17.BÖLÜM

204 21 5
                                    

Parmaklar oynuyordu benimle. Zeki parmaklar.

İşe gitmek için alarmım çalmamıştı henüz. Daha sabah olmamıştı. Ama beni öylesine tahrik ediyordu ki uyumak gibi bir şeçeneğim yoktu. Kai ne zamandan beri erkenci biri olmuştu? Cevap veriyorum, sevişmek istediğinden beri.

Onun bayağı zevklerine şükürler olsun.

Yüzükoyun yattım, yanımdaydı, vücudunun sertliğiyle sıcaklığı uyanmak için harika bir sebepti. Çok yavaşça kalça yanaklarımı okşadı. Elinin eklemlerini yavaşça iç kısımlarda gezdirdi. Bel altımdaki her şey takdirle gerildi. Belimi büktüm ve onun deliğime daha rahat ulaşmasını sağladım. Şiltemi oturma odasına, ahşap yatağımın enkazından uzağa taşımış ve dün gece yine sevişmiştik.

Uykudan kalınlaşmış bir sesle, "Uyanık mısın?" diye sordu.

"Hayır."

Omurgamdan aşağıya öpücükler kondurarak tepeden tırnağa titrememe neden oldu. Evet, hâlâ uyuyordum sayılır.

"Tamam. beni boş ver. Bir şeye ihtiyacım var sadece.

"Tamam. beni boş ver. Bir şeye ihtiyacım var sadece. Çok uzun sürmemeli... seni rahatsız etmemeye çalışacağım."

”Hmm, sağ ol."

Diktiği çadır bacağımı dürttü. Sonra güçlü bir el belimin altına girip beni kaldırdı. "Kalk," dedi ve yumuşak bir yastığı altıma sürdü. "Bu çok güzel. Soo, gerçekten, kıçın böyle kaldırıldığında harika görünüyor."

Islak parmakları deliğimi çevreledi ve beni fena halde tahrik etti. Sırasıyla parmaklanyla daireler çizdi, okşadı ve gıdıkladı, en doğru şekilde dokundu bana. Uyluk kaslarım kasıldı, dizlerimi yatağa gömdüm. Ne yaptıgını biliyordu bu adam. Çarşafları sıkıca tuttum, şimdiden nefes nefeseydim. Onun bana dokunmasından ne kadar zevk aldığımı tam olarak göstermeye çalışmam boşuna olurdu. Özellikle de beynim o an için kapalı olduğunda. Kalçalarımı yoğurmaya ve parmaklarını bacaklarımda yukarı aşağı gezdirmeye başladığında hayal kırıklığı dolu bir sesle homurdandım.

“Aç biraz daha," diye mırıldandı ve bacaklarımı biraz daha açtı. Yerine geçerken altımdaki şilte yerinden oynadı. Arkadan girmek en sevdiğim pozisyon değildi ama Kai'ın iyi bir iş çıkaracağından şüphem yoktu. Becerikliydi bu adam.

Beni tek eliyle zevklendirmeye koyulurken bir prezervatif paketinin hışırtısını duydum. Tek bir eli bile harikaydı. Sonra aletinin geniş başı deliğimi dürttü. Gözlerimi sıkıca kapattım, ona yaslandım, içime kayarken inledim. Aleti beni doldururken, düşünmeye yer yoktu. Sadece hissedebiliyordum.

O kadar güzeldi ki.

Kalçalarımı tutuş şekli, etime dalan parmakları. minicik bir acı hissettiriyordu bana. Tamamen farklı bir tecrübeydi bu, muhtemelen astral düzlemde bile. Her zamanki beş duyuyla beraber, tarif etmeye başlayamadığım bir şeyler de vardı. Sadece onun bana verebileceği, bağımlılık yaratan bir şey. Beynim çalışıyor olsaydı bunun için endişelenirdim.

Kocaman eller sırtımı okşadı. Sonra bedeninin sıcaklığı çevreledi beni. Dişler kulak mememi ısırdı ve canımı yaktı. Omuzlarımı diktim ve kaslarım kilitlendi.

”Ah, evet. Siktir, çok sıcak oldu." Kai, kendini iyice içime doğru itti. Sanki daha derine gidebilirmiş gibi... "Sabahları çok tembelsin, Soo.”

"Hmm. Dün gece limuzinde tüm işi ben yaptım."

Kendi kendine güldü, göğsü sırtıma süründü. Sonra belini esnetti, içeri girdi, sonra dışarı çıktı, her santimim titredi. Kollarını iki yanıma dayayıp, sevişerek beni çarşaflara gömmeyi sürdürdü. Kalçalarım titriyordu ve umurumda bile değildi bu. Kai içime gömülü haldeyken değil. Ritme girmesi sonsuza dek sürdü sanki. Ve bana tembel diyordu. Daha fazlasına ihtiyacım vardı. Kalçamı ona yaslayarak acele etmesini işaret ettim. Mesajı aldı ve daha hızlı, daha sert gidip gelmeye başladı. vücudu terliyor ve teri üstüme damlıyordu.

I'm Still Standing (KaiSoo) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin