// chapter twelve • final //

4.1K 222 153
                                    

Hava kararmıştı, gökyüzü koyu lacivert bir görünüme sahipti şimdi.

Aşağıdan hala müzik sesleri geliyordu. Ama camlardan içeri giren rüzgar sesi, müzik sesini az da olsa bastırıyordu.

Uzun pencerelerin biraz altına oturdular. İkiside çok yorgundu.

"Plan işe yaramadı, değil mi?"
"Kimin umrunda?"
Dedi Draco, boğuk bir ses tonuyla.

"Boşuna uğraşmışız gibi hissediyorum."
Draco başını olumsuz anlamda salladı.
"Yanılıyorsun. Eğer o kadar uğraşmasaydık, hala berbat dans ediyordun."
Hermione hafifçe gülümsedi.
"Ve seni hala, pislik Draco Malfoy olarak tanıyordum."

Draco bakışlarını yere çevirdi.
"Öyleyim zaten."
"Hayır-"
"Gerçekten, ben - ben istemezdim. Yani - öyle biri olmayı."
"Draco, hayır. Senin özün bu. Sen aslında diğerlerini aşağılayan, o adi Malfoy değilsin. Neden olmadığın biri gibi davranıyorsun?"

"Çünkü zorundayım. Malfoy soyadı - ve getirdikleri. Beni böyle yetiştirdiler Hermione. Bana safkanların ve bulanıkların farklı olduğunu öğrettiler. Bulanıklar pisliktir, onların kanı kirlidir, büyücü toplumunun düzenini bozarlar.. Anlıyor musun?"
"Ha- hayır, anlamıyorum Draco."

Draco şimdi ise tavana dikmişti bakışlarını.
"Baskı altında büyüdüm. Çocukluğumu, nasıl davranmamı istiyorlarsa öyle yaparak geçirdim. Asla özgür bir çocuk olamadım yani. Hep soyadımıza, ailemizin saygınlığına ve paramıza güvenmem söylendi. Çünkü bu tür şeyler bizi özgüvenli yapan şeylerdi. Ben - ben hep size özendim, kıskandım sizi. Arkadaş olmayı denedim - ama bocaladım. Çünkü dostluğu bilmiyordum.."

Draco, dolu gözlerini sildi. O sırada elinde bir sıcaklık hissetti, buz tutmuş elleri ısınıverdi. Bu hissi daha önce de yaşamıştı, Hermione ile ilk defa elleri buluştuğunda..

Şaşkın bakışlarını tutuşmuş olan ellerine çevirdi, sonra ise Hermione' ye. Hermione de ona bakıyordu, yüzleri çok yakındı. Draco, Hermione' nin sıcak nefesini yüzünde hissedebiliyordu.

"Madem bir Malfoy bunları yapmak zorunda, o zaman bırak soyadını. Sadece Draco ol, kendin ol. Çünkü eğer soyadının baskısından kurtulursan, özüne dönebilirsin."
Draco burukça gülümsedi. Hermione onun gülümsediğini görünce devam etti.
"Her insanın seçim şansı vardır. Önemli olan, doğru seçimi yapabilmek. Yani, aslında hiç bir şey için geç değil. Doğru seçimi yapabilmek için de.."

Draco' nun, mavi-gri gözleri parlıyordu şimdi. Sanki Hermione, onun umudu olmuştu.

"Keşke senin kadar cesur ve korkusuz olsaydım."
Hermione utangaç bir biçimde gülümsedi. Çalan şarkıyı farketmesiyle Draco' yu çekiştirdi hemen.
"Bu şarkıya bayılırım!"
Draco güldü ve ayağa kalktı.

Müzik az da olsa hareketliydi. Prova olmadan, bir planları olmadan, acemice dans etmeye başladılar..
Aradan uzun süre geçti, deli gibi dans ediyorlardı. Burada olmak, aşağıdaki dans pistinde, onca kişinin arasında olmaktan çok daha iyiydi.

Şarkı bitti ve yeni bir şarkı çalmaya başladı. Bu şarkı yavaş ve romantikti.

Hermione iki elini de Draco' nun boynuna doladı ve başını onun omzuna koydu. Draco da ellerini Hermione' nin beline sardı.

Hermione belli belirsiz şarkıyı mırıldanırken, Draco sessizce Hermione' nin kulağına fısıldadı.
"Özür dilerim. Sana söylediğim her şey-"
"Çıkar ağzındaki baklayı."

Draco derin bir nefes aldı, Hermione' nin kulağına iyice yaklaştı.
"Kızım, ben sana vuruldum."
Hermione seslice güldü.
"Sanırım sende değişmeyecek tek şey, kabalığın."
Dedi ve başını, Draco' nun omzundan çekti.

Gözlerini, Malfoy' un gözlerine dikti ve gülümsedi.
"Bende sana vuruldum be."
Dedi ve Draco' nun dudaklarına yapıştı.

Rüzgar esiyor, ve ikisinin de saçlarını karıştıyordu. Büyük Salon' dan gelen müzik sesi kesilmişti. Dudaklarını ayırıp birbirlerine sımsıkı sarıldılar.

Planları başarıyla sonuçlanmıştı...





Yok canım ne ağlaması, gözüme Dramione kaçtı :')

Bu hikayede maalesef bitti..

Off ama bu hikaye çok soft yaa.
Her neyse, başka hikayelerde görüşmek üzere - görüşücez zaten -

Bu hikayeye 10 üzerinden puanınız?
Benim 7/10

Hepinize çok teşekkür ederim, sizi seviyorum💖🌸

535 kelime

yule ball • dramioneHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin