Nisan 2013Gün gecenin gerdanından perdesini aralamış, güneş nazlı nazlı çiçeklere gülümsüyordu. Saksı saksı gökkuşağı ahengiyle sıralanmış cicekler günaydın öpücüğünü beklercesine canlanmış,başlarını güne karşı çevirmiş çoktan selamlaşmışlardı. Havanın gülen yüzü doğmuş etrafına sıcacık gülümserken pamuksu bulutların kasvetine anlam veremiyordu.
Mis gibi bir haftasonu sabahı saatlerce kahvaltı yapmak varken dersane nerden cıķmıstı. Sare ,hızlıca hazırlandı. Ela gözleri ciceklerine dönmüştü her günki gibi bugünde sabah muhabbetine yönelmişti;hay aksi telefonu yine tutukluk yapmıştı.
Çiçeklerine bir bir öpücük koyup annesinin seslenisine kulak vermeden apar topar bir sokak öteye yürüyüp arayamadığı arkadaşı Hicrana gidiyordu. Hicran ,Sarenin kendini bildiğinden beri en yakın arkadaşıydı, cocukluguydu .Ailesini kazada kaybettiği için onun üzerine bir abla gibi titrerdi, Hicran onun için herşeydi. Esmer tenine dökülen simsiyah saçlarını bu kez iki örgüyle toparlamıştı. Sare bu şekilde Hicrani görünce gülmekten kendini alamamıştı ; Hicran asabi bir tavırla,kardeşiyle girdiği iddiayı kaybettiği için böyle yaptığını söylediğinde konu çoktan kapanmıştı. Hep Hicranin nazını çekmiş onu hiç kırmamak için çok fedakarlıklarda bulunmuştu Sare. Hicran ona niye bulusmadiklarını söyleyince Sare biraz üzgün, çekingen bir ses tonuyla :
-" Sorma , yine benim külüstür bozuldu . Babama diyemedim yine maaşını alamadı. Abim var ,ufaklık var yetişemiyor. Ararsın diye geldim işte..."
Hicran, bu sıkıntılarla hiç tanışmamıştı yokluk nedir bilmeyecek kadar dedesi tarafından simartilarak büyütülmüştü tabiki bunun ardında travmatik bir kaza ve kayıplar yatıyordu. Sare'ye :
-" Üzülme tatlım. Geçenlerde yeni bir telefon almıştım, az ileride çok uzak değil gidelim istersen . Dedemle tanışıyorlarmış sanırım belki taksitte yardımcı olurlar ,ne dersin ?"
Sare bu teklifi reddetse de ısrara yenik düşmüş, kabul etmişti.
Dersane saatinde bu yollarda bir akrabaya rast gelmenin korkusuyla sağa sola bakınarak telaşla ilerliyorken Hicran bir yandan
" Ya ,Sare bir çocuk var off be serseri haliyle tam hayalimdeki gibi . Gideceğimiz yerin sahibinin oğluymuş çok beğendim inşaallah gittiğimizde görürüz. "
Sare ,diyalogdan midesi bulansa da belli etmeden "inşaallah " diyerek gülümsedi. Muhafazakar bir aileye sahip olan Sare , aynı zamanda erkeklerden öyle nefret ediyordu ki biri yanlışlıkla çarpsa, öldürmek istiyordu.
Yalnızca abisi ve babasına karşı böyle değildi. Ilişkiler onun için cinsel tuzaktan başka hiç birşey ifade etmiyordu.
Güneş yerini yavaş yavaş bulutlara bırakıyordu. Gökyüzü kopacak olan fırtınayı Sareden önce hissetmiş olsa gerek . Attığı her adımda bulutlar daha da birbirine sarılıyor adeta yağmur için çarpışıyorlardı :
"Hızlı olsak iyi olacak tatlım, sanırım ıslanacağız " dedi Hicran .
Oysa kaçacağı bu yağmurdan önce zaten ıslanacaktı Sare. Çok gecmeden geldiler ,gözleri serserisini arıyan Hicran ,homurdanarak " gelmemiş henüz belli. Neyse ben kulakliklara bakacağım canım " diyerek Sareden uzaklaştı.
Birkaç dakika sonra Sareye nazikce dokunuşla " Yardımcı olabilirim " diyen boylu poslu bir beyefendi vardı karşısında. Ister istemez ürken ve öfkelenen Sare ,etraftaki tepkileri üzerine toplamıştı. Anlam veremediği heyecanı sanki bulutlara yükselmiş olsa ki
özür dileyerek dışarıya bir hızla çıktığında şiddetli bir gök gürültüsü eşliğinde yağmur bastırmıştı. Islanması onu soğutmuyor aksine icten ice yükselen alevlerine çıplak ayağıyla koşuyordu. Bu yağmurlu ateşin muazzam damlaları küllerine düşüp yeniden bir Sare inşa ediyordu.
Dalgınlığından cekip çıkaran bir sesle genç adam şaşkın ve bir o kadar da tebessüm ederek:
- " Özür dilerim küçük hanım , korkuttum sanırım . Girseniz iyi olur ,ıslanıyorsunuz. "
Başını sallamakla yetinen Sare , lal olmuş adeta icten ice destanlar yazıyorken diline kilidini vurmuş susmakla yetiniyordu.
Hicran olaya dahil olmuş, sürekli birseyler söylenir dururken, ne kıskanç bakışları bitiyordu ne aşağılayıcı tavırları .
Yağmur altında ıslandığı o kişiyle, yüreğinde ateşler yükselmiş bir yandan sırılsıklam olan Sare , Hicranı ilk kez duymuyordu .
Ilk görüşte aşk bu muydu ?Çevredekilerin dediklerine inanmayan ,adeta feminizme kendini adayan Sare için bu bir devrimdi.
Güneşte kızıla çalan saçları, ela gözlerinin önünde ıslak ıslak sarkmış duruyordu elleriyle bir hızla dağınık bir şekilde topladı ve beyefendiye:
-" mühim değil, telefon bakacaktık aslında. "
Yaklaşık 10 dakika bilgi aldıktan sonra ,adapte olamayan Sare bu dalgınlığa bir son verip :
" Teşekkürler, inşaallah düşünür dönerim ben size". Aslında söylemek istedikleri bunlar değildi. Bir an saçmaladığını ve hulyasindan çıkması gerektigini düşündü.
Duruşuyla, mimikleriyle adeta konuşan genç adam :
"Kartım , iletişime geçebilirsiniz benimle ."
" istediğiniz zaman ." deyip gamzeleriyle adeta Sarenin gözlerine şölen oluşturmuştu.
Sare ,yeniden doğmuş; kaçtığı yağmurdan yüreği ıslanmış, şaşkın, tarifsiz duygularıyla derinlere dalmıştı.
Hicran , Sarenin bu halini her zamanki gibi görmezden gelerek :
-" Tatlım ,niye beni dinlemiyorsun ? Içeride de bi acayiptin. Yanı kaş göz yapıyorum bakmıyorsun bile. Çok yakışıklı demi ya .. işte bu o . Sabahki bahsettiğim serseri bey. Bugün pek efendi görünse de hep serseri haliyle içimde ya. Kartı bana versende biz konuşsak ya . Resmen içim hop hop ! "
![](https://img.wattpad.com/cover/211596704-288-k155678.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
DERUN
Fiksi UmumHer insan için bir yolun sonu vardır .. veya son sandığımız yeni başlangıçları.. ya başlamadan bitti sandıklarımız.. Hicbir şey bitmez oysa .. zaman değişir, hikayeler farklı şekillerde yine aynıdır. Ve kader içimizde taşıdığımız nefes kadar bizd...