aşk layık olanda kalmalı

748 65 198
                                    




Bugüne kadar içinde sanmak geçen o kadar çok cümle kurdum akabinde de o kadar çok ağlayıp o kadar çok hayal kırıklığına uğradım ki artık konuşasım gelmiyordu çünkü ağzımı açtığım anda yine bir sanmak içerikli cümle kuracaktım, biliyordum. Boğazımda nefes almama engel olan bir yumru, kalbimde sonsuz bir acıyla ayaklarımı demirlerinden sallandırdığım balkonda öylece oturuyor, kafamda atlarsam geçecek olan iç acılarımın hesaplarını döndürüp duruyordum.

Avukatı arayıp olabilecek en yakın zamana boşanma protokollerini hazırlamasını istememin üzerinden saatler geçmişti. Jongin'i dışarıda bırakıp içeri girdiğimden beri de ses seda yoktu. Gitmiş olabileceğini düşünsem de araba motorunun çalıştığına dair bir ses duymamıştım. Kapımda beklemesi hiçbir şeyi değiştirmeyecekti. Ne kadar seversem seveyim hak ettiğim bu değildi ve istenmediğim yerde bu kadar kalarak gururumu yeterince ayaklar altına almıştım, daha fazlasına yer yoktu.

Yüzünü görmenin dahi bana acı verdiği biriyle aynı hayatı paylaşmak hem kendime hem de aşkıma haksızlıktı. Bir gün beni anlar, kendini benim yerime koyar ve öyle davranır dediğim adamın severken bile bencil olduğunu unutup böyle düşüncelere dalmıştım ama artık acı verici de olsa bu rüyadan uyanıp gerçek hayata dönmenin vakti gelmişti. Beni elini nereye koysa orada bulacağından emin olduğu için bu kadar hoyrattı. Ne yaparsa yapsın aşkımın onun yaptıklarından büyük olduğunu sanıyordu. Aşkın da bir sınırının olduğunu bana benim aşkımı sınarken çok güzel öğretmişti. Ben dakikalar sonra yanımda bulacağımdan emin olamadığım bir adamda heba ettiğim aşkıma karşı çok mahcup hissediyordum. Ben, beni kendime, kalbime karşı küçük düşüren bir adamı artık delicesine sevmek istemiyordum.

Ne kadar düşünürsem düşüneyim, kendimi ne kadar hırpalarsam hırpalayayım aklıma başka çıkış yolu gelmiyordu. Tek başıma savaşmaktan yorulmuştum ve artık pes ettim, ettirildim. Boşandıktan sonrasına dair en ufak fikrim de yoktu. Daha boşanıyor olduğumuz fikrine bile alışamamışken sonrasının planını yapmaya çalışıyordum.

Ciğerlerimi derin ve soğuk havayla doldurup ayaklandım, yeterince üşümüştüm, ardından adımlarımı alt kata yönlendirip sıcak şöminenin yanındaki koltuğa kuruldum. Bir an elim dışarıya bakmak için perdeye uzansa da vazgeçip yarıda bıraktığım kadehe uzandım. Beynimde tekrar edip duran hüzünlü bir fon müziği yaşadıklarımı daha da acınası hale getiriyordu.

Her hücremde hissettiğim hayal kırıklığıyla nasıl baş edebileceğim, nasıl söküp atabileceğim ve hayatıma nasıl devam edeceğim hakkında hiçbir fikrim yoktu ancak bir şekilde yoluma devam etmeliydim. Bu zamana kadar yürüdüğüm yolun hiçbir yere varmayacağını anlamam biraz zaman alsa da artık kendime yeni bir yol çizmeliydim. Bir ihtimalin kıyısında yıllarca yaşamıştım ama ömrümün sonuna kadar orada kalamazdım, vazgeçmek zorundaydım. Ne kadar zor olursa olsun eğer sevginiz size yük olmaya başladıysa ve artık bu yükü taşımak istemiyorsanız vazgeçmeyi bilmelisiniz. Omuzlarımdaki bu yükle artık ilerleyemeyeceğimi yerimde saymaya başladığım zaman anlamalıydım. Son hızla koşup, Jongin'e bir türlü ulaşamadığımda anlamalıydım.

Şişenin yarısına gelmiştim ama hala hiç olmadığım kadar ayık hissediyordum. Hücrelerine kadar yenilen bedenim alkole neden bu kadar direniyordu? Direnmesi gereken bu değildi. Oturduğum koltukta daha da rahat bir pozisyon alarak başımı geriye yasladım ve gözlerimi şömineden yükselen alevlerin yansıdığı tavana diktim. Tam karşımdaki perdesi kapalı pencereye yansıyan gölgeyi görmezden gelmeye çalışıp, elimde duran kadehi dudaklarıma yasladım ve içmeden önce hayıflanmama engel olamadım.

"Siktir git artık."


flashback

Gece yarısı kapıma dayanıp ağlaya ağlaya saçımı yolmasının üzerinden bir hafta geçmişti ve siktiğimin gerizekalısı hala vazgeçmemişti. Her gece penceremin altına geçip, camımı taşlayarak saçımın ne kadar bok gibi olduğunu söyleyip geri gidiyordu. Karanlıkta parlayan harelerindeki yaşlar aslında daha çok şey söylemek istediğini ama bu kadarına gücünün yettiğini gösteriyordu. Keşke cesaret edebilseydi, daha fazlasını yapmaya, söylemeye.. Cesaret edemediği, söylemeye gücünün yetmediği her şey için biraz daha kırıcı oluyordu.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 06, 2021 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

Heal My Wounds [sekai]Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin