yedi

156 31 10
                                    

"İyi misin Channie?"

Kendine seslenen Mingyu'ya döndü Chan. "Sana sesleniyoruz fakat duymuyorsun."

Elindeki oyuncağı bıraktı.

"Buna odaklanmıştım."

"Rüyanı da konuşmadık

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"Rüyanı da konuşmadık."

"Wonwoo'ya cevap vermedi mi Soonyoung?"

Merakla başına üşüşen Mingyu ve Seungcheol hyunguna baktı Chan. Sessizce oturmalarını bekledi. Bu sırada dudakları belki de bininci kez büzülmüştü. Şişman yanakları sanki suratına fazla geliyordu, dudaklarını sıkıştırıp duruyordu.

"Böyle giderse asla kavuşamayacaklarını söyledi. Wonwoo da haykırdı. Gırtlağı yerinden çıkacak sandım. Sonra da uyandım zaten. Berbat hissetmiş olmalı, hyung."

"Beter olabilir. Lanet olası ruh." dedi yenice odaya gelmiş olan Jeonghan.

"Abime çok değer veriyor. Ama abim onu sevmiyor gibi."

"Kim kardeşine bunları yaşatanı sever ki Channie?"

"Haklısın hyung."

Sonraki günlerde Chan ne hyunglarını ne abisini ne de Wonwoo'yu gördü

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Sonraki günlerde Chan ne hyunglarını ne abisini ne de Wonwoo'yu gördü. Beş gün boyunca okula gidip geldi. Rüyalar, kabuslar yakasını bırakmıştı.

Annesi de onunla ödev yaparken oldukça iyi görünüyordu. Babası da öyle.

Bir an için tüm olayların bittiğini düşündü.

Fakat bir an da üzüldü.

Hyungları bir daha gelmeyecek miydi?

Onu öylece bırakmışlar mıydı?

Wonwoo da bir sebep yokken abisi sayesinde mi bırakmıştı Chan'i?

İki senelik işkence böyle kolay mı sona erecekti?

Say the name! SEVENTEEN

Soul | SEVENTEENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin