DAOF-4

156 54 61
                                    

Alessia Cara - Ready

🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥

Benim adım artık Rosa...

🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥

Özlemimizi giderdikten sonra Kelly ablaya döndüm.

'' Şimdi ne yapmam gerekiyor?''

''Bizimle kalacağını biliyorsun zaten o yüzden burada ne tür güçler olduğunu ve hangi büyüler kullanıldığını anlatayım.

Güçlerden başlayacak olursak : element güçleri , zihin okuma , telekinezi , görünmezlik gibi güçler var.''

'' Kurt adamları, vampirleri , şekil değiştirenleri ve sirenleri unutma.'' Diye araya girdi Aiden ağabeyim.

''Ah! Evet. Doğru onlarda vardı. Büyülere gelecek olursak kısaca çok büyük büyüler - ölüleri diriltme , birilerini öldürme gibi - dışında istediğin büyüleri yapabilirsin.''

Başımı anladım maksadında sallayarak karşılık erdim.

Ablam '' Sana kalacağın yeri göstermemi ister misin?'' dediğinde başımı olumlu anlamda salladım.

Merdivenlerden çıkıp odaya geldiğimizde büyülenmiş gibiydim. Siz benim yerimde olsanız olamaz mıydınız?

Oda koskocamandı. Sanki iki tane odayı birleştirmişiniz gibi görünüyordu. Odaya büyülenmiş gibi bakarken ablamın '' Gardıropta birkaç tane kıyafet var. İstediğin zaman kıyafetlerini değiştirebilirsin. Keyfine bak ve yemek hazır olunca ben seni çağırırım.'' Deyip çıktığını duydum.

Odayı daha dikkatli incelediğimde gerçekten de iki odanın birleşimi gibi duruyordu. Sol tarafıma baktığımda 9-10 basamaklı bir merdivenle çıkılan bir yatak, yatağın altında da 3 raflık küçük bir kitaplık bulunuyordu. Sağ tarafıma batığımda iki kapağı da aynalı büyük bir gardırop, gardırobun çaprazında çok az büyük olan bir çalışma masası bulunuyordu.

Camlara baktığımda boydan boya olduğunu ve havanın kararmaya başladığını gördüm. Dışarıyı daha iyi görmek için yaklaştığımda balkonun olduğunu görüp hemen dışarı çıktım.

Hava biraz serinlemişti. Soğuğu takmamaya çalışarak balkonu incelemeye başladım. Çok büyük değildi ama gene de küçük bir bahçe salıncağı sığacak büyüklükteydi.

Böyle düşünerek içeri girecekken gözüme tam da düşündüğüm gibi küçük bir bahçe salıncağı duruyordu. Tam gidip oturacağım sırada ani bir rüzgarın esip saçlarımı dağıtmasıyla kararımdan vazgeçip içeri girdim. Genede de bu akşam kesinlikle buraya oturup yıldızları izleyecektim.

İçeri girince duvarların üstünde müzik notaları olduğunu fark ettim. Gerçekten odaya farklı bir hava katıyordu. Acaba ilk geldiğimde niye gözüme çarpmadı diye geçirdim içimden. Oysaki müziği çok severdim ve böyle şeyleri hemen fark ederdim...

Gardırobun karşısına geçip giyecek ne var diye bakmaya başladım. Bir yandan da bunları ne ara ayarladılar diye de düşünüyordum. Kendime geldiğimde dolapla bakıştığımızı fark edip elime geçirdiğim ilk t-shirt ve eşofmanı alıp üstüme geçirdim.

Dinlenmek için yatağa giderken Fenix için bir yer olmadığı aklıma geldi ve hemen camın önüne onun için bir yer yaptım. Fenix yeni yerine yatarken ben de kendi yatağıma çıkıp gözümü dinlendirmeye başladım. Bir süre uykuya dalmak üzereyken adım sesleriyle kapının açılma sesini duyup gözlerimi anında açtım.

