Umarım beğenirsiniz.🦋• A Ş K I N K Ü L L E R İ •
Aşk; kelime değil bir cümledir. Kurmak içinse, özneyle yüklem değil, iki yürek gerekir.
•Can Yücel
BÖLÜM 3; "SÜPRİZ KARŞILAŞMA"
• 1 0 S E N E Ö N C E •
"Narcissus güzellikle herkesi büyüleyen, hatta Yunan Mitolojisinde 'gelmiş geçmiş en güzel ölümlü' olarak anılan bir gençtir."
"Çok mu güzelmiş dedeciğim?" Merakla ona bakarken başını onaylar anlamda yukarı aşağı salladı,
"çok güzelmiş meleğim. Annesi, kendi güzelliğine vurulmasın diye, hiçbir yerde kendi aksine bakmamasını tembihler ama Narcissus annesini sözünü dinlemez. Günlerden bir gün nehirdeki aksine bakar, kendini görür görmez büyüleyici güzelliğine aşık olur ve ona dokunmak için suya eğilmek ister; fakat dengesini kaybederek nehre düşerek ve boğulur." Gözlerim istemsizce dolarken, burnumu çekerek gözlerimi kırpıştırdım.
"Kendini görebilmek için ilk kez bakmış nehire, kendine dokunmak için de eğilip boğulmuş mu yani? Çok canı yanmıştır dede, değil mi?" Dudakları istemsizce gülümsemeye ev sahipliği yaptığında şaşkınca ona bakıyordum, neden gülümsüyordu ki benim dedem?
"Tanrılar onun güzelliğinin sonsuza kadar yaşayabilmesi için onu bir çiçeğe dönüştürürler, bu çiçek de Nergistir. Ayrıca Narsisizm (kendini aşırı beğenme) kavramı da Narcissus' tan gelmedir."
"Kendini beğenmek kötü bir şey mi dedeciğim? Ama ben kendimi beğeniyorum, kötü bir şey mi bu?" Endişeyle yüzüne bakarken hemen başımı koyduğum dizinden doğrularak yüzüne daha iyi baktım.
"Kendini beğenmek kötü bir şey değildir yaprağım, ama bazen bazı insanlar kendilerini oldukça çok beğendikleri zamanlarda oldukça kötü birine dönüşebiliyorlar."
"Ben kötü birine dönüşmeyeceğim değil mi? İris çok kötü birisi, keşke onun gibi kuzenim olmasaydı. Hem oyuncaklarımı alıp kırıyor dedeciğim, yapmadığım şeyleri üzerime atıyor.."
"O bizim en küçüğümüz olmaya alıştı yaprağım, İris kötü birisi değil yoksa. Biraz kıskançlaştı ama daha sonra akıllanacağına eminim." Elini kaldırarak saçlarımı okşamıştı.
"Ama beni çok itiyor dede, çok canım yanıyor. Onu hiç sevmiyorum!"
"Şşh deme öyle, kuzenin o senin."
"Ama.."
• Ş İ M D I K I Z A M A N •
Dudaklarımı ıslatarak bedenimi kulaklarıma ilişen seste yavaşça oynatmaya başladım, her ne kadar sigarayı sevmesemde içkilerin bazılarından hoşlanırdım. Çok içmişliğim yoktu, daha reşit bile olmamış olsam dahi bir kaç kez evdeki içkilerden tadına bakmışlığım vardı.
Şimdi ise Verka'nın peşine takılmış ve bir süredir takılmaya başladığım bu barda pekte yaşın bir önemi yoktu.
Kapının önündeki korumalar sadece var olmaları için var olan korumalardandı sadece, elimdeki bira bardağını tekrardan dudaklarıma getirerek az kalan sıvıyı tek yudumda bitirdim.
Bar tezgahına ilerleyerek elimdeki bardağı bırakarak ittirdim, başım hafif dönüyor olmasına rağmen omuzlarımı silktim. Burada olmayı seviyordum, ama temiz bir hava alma isteği de oldukça ağır basıyordu. Kapıya doğru ilerken başımın aşırı derecede dönmeye başlaması nedeniyle duraksadım.
Kahrolası! Neden böyle bir şey olmuştu ki?
Dışarıya kendimi atmamla birlikte yüzüme çarpan temiz havayla birlikte derin bir nefes aldım, sırtımı duvara yaslayarak dudaklarımı birbirine bastırarak gözlerimi de aynı şekilde bastırdım.
"Gerçekten tesadüf mü?" Tanıdık gelen sesle birlikte gözlerimi hızlıca aralayarak sesin sahibine baktım.
"Bu gerçekten," mide bulantımın çoğalmasıyla birlikte dudaklarımı bastırdım.
"İyi misin sen?"
Bulantımın azalmasıyla gözlerimi kırpıştırarak derin bir nefes aldım. "İyiyim, daha iyiyim."
Dudaklarıma yerleştirdiğim derin bir gülümsemeyle ona bakarken, ona yaklaştım. Ellerimi göğsüne koyarak iyice yaklaşmıştım, "bu çok güzel bir tesadüf oldu Karahanlı.."
BÖLÜM SONU
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AŞKIN KÜLLERİ
أدب المراهقينBabasını iki yaşında kaybetmiş, onu ondan geriye kalan fotoğraf ve videolardan tanıyan bir kız, Hazel Karaelmas! Karaelmas'ların küçüğü, dedesinin canının canı. Hayat bazen, bazılarımız için hiçte adil olmuyordu. O geçmişindeki karanlığa rağmen beya...