Ateşin Kara Melek'i (Kitap Oldu)

DAOF 13

HERKESE SEELLAAMM!!! Uzun bir aradan sonra yeni bir bölümle karşınızdayım. Biliyorum bu bölüm biraz az olabilir ama yeni bölüm büyük ihtimalle haftaya bir gün gelecek. Beklemede kalın.

Not/Rica : Arkadaşlar burada bir şeyler yazıp , konuyu ,bölümleri kurgulayıp size güzel bir bölüm paylaşmaya çalışıyorum. Sizden de beğeni ve yorumlarınızı bekliyorum.

O zaman çok uzatmadan bölüme geçelim :)

Sabrına Carpenter - Sue Me.

🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥

Drak ea Apocalypse e Hlahile

Sebaka se sa Hlalosoang

Ntlha e Le 'ngoe e sa Fetoheng Molora

Sebaka se Le Seng se sa Fetoheng Liheleng

Ka ho Fıhla ha Hae

🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥🔥

Max sabahtan beri her yer her yerde olan kehanetlerin ve bir çok şeyin yazılı olduğu parşömenler odasını düzenlemekle uğraşıyordu. Daha birazını düzenlemiş olan bu genç ,yakışıklı , element kontrolcüsü adam eline aldığı birkaç parşömenin nereye ait olduğunu düşünmeye başlamıştı ki güneş ışıkları gibi kör edici sarı bir parlama odayı sardı. Hemen parşömenleri gözüne siper eden genç adam yaklaşık 20 saniye sonra elini indirip ışığın geldiği tarafa baktı. Baktı ama gördüğü şeyle hem ağzı beş karış açıldı hem de elindeki parşömenler teker teker yere düştü. Yaşadığı şoku birkaç dakika üstünden atamayan genç adam bu süre sonunda kendini toplayıp odadan bir hışımla çıktı. Etrafına deli gibi bakarken bir arkadaşına çarpıp duraksadı. Kısa bir süre sersemlese de kendini toplayıp hızla gitmeye başlıyordu ki arkadaşı onu kolundan tutup durdurdu.

'' Hey! Hey! Hey! Dostum yavaş ol. Ne bu acelen? Ne diye etrafa deli gibi bakıyorsun?''

'' Matt acelem var tutma beni. Söz sonra anlatırım.''

Max hala kolunu tutan Matt den kolunu kurtarıp yoluna devam edecekken arkadaşı bu sefer önüne geçip onu tekrar durdurdu.

'' En azından niye etrafa öyle baktığını söyle.''

'' Ah! Tamam. Sona kardeşleri arıyorum. Onlarla hemen konuşmalıyım.''

Daha fazla zaman kaybetmek istemeyen Max arkadaşının etrafından dolaşıp hızla etrafına bakmaya devam etti. Bir süre sonra yanında bir gölge hissettiğinde durup kim olduğuna baktı. Tabi ki de Matt di .

Derin bir nefes alıp '' efendim dostum ,ne oldu?'' diye biraz sinirle sordu genç adam.

'' Sanırım onları görmüş olabilirim...''

''Ne? Nerde? Ne zaman? Bunu niye şimdi söylüyorsun?''

...

'' Yanlış hatırlamıyorsam...''

''Söyle artık şunu Matt!!!''

'' ... Flakes de görmüştüm.''

Sona kardeşlerin yerini öğrenen genç adam adeta uçarak Flakes'e gitti. Oraya vardığında kapıyı kırarcasına açarak odanın içine daldı. Ne kadar hızlı dalmışsa odanın içine dengesini kaybedip yere düşecekmiş gibi oldu. Dengesini toplayıp önüne baktığında Sona kardeşlerin şaşkın ve kızgın bakışlarıyla karşılaştı. Kardeşlerin üçü de 'ne bu saygısızlık' dercesine bakıyordu.

'' Pat diye girmemeliydim biliyorum. Bunun için çok üzgünüm ama durum acil olmasa böyle yapmazdım.''

Kardeşlerden biri olan Elis '' bu kadar acil olacak ne olabilir?'' diye sordu.