Çalıkuşu - REŞAT NURİ GÜNTEKİN

59 15 0
                                    

Saklamaya çalışma, nafile. Sevda, çocuk gözlerinden uyku gibi akıyor.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Ne arsız gönlüm var benim? Etrafımdaki insanları ne kadar çabuk seviyorum.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Deli, sevmek ayıp mı?

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Sıkılıyorum. Boğulacak gibi, ölecek gibi sıkılıyorum​. Memleket şimdi bomboş.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Ne bileyim, insan kalbi, öyle anlaşılmaz bir şey ki!..

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Ben başkaları gibi değilim. Çok sevindiğim, mesut olduğum vakit, duygularımı sözlerle anlatamam. Mutlaka karşımdakinin boynuna sarılmak, onu öpmek ve hırpalamak isterim.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

"Sen yine de bir parça benimdin, ben bütün ruhumla senin..."

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Mektepte bize şiir ezberletmişlerdi. İnsan, yaşadığı yerlerde beraber bulunduğu insanlara görünmez ince tellerle bağlanırmış; ayrılık vaktinde bu bağlar gerilmeye, kopan keman telleri gibi acı sesler çıkarmaya başlar, her birinin gönlümüzden kopup ayrılması, bir ayrı sızı uyandırırmış. Bunu yazan şair ne kadar haklıymış.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Seninle artık iki düşman bile değiliz; birbirini hiç, ama hiç görmeyecek iki yabancıyız..

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

İnsan ruhu ne anlaşılmaz bir muamma?

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Hangi ümide sarılsam elimde kalıyor, neyi seversem ölüyor.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

-Ben dün akşam mühim bir karar verdim.
+Neye?
-Yaşamaya.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

O vakit, sadece gözlerim ağlamıştı. Bu gece gönlüm ağlıyor.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Ama herşeye rağmen, insanların gönüllerini kiraya çıkardığı bu çağda bir gönülün bir gönüle yeteceğine inanıyorum...

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Romanlar mahzun insanı omuzları çökmüş, gözleri sönmüş, hareketsiz ve sessiz bir insan diye, yani daha açıkçası birmiskin şeklinde tasvir ederler. Bende daima bunun aksi olmuştur. Ne zaman derin bir üzüntüye kapılsam gözlerim parlar, tavır ve hareketlerim neşelenir, içim içime sığmaz olur. Dünyayı hiçe sayıyormuşum gibi kahkahalarla gülerim, türlü gevezelik ve delilikler yaparım. Maamafih öyle sanıyorum ki, yakın kimsesi ve başkalarına açılmaya kabiliyeti olmayan insanlar için bu daha iyi bir şeydir.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Hangi ümide sarılsam elimde kalıyor, neyi seversem ölüyor. İşte üç sene evvel bir sonbahar akşamıyla beraber ölen genç kızlık rüyalarım, kendi küçüklerim, sonra Munise, onun arkasından belki kalbimin öksüzlüğünü avuturlar diye ümit ettiğim talebelerim. Yavrularını tehlikede gören bir ana kuş hırçınlığıyla üstlerine titrediğim bu şeyler, sonbahar yaprakları gibi birer birer sararıyor, dökülüyor. Daha yirmi üç yaşıma girmedim; yüzümden, vücudumdan çocukluğun izleri silinmedi; halbuki gönlüm, baştan başa bütün sevdiklerimin ölüleriyle dolu.

••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••••

Eskiden ölümü ben başka türlü düşünürdüm: İnsan elli sene, altmış sene, hülasa istediği kadar yorgunluktan bitap düşünceye kadar gezer , koşar, eğlenir. Sonra, gözleri tatlı bir uyku ihtiyacıyla mahmurlaşmaya başlar. O vakit bembeyaz, temiz bir yatağa uzanır. Yeni başlayan uykuların hafif sarhoşluğu içinde gülümseye gülümseye sönüp gider. Güneşe karşı parlayan beyaz mermerler üstünde kucak kucak çiçekler... O mermerlerdeki küçük yalaklardan su içmeye gelmiş birkaç kuş... İşte ölüm denince benim gözümde böyle sevimli ve hemen hemen neşeli bir hayal uyanırdı.Şimdi , onun acı lezzetini toprak, öd ağacı ve servi kokuları içinde dilimle tadıyor, ciğerlerimle kokluyor gibiyim!

MuâşakaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin