UYANIŞ

74 20 6
                                    

Korkular en savunmasız anınızı kollar ve acımasız zehrini içinize salardı. Siz daha ne olduğunu anlamadan zehir tüm vücudunuza yayılır, acı et ve kemiğe bürünüp karşınıza dikilirdi. Ve size kalan çaresizlik... bir insanın içine düşmek isteyeceği son duygu bile değildi. İşte her şeyi elinden alınmış bir kız çocuğu da av olmak için tam da biçilmiş kaftandı.

Küçükken bir şeyden korktuğumda kendimi büyümüş gibi düşünür ve güçlü tepkiler verirdim. Şimdi ise büyümüştüm ama hala yeterince güçlü olmak için birkaç yıla ihtiyacım vardı.

Uyanır uyanmaz aklıma gelen tek şey bir an önce dünkü adamı bulmaktı. Ama bugün, dünden farklı olarak yıkılmış bir şekilde değil de aksine ayakta olduğumu herkese gösterircesine durmalıydım. Anlaşılan üzerimde birden fazla göz vardı ve onlara istediğini vermeye hiç de meraklı değildim. Üzerime hızlıca siyah bir pantolon ve spor deri ceketimi geçirdim. Dalgalı saçlarımı salık bıraktım. Yüzüme de en azından üzgün ifademi kapatacak kadar makyaj yaptım. Aynadaki ifadem beni yeterince tatmin ederken yüzümü buruşturdum fena değil.

Evde kimsenin olmadığını fark ettiğimde biraz olsun rahatlamıştım. Okan'ın can sıkıcı sorularıyla uğraşmak istemiyordum. Kendime hızla sandviç hazırladım. Çoktandır böyle iştahlı yemek yemiyordum. Çantamı alıp dışarı çıkarken gözüm anıların misafirliğini yaptığı boş eve takıldı. Evimize... Yine de zihnimin daha fazla orada oyalanmasına fırsat vermeden hızla dün gittiğim sahile indim. Gözlerim her yerde onu arıyordu. Dün çok mu sert çıkışmıştım, hep orada mı takılırdı, ya bu sefer de o benimle konuşmak istemezse?

Aklımın içindeki sorular beni yiyip bitirirken gözlerim bir noktaya takılıp kaldı. Uzun kabanı ve kabanın biraz yukarısında biten iki yana salınmış kaşkolüyle dünkü spor halinden çok farklı görünüyordu. Çok daha... olgun?

Bir bankta oturmuş tüm dikkatiyle denizi seyrederken ona dogru ilerledim. Belki de birini bekliyordur diye içimden geçirdim. Çekingen bir şekilde yanına otururken söze başlamak için tam ağzımı açmıştım ki ''Geleceğini biliyordum,'' dedi yüzüme bakmadan. Ifadesinde yarım ağız bir gülüş belirmişti. Şaşkınlığım karşısında söyleyeceklerimi yutmakla yetindim. 

MAHNAZHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin