"Sen, beni asla, asla tanımayan, bir su birikintisinin yanından geçercesine yanımdan geçip giden, bir taşa basarcasına üstüme basan, hep, ama hep yoluna devam eden ve beni sonsuz bir bekleyiş içerisinde bırakan sen, kimsin ki benim için?"
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Kimdim ki ben senin gözünde? Yüzlercesi arasından sadece birisi, sonrasız sürüp giden bir zincirde tek bir serüven halkası."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Senden uzaktayken mutlu, halimden memnun yaşamak istemiyordum, kendi kendimi acılardan ve yalnızlıktan oluşma, karanlık bir dünyaya gömmüştüm."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Sadece seninle konuşmak istiyorum.
İlk defa her şeyi sana söyleyeceğim. Bütün hayatımı bilmelisin, her zaman senin olan ama senin asla bilmediğin hayatımı... Fakat sırrımı ben öldüğümde, artık bana cevap vermek zorunda olmadığında, uzuvlarımı ateşle sarsmakta olan şey gerçekten nihayete erdiğinde öğrenmelisin. Eğer yaşamaya devam etmek zorunda kalırsam, bu mektubu yırtacağım ve her zaman sustuğum gibi susmaya devam edeceğim. Mektup ellerindeyse şayet, artık ölmüş olan bir kadının sana, ilk dakikasından son nefesine kadar hayatını anlattığını bil. Sözlerim seni korkutmasın; ölü bir kadın artık hiçbir şey istemez, ne aşk ne merhamet ne de teselli. Senden sadece bir tek şey istiyorum: Burada sana sığınmakta olan acımın söylemiş olduğu her şeye inanman. Söylediğim her şeye inan, senden sadece bunu istiyorum. Hiç kimse biricik yavrusunun ölüm saatinde yalan söylemez."•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Belki tanıdıklar da gelecek ve çelenkler getirecekler,fakat bir tabutun üstündeki çiçeklerin ne anlamı olabilir ki?Beni teselli edecekler ve birtakım sözcükler söyleyecekler, sözcükler, sözcükler; fakat ne yardımı dokunabilir ki sözcüklerin bana? Biliyorum,ondan sonra yine yalnız olacağım.Ve insanlar arasında yalnız olmaktan daha korkunç bir şey yoktur."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Gidilen yerden her zaman geri dönülür," dedin. 'Evet,' dedim. 'Geri dönülür. Ama giden unutulur."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Senin için zaten yoksam şimdi neden ölmeyi istemeyeyim ki?
Sen zaten çoktan benden yitip gitmişken, neden ben de yoluma devam etmeyeyim ki?"•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Gerçi bugün artık anlayabiliyorum- evet, bunu anlamayı öğrettin bana!- bir kızın, bir kadının yüzü bir erkek açısından herhalde alışılmadık ölçüde değişkendir, çünkü böyle bir yüz, çoğunlukla bazen bir tutkunun, bazen bir çocuksuluğun, bazen bir yorgunluğun sadece aynasıdır ve aynadan yansıyan bir görüntü kadar çabuk akıp gider, yani bir erkek açısından bir kadının çehresini yitirmek çok daha kolaydır, zira geçen yılların o çehrede yarattığı değişiklikler ışık ve gölge oyunu gibidir, giysiler ise her defasında çehreleri farklı çerçeveler içinde gösterir."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Sevgilim, dinle, senden rica ediyorum... Bu, benim senden ilk ve son ricam... Benim hatırım için yap bunu, her yaş gününde -çünkü yaş günü, insanın kendi üzerinde düşündüğü bir gündür-güller al ve onları vazoya koy.
Yap bunu, sevgilim, başkalarının yılda bir defa sevdikleri ölmüşleri için bir ayin yaptırdıkları gibi, sen de bunu yap."•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Sen beni ancak cebinde taşıdığın ve karanlıkta sabırla senin saatlerini sayıp ölçen, yollarında sana duyulmayan nabız atışlarıyla eşlik eden ve senin acele bakışlarının saniyeleri tik taklarının ancak milyonda biride yöneldiği saatini yayının gerginliğini hissettiğin kadar hissedebiliyordun."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Biliyorum, bütün bunlar; burada anlattıklarımın hepsi itici aşırılıklardan ve çocukça çılgınlıklardan ibaret. Aslında onlardan utanmam gerekirdi fakat utanmadım. Çünkü sana olan aşkım hiçbir zaman o çocukça taşkınlıklar sırasındaki kadar tertemiz ve tutkulu olmadı."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Yüreğim çarpıyordu: Elimde olmaksızın adımlarımı ağırlaştırmak zorunda kaldım ve engellenemez bir merakla dönüp baktığımda, senin durmuş olduğunu ve arkamdan baktığını gördüm. Ve meraklı bir ilgiyle bana bakışından hemen anladım: Beni tanımamıştın."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Ben, senin dokunuşunla kendi gözümde kutsanmıştım: bu durumda kendimi benim için her şey olmuş olan seninle, hayatıma yalnızca şöyle bir değip geçmiş olan başkaları arasında nasıl paylaştırabilirdim?"
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Hayatından benim hayatıma, isterse bir örümcek ağı kadar incecik olsun, hiçbir hatıranın uzanmadığını gösteren uyanış, geçekliğin uçurumuna ilk yuvarlanıştı."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Yalnızca seninle konuşmak istiyorum. Sana ilk defa her şeyi söylemek istiyorum; bütün hayatımı bilmelisin, o hayat ki, hep senindi ve sen onu asla bilmedin."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Senin için bir hiç olduğumu, bana ait herhangi bir hatıranın en hafif biçimde bile seni etkilemediğini bilseydim eğer, herhalde nefes bile alamazdım."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Benim için her şey, ancak seninle ilintili olduğu ölçüde vardı, hayatımdakilerin hepsi ancak seninle bağlantılı olduğu ölçüde anlamlıydı."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Bağışla beni, eğer kalemimin mürekkebine arada sırada bir damla acı da karışıyorsa, evet bağışla..."
•••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••
"Ama biliyorum, o öldü, artık dönüp ona bakmak istemiyorum, bir defa daha umuda kapılmamak için, bir defa daha hayal kırıklığına uğramamak için."
YENİ BÖLÜMDE HANGİ KİTAPTAN ALINTILAR GÖRMEK İSTERSİNİZ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Muâşaka
Poetry[Sevilen edebi kitaplardan alıntılar] ''Kitapçıların ve çiçekçilerin bazı özellikleri olmalıdır Olric. Gelişigüzel insanlar bu mesleklerin içine girmemeli. Kitaplar ve çiçekler özel itina isteyen varlıklardır. Ne yazık, bu meslekler de artık olur ol...