
Dolabın kapaklarını kapattığında Filch ve Bayan Norris içeri girmişlerdi. Filch biraz etrafa bakınıp bağırdı.
"Kaçmış olamazlar!"Hermione dolabın içinde iyice Draco' ya sindi. Draco zerre korkmuyordu. Hatta halinden memnun görünüyordu.
Başını onun göğsüne yaslamış olan Hermione' ye bakıp sırıttı.
Bayan Norris etrafta biraz gezindi ve miyavlayıp dolabın önünde durdu.
"Kimse yok mu?"
Bayan Norris bir kez daha miyavladı ve ikisi birlikte kapıyı çarpıp sınıftan çıktılar.Hermione tereddütle başını kaldırıp hala sırıtarak ona bakan Draco' ya çevirdi bakışlarını. Başını yavaşça onun göğsünden çekti.
"İstersen biraz daha burada durabiliriz."
Hermione' nin yanakları kızarmıştı. Doğrulup dolabın kapağını açtı."Aptal Filch ve onun hayvanı bizi fark etmedi bile."
Dedi Draco gülerek.
"Ama yinede bu akşamlık çalışmasak iyi olur. Tekrar gelebilirler."
"Evet, haklısın."Kısa bir süre sessizlik oldu. Sonra Draco elini yavaşça Hermione' nin saçına doğru uzattı. Hermione korktu ama geri çekilmedi. Malfoy, Hermione' nin gözünün önüne düşmüş olan bir tutam saçı alıp kulağının arkasına sıkıştırdı.
Hermione bakışlarını Draco' nun büyük, mavi-gri gözlerine çevirdi yeniden.
Draco' da onun gözlerine dikti gözlerini, hafifçe gülümsedi.
"Görüşürüz, Hermione."Hermione burukça gülümsedi. Ona ismiyle seslenmesi garipti, ama hoşuna gitmişti.
"Görüşürüz, Draco."Draco sınıftan çıktığında Hermione hala olduğu yerde dikiliyordu.
İçi kıpır kıpırdı, nedense..•
•
•
•
•Baloya az kaldı.
Şu sıralar aklımda bir sürü hikaye fikri var.
Hikaye bittikten sonra da boş kalmıyıcak buralar, merak etmeyin. <3537 kelime
ŞİMDİ OKUDUĞUN
yule ball • dramione
Fanfictiongranger & malfoy { Noel balosu; Herkes bu muhteşem balo için heyecanlanır değil mi? Değil. Draco Malfoy henüz bir kızı davet etmemişti bile. Bir ağacın tepesine çıkmıştı yine, kimi davet edebilirim diye etrafı süzüyordu. O sırada ağacın altında d...