"Asla sahip olamayacağını bildiğin birini sevmek ölüme gülümseyerek yürümektir"
Dün gece telefonuma Sundan gelen mesaj üzerine bu kafeye gelmiştim.Şimdiyse kenardan sakin görünsemde,içimde kasırga koparken bekliyordum onu.Acaba öğrenmiş miydi?
Korkmuyordum tabiiki,ne de utanmıyordum.Çünki ben onlara hiç bir zarar vermemiştim.
Sandelyenin çekilmesiye kendime gelmiş karşımda gülümseyerek bana bakan Suna çevirmiştim bakışlarımı.
"Merhaba Taehyung.Nasılsın görüşmeyeli?"
Hiç bir şey olmamış gibi gülümsüyordu.
"İyiyim Sun noona.Ya sen?"
"İyi demek adet oldu değil mi?"
"A-anlamadım?"
"Tae,benim güzel kalpli küçüğüm.Daha ne kadar yaşayacaksın bu yarayla?"
"Noona ne dediğini anlamıyorum"
"Seok'a aşık olduğunu biliyorum Tae"
"Ben,aslında şey yok öyle bir şey" inkar etmiştim.Boğazım yansa bile inkar etmiştim.Araları benim yüzümden bozulsun istemiyordum.Yapamazdım,hakkım yoktu buna.
Elini yanaklarıma çıkarmış ne zaman aktığını bilmediğim göz yaşlarımı silmişti.
"Ağlama Tae.Aslında ben uzun zamandır biliyordum.Seok'un ne zaman fark edeceğini merak ediyordum.
Bak Taehyung biz hiç bir zaman bir birimize deliler gibi aşık olduğumuzu söylemedik.Değildik çünki.Ama kalbimiz hep bir birine bağlıydı.
Senin Luna'nın doğumundan sonra hastane binasının arkasına çöküp ağladığını gördüğüm günden biliyordum Seok'a aşık olduğunu.Hep aranıza ben girmişim gibi hiss ettim.Kendimi suçladım.Çünki güzel seviyordun Taehyung.Kimsenin sevemeyeceği kadar güzel hemde"
Ne diyeceğimi bilemez bir şekilde dilim tutularak bakıyordum ona.Ne söylenirdi ki?Ne diye bilirdim ki?
"İnan bana elimde olsa çekip giderim aranızdan.Ama yapamam kızıma bunu yapamam Tae.Babasız büyümek ne kadar acı bilirim,ona bunu yaşatamam.Ama aranızada girmeyeceğim."
Sakince yanağımı öpmüş kalkmıştı masadan.Sun gerçekten iyi kalpli melek gibiydi.Bana kızmamasına o kadar sevinmiştim ki.Çünki onun sevgisini ve saygısını kayb etmeği hiç istemezdim.Ama bilmediği bir şey vardı ben zaten onları ayırmak ve ya onların ayrılmasını hiç istemiyordum.
Kafeden çıkmış sessiz sokaklarda bomboş yürüyordum.Kışın soğuğu yüzüme çarparken içimin yangını bir türlü dinmiyordu.Onu çok özlemiştim.Kokusunu aldıktan sonra onsuzluk daha ağır basmıştı doğrusu.
Deli bir cesaretle telefonumu çıkarmış ona kısaca "Özledim" diye bir mesaj atmıştım.Bekledim.Belkide saatlerce o soğukta ondan gelicek bir kelimelik mesajı bekledim.Ama gelmedi.
Ne çok aptalmış bu gönül.
Çocukluğum,gençliğim,rüyalarım,hayellerim hepsi oydu benim.Ama unuttuğum bir şey vardı.
"Çocukluk biter,gençlik solar,hayeller yıkılır,rüyalar yarım kalır,gidenler şiirle dahi dönmez"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cafune/Taejin
Fanfiction"Saçlarımı okşar mısın biraz?" #taejin Kendime armağan ediyorum...🌛🥀