Ben oturur pozisyona geçerken Fenix'te uyanıp uyku mahmurluğuyla - bu kadar kısa sürede nasıl uyuduğunu hala anlamış değilim - etrafa bakmaya başladı. Gözleri ablamı bulunca geri kaldığı yerden uyumaya devam etti. O sırada ben çoktan doğrulup merdivenlerden inmeye başlamıştım.

Yanına geldiğimde ablam ''Uyuyor muydun? Uyandırdım mı?'' diye sordu.

'' Hayır uyumuyordum. Sadece gözlerimi dinlendiriyordum.'' Diye yanıtladım ablamı.

''Pekala... O zaman aşağı inelim yemek hazır.''

Ablamı onaylayıp onunla beraber mutfağa gidip yemeğimizi yedik. Yemeğin bitiminde ablama masayı toplamasına yardım ettim - daha doğrusu etmeye çalıştım. -

Masayı topladıktan sonra odama geçecekken abimin '' Jess biraz konuşabilir miyiz?'' diye seslenmesiyle geri dönüp karşısına oturdum.

''Jess yarın seni buradaki akademilerden birine yazdıracağız. Gerekli işlemleri ablanla halledersiniz zaten. Ayrıca senden okuldaki arkadaşlarınla ve öğretmenlerinde iyi geçinmeni istiyorum. Bir sorun falan olursa oradaki koçlarınla konuşabilirsin, yok ben onlara söyleyemem diyorsan beni ara söyle o da mı olmadı Fenix'e söyle o gelip bana iletsin anlaştık mı?''

Başımı olumlu anlamında sallayıp başka bir şey söyleyecek mi diye biraz bekledim.

Devam etmeyince '' Bana Jess yada Jessica demeseniz?'' diye sordum. Sormamla birlikte ikisinin şaşkın bakışları önce birbirlerinin üstünde sonra benim üstümde gezdi.

'' Diyorum ki bana Jess ya da Jessica diye seslenmek yerine ikinci ismin olan Rosa'yı söyleseniz olur mu? İlk ismim bana... bana annemi ve ablamı hatırlatıyor. Bana hep ilk ismimle çağırırlardı ve yeni bir sayfa açmak için ilk ismimi kullanmak istemiyorum.''

'' Peki canım sen nasıl istersen öyle sesleniriz değil mi ağabey?''

''Evet, elbette. Sen nasıl istersen.''

''Ayrıca bu ismimi kimse bilmese olur mu?''

'' Tamam güzelim kimseye söylemeyiz. Yarın kayıt yaptırırken de konuşur bu ismini yazdırırız.''

Başımı olumlu anlamda sallayıp odama çıktım.

Biranda boğazıma bir yumru oturdu ardından kalbim sıkışmaya başladı. Hemen balkona çıkıp elimi demirlere yaslayarak nefes almaya çalıştım. Gerçekten nefes almakta zorlanıyordum.

Sanırım biraz önce söylediklerim yüzünden nefes almakta zorlanıyordum. Onları şimdiden çok özlemiştim. Umarım ablam iyidir. Ona zarar gelmesini istemiyordum. Biranda ablama neden zarar geleceğini düşünmeye başladım.

Ben böyle düşüncelerimle cebelleşirken Fenix'in yanıma gelip '' Aşağıdaki konuşmaları duydum iyi misin?'' diye sormasıyla yerimden sıçradım.

'' İyi gibiyim. Sadece onları çok özledim ve duyduğun gibi yeni bir sayfa açmak için ilk ismimi kullanmayacağım. Eğer kullanırsam canım daha çok yanar.''

''Seni anlıyorum Rosa. Biraz rahatlamak ister misin?''

''Evet. Şuan gerçekten ihtiyacım var.''

''Pekala. Hadi salıncağa oturalım.''

Ben salıncağa oturunca Fenix'te - kedileri sevmenin stres aldığını bildiği için - kedi formuna geçip kendini sevdirmeye başladı.

Bir süre sonra hava serinlediği için içeri geçip uykuya daldık.

Ateşin Kara Melek'i  (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin