4.Bölüm

1.2K 104 15
                                    

Şeyma:

Etrafıma baktığımda duvarın her köşesinde Nisan'ın resmini gördüm. Hani ben iş görüşmesine geldiğim de Yiğit Bey'in odasında oturan ve Yiğit bey'in sevdiği kız.

Adam resmen kıdemli sapık. Odanın kilitli olmasında bir neden varmış demek ki. Şimdi asıl soru şu ben bu odayı tekrar nasıl kilitleyeceğim

Masada kocaman bir kutu vardı kutunun içini açtığımda bir sürü flash bellek ve CD ile karşılaştım birini alıp Odanın içindeki laptopa taktım.

"Bu sana bir nişan hediyem olsun Kuzey Güngör" Yazıyordu sonra bir video başlıyordu. Hava fazla karanlık değildi ve polis çevirmesi vardı. Spor bir araba durdu ve içinden sinirli bir Nisan indi ve Sanırım sonradan inen kişi de buranın sahibiydi.

Kavga ediyorlardı ve sonra Nisan'ın eline bir kağıt verdiler sarıldılar ve birden video bitti sonra biri konuşmaya başladı "Çok mutlu gözüküyorsunuz Güngör. Sevdiğin kız'ın başına bir şey gelsin istemezsin değil mi? Mesela çok güzel bir kız ve bir o kadar da inatçı kendime çok yakıştırdım anladın sen. Ve mesajı aldıysan şunu söyleyeyim istediğimi ver senin olana dokunmayayım nasıl bir anlaşma"

Ve video bitti. Tüylerim diken diken olmuştu. Diğer videoları da açtım bu daha kısaydı

Nisanın biri tutuyordu ikisi de aşırı sinirli gözüküyordu sonra Yiğit bey girdi kadraja ve çocuğu dövmeye başladı daha sonra Nisan kaçtı ve gitti ve video bitti "çevrendekilere dikkat et Güngör" Hassiktir. Nisan'ın nişanlısı biliyordu. Yiğit Bey'in Nisan'ı sevdiğini biliyordu. Ama bilmiyor da olabilir sonuçta ah bilmiyorum.

Kuzey:

Nisan'ı evine bıraktıktan sonra şirkete geçtim ve işlerimi hallederken uzun süredir almadığım görüntülerden birini daha aldım.

Nisan'ın sınıfıydı ve sınıf bomboştu Nisan uyuyordu yanında da o çocuk vardı. Dur biraz yanlış görmüş olamam değil mi? Saçlarına mı dokundu onun? Ha yok ölüm fermanını bu kadar çabuk imzalamış olamazsın. Çocuk sonra Nisan'ın başından öptü. Terliyordum ve soğuk bir şey lazım bana.

Telefonu elime alıp Edadan soğuk bir şeyler istedim kısa süre içinde getirdi. Benim olana dokunuyor ite bak.

Hadi söyle sana nasıl bir işkence yapsam. Elime telefonu aldım ve Sinanı aradım

"Efendim enişte"

"Söyle lan bu çocuk ne iş? İsmi nedir?"

"Kuzey bende rahatsız oluyorum sen gittikten sonra Nisan kalmaya çalıştı boş yer olmadığı için bende çocuğun yanına oturdum beni kaldırıp Nisanı oturttu bir de yanına yaklaştırmıyor öğle arasında hepimizi zorla dışarı çıkardı İsmi de Ateş" Dediğinde sinirlendim ama oyun istiyor çok belli

"Nisan, O ne diyor?"

"Sıkılır yakında diyor o da memnun değil bu işten"

"Sen ne düşünüyorsun?"

"Yapmadığın şey değil hani bi ceza mı versek?"

"Onu bende düşündüm" Dedim bir süre daha konuştuktan sonra telefonu kapattım ve hızla şirketten çıktım. Daralmıştım. Nisan'ım nerede benim?

Nisan'ın camının önünde duruyordum ve cama taş atmaya başladım. Camı sinirle açmasıyla beni gördü. "Kuzey kapı diye bir şey var her evde olur" Dediğinde gülümsedim ve cama tırmanıp içeri girdim ve onu çalışma masasına oturtup yüzünü incelemeye başladım.

"Neyin var kötü duruyorsun" Dediğinde belinden sarıldım ve omzuna başımı koydum "bir it sevdiğim kızı rahat bırakmıyor ne yapsam bilemiyorum" Dediğim de bıkkınca nefes verdi.

