•KOSKOCA 1 YIL...•

1.6K 85 9
                                    

Sabah yürüyüşe çıktık. İyi gelmişti. Burda deniz yoktu. Ki ben denizi çok seviyordum. Beni rahatlatıyordu.

Eve gider gitmez duş alıp kahvaltı yaptık. Pelin'i bildim bileli zayıf olduğu halde hem diyet hem spor yapar.

Pelin: "-Bugün gidelim alışveriş yapalım."

-Doğru. Hicbirşeyim yok.

Pelin: "-Hem sen alırsın hem ben. Ayy çok sevdim ben bu ev arkadaşlığını.."

Hazırlanıp çarşıya gittik. Her mağazadan dolu dolu çıktık. Abim Pelin'i azda olsa biliyordu. İnşAllah bulamaz burayı...

Oturup yemek yedik. Gezerken mısır yedik. Arabada simit yedik. Gitti yaptığımız sporda diyette.

Tam arabaya binecekken gözüme biri takıldı...Ne kadar da benziyordu. Amann ne saçmalıyorum ben ya. Böyle birşey mümkün değil.

Hemen arabaya bindik Pelin'e hızlı sürmesini söyledim.

Pelin: "-Birşey yok değil mi?"

-Yo..yok hayır.

Eve varır varmaz kendimizi koltuğa attık. Telefonumun çalmasıyla cantamdan çıkardım. Arayan Haticeydi. Allahım nolur doğru olmasın bugün gördüklerim.

Hatice: "-Aloo..!!!"

-Hatice...

Hatice: "-Vallahi ben söylemedim Denizli'de olduğunu."

-Allah kahretsin..! Bugün benzetmiştim. Demekki doğruymuş.

Hatice: "-Ne yapıcan şimdi.?"

-Bilmiyorum...Ben seni daha sonra ararım.

Pelin baya şüpheli bakıyordu.

-Çarşıda Osmanı gördüm. Daha doğrusu benzettim. Oymuş.

Pelin: "-Demek meşhur Osman'la tanışıcam."

-Ben ne diyorum sen ne diyorsun ya.

Tırnağımı yemeye başladım. Ne işi var bunun burda..!!

Pelin: "-Ceyda benim çıkmam gerekiyor. Üye olduğum dernek vardı ya ordan çağırdılar. İstersen bildiğim bir kütüphane var. Seni oraya bırakayım. Sessiz sakin. İyi gelir."

-Olur.

Ona da çok belli etmek istemedim tedirginliğimi. Sonuçta misafirim.

Dediği yere gelmiştik.

Pelin: "-Şu sokaktan hemen sağa dön. Trafik olduğu için oraya giremedim. Araşırız sonra."

-Tamam canım. Görüşürüz.

Arabadan inip yürümeye başladım. Tam sokağı dönecekken birine çarptım. Başımı kaldırıp tam özür dileyecekken....Osman..!!!

Gözlerim fal taşı gibi açıldı. Hemen geldiğim yere tam dönüp gidecekken kolumdan yakaladı.

Osman: "-Ne işin var bilmediğin memlekette..."

Gayet sakindi...Allah Allah fırtına öncesi sessizlik mi yoksa bu?

Osman: "-Hadi gidiyoruz."

-Asıl senin ne işin var..! Sanane benden..!

Osman: "-Haber vermeden sen nereye gidiyorsun ya..! Sen bencilsin..! Sen sadece kendini düşünen bir bencilsin..! Arkanda bıraktıklarından haberin bile yok."

Fırtına çıkmıştı. Bu böyle işte. İlk başta aaa ne kadar sakin biri dersin. 3 dakika sonra sinirden kafayı yer.

Annesinin söyledikleriyle vuramazdım onu. Başka birşey söyleyip göndermeliydim burdan. Ama nasıl kıyacaktım ki....

Avukat Hanım Diyeceksiniz..! Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin