Acım dinmiyordu, o bunu bilmiyordu.
Bilse bile dönemezdi. Dönse bile bana değil ruhuma dönerdi.
Bir ruhu özlüyorum ben. Bu acıyı nasıl anlatabilirim/nasıl atlatabilirim?
Geçecek diyorlar.
Geçecek olan tek şey zaman onu bilmiyorlar. Bu acı geçmez.
Acılar zamanla geçmez, zaman acılarla geçer sözü o kadar doğru ki...
Acılarım geçmiyor,zamanım acılarımla geçiyor.
Ona da geçmek denirse.
İnsanlara acıyorum.
Bazen o kadar çok acıyorum ki onlara; kendi acıma üzülmeyi bırakıp onların değmeyecek şeylere üzülmelerine üzülüyorum.
Keşke onların yerinde olsaydım diyorum. Keşke onların acısı benim olsaydı da ben bu acıyı çekmeseydim.
Hayatlarında sevdikleri varken, hangi acının ızdırabını çekiyorlar. Ya da gerçek acıyı hiç bilmedikleri için çektiklerini acımı sanıyorlar.
Kimseyi/kimsenin acısını küçümsemiyorum ama hangi derdin çaresi yok ölümden başka? Size soruyorum.
Sevdiklerinizi kaybetmediyseniz ; hükmü yok çektiğiniz hiçbir acının.
En azından benim için...
Ve ben anladım ki;
Ölüm, çareyi içinde barındıran bir çaresizlikmiş.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İÇİM
General Fictionİçimdeki özlemdi .... Ama bir ruh özlenir mi ? Bedenine değilde ruhuna aşık olduğun biri olabilir, peki o ruh bedeni terk ederse n'olur? Benim ruhumda artık bedenimde değil onun ruhunu arıyor. Ruhlar kavuşunca ben de ona kavuşacağım biliyorum.