"Sana söylemediğim için üzgünüm" Dediğinde boynuna öpücük kondurdum "her şekilde öğrenirim benden bir şey saklama" Dedim ve bana sarıldı "öpeyim mi?" Dediğinde güldüm "sormana gerek yok. Ne durumda olursak olalım izin ve karşılık veririm" Dediğimde dudaklarını dudaklarıma bastırdı. Yavaşça ilerlerken kapı açıldı anında ikimizde kapıya döndük

"Aaa... Benim mutfakta işim vardı" Dedi Nil ve hızla kapıyı kapattı "hadi devam" Dediğimde baygınca baktı "ya başkası gelseydi?"

"Sinan çok görmüştür bizi böyle" Dediğimde güldü ve başını iki yana salladı "dayımlardan bahsediyorum" Dediğinde yüzüm düştü "Yapmadığım şey mi? Kaçırırım." Dediğinde güldü

"Deli" Dediğinde gülüp çenesini öptüm "biliyor musun, istesek evlenebiliriz" Dediğimde kaşlarını çattı

"Aile izniyle oluyor" Dediğimde bana sarıldı "Biliyorum hayatım ama ben Sinanı burada tek bırakmak istemiyorum"

"Aşkım ben seni buradan kurtarmaya çalışıyorum eğer ki korktuğun bir şey varsa eğer, aslan gibi ben varım burada" Dedim bir şey demedi ve bacaklarını belime sardı. "Hadi uyku vaktin gelmiş hanımefendinin"

"Kuzey uyumak istemiyorum böyle sarılalım sadece çünkü ben seninle yaşadığımız günleri çok özledim"

"en çok hangi kısmını özledin" Dedim ve onun özlediği şeyi bende özlemiştim

"En çok yemek ve temizlik yapmayı" Dediğinde güldüm

Birkaç hafta öncesi:

"Dur Nisan" Dedim ve elinde ki doğranmış mantar, biber ve havuçları aldım "hepsi sırayla" Dedim ve biberlerleri kızgın tavanın içine attım.

"Hepsini atsak ne olur?" Dediğinde güldüm "hepsinin tadı birbirine karışır" Dedim ve biberlerden birkaç dakika sonra havuçları attım

"Üstüne bir şey giymeyi düşünüyor musun?" Dedi ve bana bakmamaya çalıştı.

"İstedin gibi bakabilir ve dokunabilirsin nasıl olsa hepsi senin ve böyle daha rahat her gün gömlek ya da tişört giyiyorum evde giyince her şey üstüme üstüme geliyor" Dedim ve ona sarıldım "hem seni utandırmak hoşuma gidiyor" Dediğimde koluma vurdu.

"Aa... Ayıp" Dedim ve onu tezgaha oturttum ve tavaya döndüm mantarları da içine kattıktan sonra karıştırmaya devam ettim. Yemek bitince Nisan'a döndüm bana odaklanmış olduğunu görünce gülümsedim

"Ne o? Çok mu yakışıklıyım?" Dediğimde alayla güldü "Hiçbir zaman bunu inkar etmedim ki"

"Öpmek ister misin bu yakışıklıyı" Dediğimde gülümsedi ve tezgahtan indi "yemekten önce tatlı yiyemezsin Kuzey bey" Dedi ve masaya oturdu.

Yemek yedikten sonra müzik açıp masayı topladık ardından evi süpürüp sildik. Evet bunu rutin olarak yapıyorduk ama eğlenceliydi. İlk defa temizlik yaparken eğleniyordum.

Şimdiki zaman:

"Özledim. Tekrar o anlara dönmek istiyorum" Dedim ve yanağını öptüm

"Birlikte uyuyalım mı?"

"Çok isterim" Dedim ve onu masadan kaldırdım "sığabilecek miyiz? " Dedi ve düşmemek için daha sıkı sarıldı

"Bende çözümler bitmez güzelim" Dedim ve kucağımda onunla yatağa yattım

"Bayağı rahatmış burası" Dedi ve başını kalbimin üstüne koyup gözlerini kapattı.

Birkaç dakika öyle kaldık ve içeri Nil girdi

"Ooo ne güzel uyuyun siz bende sap sap" Dedi ve yatağına yatıp arkasını bize döndü.

Uykum yoktu bu yüzden bütün gece Nisan'ın saçlarıyla oynadım

"Çok seviyorsun değil mi? " Dedi Nil

"Sen uyumadın mı?" Dediğin boğuk bir sesle

"Vallaha enişte şimdi bir şey olur falan uyuyamadım kuzenimi korumam lazım" Dedi Nil ve yatakta oturdu

"O istemediği sürece ona o düşündüğün anlamda dokunmam hadi bakalım uyu." Dediğimde güldü ve yattı birkaç saat sonra Nisan'ı kucağımdan alıp yatağına yatırdım

"Seni seviyorum ve hep seveceğim" Dedim ve onu öpüp odadan çıktım

Sizce bu Kuzeye gelen videoların sahibi kim?
Ateş hakkında ki düşünceleriniz?

Beyaz Papatyalar {Bitti}Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin