DAOF-3

181 61 176
                                    

Hailee Steinfeld - Starving

Başım çok fena ağrıyordu. Sanki beynimin içinde çekiçle çivi çakıyorlardı. Kendimi yorgun hissediyordum.

Ağrıyı umursamamaya çalışarak uyumaya çalıştım. Tabi işe yaramadı. Ne kadar uyumaya çabalarsam ağrı daha da artıyordu. En sonunda dayanamayıp gözlerimi zor da olsa açtım. Gözümün önü ilk başta bir süre karardı sonra karartı bulanıklaşmaya başladı ardından görüşüm netleşti.

Etrafıma baktığımda kendi odamda değildim. Acaba ablamın odasında mıyım? Diye düşünmeye başladım.

Etrafı daha net görebilmek için yataktan kalkıp incelemeye başladım. Duvarlar krem rengindeydi, karşımda orta boyda bir gardırop, hafif çaprazında küçük bir kitaplık vardı. Yanıma baktığımda çift kişilik bir yatak ve birer komodin bulunuyordu.

Oda gerçekten güzel dizayn edilmişti ama burası ne benim ne de ablamın odası değildi.

Son olanlar aklıma gelirken kapı açılıp içeri 1.70 boylarında, orta kilolu, ela gözlü ve omzuna kadar uzanan saçlarıyla bir kız girdi.

''Ah! Uyandın mı? Ben de sana bakmaya geliyordum. Nasıl hissediyorsun?''

''Başımın ağrısı olmazsa iyiyim. Şey... Sen kimsin ve ben neredeyim ?''

''Öncelikle başının ağrısı portaldan geçmeye vücudun alışkın olmadığı için böyle bir tepki gösteriyor. İzin verirsen ağrısını geçirebilirim?''

Başımı olumlu anlamda salladığımda sol elini şakağımın üstüne getirdi. Getirmesiyle elinden beynimin içine hafif bir güç dalgasının gittiğini hissettim. İşi bittiğinde elini şakağımdan çekip ''şimdi nasıl hissediyorsun?'' diye sordu.

''Daha iyiyim teşekkürler.''

''İkinci ve üçüncü soruna gelirsek ben Kelly ve şuan Senfonia'dasın''

Kelly ablanın dediklerinden sonra aklıma Forneak'ın verdiği kağıt geldi. Hemen ceplerime ve etrafa baktım ama hiçbir yerde yoktu. Kelly'e döndüğümde bana ''Ne oldu?'' bakışı atıyordu.

''Kelly abla benim yanımda bir tane kağıt olacaktı onu arıyorum. Sen gördün mü? Buraya gelmeden önce bir büyücü - galiba adı Forneak'tı - o kağıdı size vermemi istedi.''

''Sanırım aradığın kağıt ağabeyimde. Gel hadi seni hem onunla tanıştırayım hem de kağıt onda mı soralım."

Başımı tamam anlamında sallayıp Kelly abla ile odadan çıktık.

Aşağı indiğimizde salon olarak tahmin ettiğim yere geldiğimizde karşımda yaklaşık 1.82 - 1.83 boylarında , gümüş rengine benzeyen gözleri ve hafif uzun yana yatmış saçlarıyla bir adam duruyordu.

''Jessica bu abim Aiden, ağabey bu da Jessica.''

''Memnun oldum ve adımı nereden biliyorsun? Söylediğimi hatırlamıyorum?''

'' Kağıtta yazıyordu. Kağıt demişken abi kağıdı verir misin?''

Aiden ağabeyim ayağa kalkıp - böylece boyunu doğru tahmin ettiğimi öğrenim - cebinden çıkardığı kağıdı bana uzattı. Kağıda baktığımda doğru olduğunu görüp - daha doğrusu hissettim - geri verdim.

O an aklıma Fenix geldi ve içimi hüzün kapladı. Onu orada - geldiğim yerde - bırakmak istemiyordum. Gene de bir şansımı deneyip '' Kelly abla geldiğimde yanımda biri daha -tabi ki bahsettiğim Fenix'ti- var mıydı?'' diye sordum.

'' Evet yanında bir peri vardı ama şimdi köpek halinde mutfakta uzanıyordu. Bunu nasıl yaptığını anlamış da değilim?''

''Ah! Fenix çok özel bir canlı. İstediği hayvana - gerektiğinde - dönüşebiliyor. Asıl formu bir Simurg.''

Bunu söyledikten sonra telepati yoluyla Fenix'i yanıma çağırdım. Fenix gediğinde ona sımsıkı sarıldım.Onu da kaybedemezdim.

Ateşin Kara Melek'i  (Kitap Oldu)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin