Orion Black için mükemmel bir pazar günüydü. Dırdırcı karısını, hasta olan kayın validesinin yanına göndermiş kendisi biricik kızıyla evde yalnızdı. Kızı doğalı daha üç ay olmasına rağmen hayatının vazgeçilmez bir parçası olmuştu. Kızının dağınık siyah saçlarını karıştırdı. "İyi ki, erkek değilsin bir tanem. Yoksa bu dağınık saçlarla kısayken şekil vermek neredeyse imkansız olurdu ama senin saçların uzayacak ve mükemmel şekilde şekillenecek." Kızının başını hafifçe okşayıp öptü.
Orion sürpriz misafiri karşısında düşünceyle kaşlarını çattı. Mr. Malfoy'un çok hasta olduğunu duymuştu. Bu durumda gelen oğlu Abraxas Malfoy olmalıydı. Neden gelmişti ki acaba? Misafirini bekletmemek için hızlı adımlarla misafir odasına yöneldi.
"Hoş geldin Malfoy."
"Teşekkürler Black."
El sıkıştılar. Orion beklenti ile Malfoy'a baktı. Geliş sebebini açıklamasını bekliyordu. Sonunda nezaketi bırakıp sordu. "Geliş sebebini neye borçluyuz Malfoy?"
Malfoy ona şaşkınlıkla baktı. "Ne yani sende mi bilmiyorsun?"
"Neyi bilmiyorum?"
"Dün bir mektup aldım. Riddle'dan."
Orion'un kafası daha çok karışmıştı. "Bunun burada olmanla ilgisi ne?"
"Bana bugün buraya gelmemi yazmıştı. Ondan yıllar sonra ilk kez mektup aldım. Mutlaka önemli bir şey olmalı diye düşündüm ve buraya geldim. Aslında senin bana ondan bir şey ileteceğini falan düşünmüştüm."
Orion'un şaşkınlığı daha çok arttı. "Ben Hogwarts'tan beri Riddle ile ne görüştüm ne de mektuplaştım. Aslına bakarsan seneler sonra ilk kez ondan bir haber alıyorum. En son Borgin & Burkes'ta çalışmaya başladığını duymuştum ki dürüst olmak gerekirse bu beni hayal kırıklığına uğramıştı. Ondan büyük beklentilerim vardı. Basit bir dükkanda çıraklık yapması..."
"Biliyorum. Slytherin'de ve Hogwarts'ta onun döneminde okuyan herkes aynı şeyi düşündü. Fakat Riddle biraz tuhaf omasına rağmen yaptığı hiç bir şeyi nedensiz yapmaz. Eminim kendince geçerli bir sebebi vardır. Zaten o zamanlar benden bir aileyi araştırmamı istemişti. Bende dediğini yaptım ve kısa süre sonra işi bıraktığını duydum ve bir daha ondan hiç haber almadım ta ki düne kadar."
"Şimdi sen söyleyince, o işi bıraktıktan kısa süre sonra Borgin & Burkes'in sahibinin intihar ettiğini duymuştum. Sence Riddle'ın bunda bir parmağı olabilir mi? Riddle pek affedici bir yapıya sahip değil. Avery bunun en büyük örneği. O gece Hogwarts'taki ilk gecesi olmasına ve büyü dünyası hakkında pek bir şey bilmeden mugglelar tarafından büyütülmesine rağmen hiç tereddüt etmeden Avery'nin kolunu kırmıştı. Üstelik daha on bir yaşındaydı. Eğer dükkan sahibi ona bir saygısızlık yapmışsa bunu cezasız bırakmamıştır."
"Haklı olabilirsin ama ben adamın zaten uzun zamandır hasta olduğunu duymuştum. Bende senin gibi düşünüp olayı araştırdım. Adamın karısının ifadesine göre adam bir süredir karın ağrısı çekiyor ve sarımsı bir renk kusuyormuş. Hiç bir büyü adamı iyileştirememiş. Şifacılar hiç bir şey yapamamış. Karısının ifadesine göre adam daha fazla bu acıya katlanamayıp intihar etmiş."
"Malfoy bundan daha zeki olmanı beklerdim. Fark etmedin mi? Adam lanetlenmiş."
Malfoy'un gözleri şokla açıldı. "Yani Riddle mı yaptı?"
"Başka kim şifacılar tarafından geri döndürülemeyen dahası fark edilemeyen bir lanet yapabilir?"
"Başka kim her gün insanı acı içinde kıvrandırıp dayanamayacağı noktaya getirip intihar etmesini sağlar. Bu öldüren lanetten daha beter. Riddle korkunç bir zekaya sahip olabilir ama durup dururken kimseye saldırdığını da görmedim. Dükkan sahibi kesinlikle bunu hak edecek korkunç bir şey yapmış olmalı." dedi Malfoy.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Karanlığın Yükselişi [LORD VOLDEMORT]
Fiksi PenggemarBu kitap, benim Dark Harry hikayelerim için temel aldığım Lord Voldemort'un gençlik ve çocukluk yılları... Hadi gelin, Karanlık Lord'un çocukluğuna ve gençliğine bir göz atalım! Not: Bu hikayeyi ilk başta, Marvolo Riddle adlı hikayemin başlangıcı ol...