"Aradan yıllar geçse bile,ondan gelen bir rüzgar senin bütün çiçeklerini soldurmaya yetecek"
***
Ufak bir mutluluktu bu hayattan istediğim.Çok değil avuç içi kadar mutluluk.O kadar küçük olsun ki,kimse onu benden almasın.Ama onu bile çok gördüler bana.
Sabah alarmın sesiyle açmıştım gözlerimi.Dünden kalma olduğum her halimden belliydi aslında.Jungkook ve Jimin'in sesi çıkmıyordu,belliki toplanıp gitmiştiler hepsi.Böyle durumlar çok az oluyordu bu evde.Çok az kavga ederdik,çok az ayrı kalırdık bir birimizden.
Elimi yüzümü yıkayıp kahve yapmak için mutfağa geçtim.Dünden kalma pasta,süsler,yemekler dokunulmadan öylece kalmıştı masanın üzerinde.Harika bir doğum günü oldu.
Kahvemi içip,üzerimi değiştirip çıkmıştım evden.Hiç bir şeye dokunmamıştım,dokunamamıştım aslında.
Dersler bitmiş,eve geri dönmüştüm.Jimin'i arayıp nerde olduklarını sormuştum.Jungkook'la annesine gittiğini,bir kaç gün orda kalacaklarını söylemişti.Hyun teyze yine deliricekti anlaşılan.Şu çocuklar ikisi birlikte oldu mu o evde huzur aramayın.
Kapımın çalınmasıyla oturduğum yerde huzursuzca kıpırdandım.Bu saatte pek gelenim olmazdı.Aslında çocuklardan başka gelenim olmazdı,onlarda genelde arayıp haber verirdiler.Çekingence kapıyı açtım.Karşımda gördüğüm bedenle kaskatı kesilmiştim.Burdaydı,rüya değildi eminim.Burda kapımda,bana bakıyor,gerçekten Jin hyung.
"Hyung,sen"
"Taehyung çok çaresizim.Lütfen sadece sarılıp uyuyalım ihtiyacım var"
"A-nlamadım" gerçekten ne diyordu anlamıyordum.Birden bire kapanan kapıyla kendime geldim.Kolumdan beni sürükleyen hyunguma karşı gelemiyordum,ya da gelmek istemiyordum bilemiyorum.Şuan tüm algı sistemim çökmüş durumdaydı.Beni odama getirmiş yatağa uzanarak yanına çekmişti.Başımı göğsüne çekmiş,ellerimle oynuyordu.
"Biliyor musun,kızımdan sonra bana en iyi gelen kişi sensin.Aşk değil bu,bu aşktan daha değerli,daha büyük bir bağ.Dünden beri düşünmekten kafam darmaduman oldu.Biz ola bilir miydik?Başara bilir miydik?Geç kalmışlığın,çaresizliğin yükü omuzlarımdan yerin dibine çekiyor beni Taehyung.Dünden beri içimdeki daim olan o boşluk dolmuş gibi.Tüm taşlar yerine oturmuş gibi."
Sözünü yanağına kondurduğum ufak buseyle kesmiştim.
"Hyung sadece uyuyalım.Bu bile bize yeter" bunu bile diyecek gücüm olduğu için Tanrıya binlerce kez teşekkür ediyordum.
Kısa süre sonra düzene giren nefesinden anlamıştım uyuduğunu.Uzun zaman sonra ilk defa onu uyurken izleyecektim.İpek gibi saçları,hep öpmek için çıldırdığım dolgun dudakları,melekleri bile kıskandıracak kadar masum siması beni benden alıyordu.Hele kokusu baharda açan çiçekler gibi kokuyordu.Yıkıp geçen kıştan sonra çiçekli bahar gibiydi kokusu.
Dayanamadım küçük bir öpücük çaldım benim olmayan dudaklarından.Hayalimdeki gibiydi gerçekten.Kalbim yerinden çıkacakmış gibiydi.Ellerim titriyordu,gözümden akan yaşlara engel olamıyordum.Uyanmasını o an düşünemedim sımsıkı sarıldım,ne olduğunu anlamadan mırıltılar çıkarıyordu.Ama umursamadım.Saçlarından öptüm,yanaklarından öptüm,sayısını bile bildiğim kirpiklerinden öptüm tek tek.Ellerini tuttum,hep utandığı parmak uçlarından öptüm.
Sıra dudaklarına geldiğinde izin ister gibi dokundum ellerimle.Okşadım dudaklarını.Deli gibi öpmek istiyordum.Kanatana kadar öpmek istiyordum.Gözlerine çıkardım bakışlarımı,kapanan göz kapaklarından almıştım iznimi.Korkakca buluşturdum dudaklarımızı.Yılların ateşi vardı o dudaklarımda.Ben ona açtım,ona muhtaçtım.Onun dudaklarına susuzdum.Karşılık aldığımda göz yaşlarımızın karıştığı bir gülümseme belirdi dudaklarımda.
Zorda olsa ayrıldık bir birimizden.Sımsıkı sarıldım boynuna.Kokusunu çektim içime.Ev gibiydi.22 yaşındaydım,ama binlerce yıldır onu arıyordum,hasretini çekiyordum.
Yemin ediyorum dünya,zaman durmuş gibiydi.Elleri ellerimde,kokusu burnumda,omuzlarımda yorgun başı, şuan ölsem ne güzel bir ölüm olurdu.
"En büyük hayalin ne Taetae?" Aniden gelen soruyla biraz afallasamda çabuk toparlanmıştım
"Beyazlamış tellerimi omuzlarında hayal ediyorum hep"
"Ben " sözünü kesmiştim hiç düşünmeden
"Olmayacağını bile bile kurduğum hayellerdi boğazımda düğümlenen.O düğüm öyle büyük ki,bağırıp içimden atamıyorum.Mutlu rolu oynamaktan yoruldum.Oyuncak tiyatrosundakı oyuncaklar gibiyim artık.En son ne zaman doyasıya güldüm hatırlamıyorum bile.Ama biliyor musun,varsın hiç bir hayelim gerçekleşmesin ama sen yeterki hep gülümse.Sebebi ben olmasamda gülümse Seokjin."
Ellerini elimden çekip usulca sildi göz yaşlarımı.Saçlarımı okşayıp,küçük ama sevgi dolu öpücük kondurdu saçlarımın arasına.
"Sana aşkı,sevgiyi ve ya hayellerini vaad edemem.Sana seninle bir ömür varımda diyemem,seninle yaşarımda diyemem.Ama şunu söz vere bilirim,seninle yaşlanıp,seninle öleceğim Kim Taehyung"
"Seninle ölmeye bile razıyım Kim Seokjin"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cafune/Taejin
Fanfic"Saçlarımı okşar mısın biraz?" #taejin Kendime armağan ediyorum...🌛🥀