"Gel içeri" ayakkabılarımı çıkartıp salona ilerledim abim evde büyük olasılıkla yoktu çünkü içerisi ayak kokmuyordu. Koltuğa oturdum ve annemde karşıma geçti ardından üstüme göz attı
"Neden her yerin boya?"
"Proje ödevi boyalar falan" yalan söylemekten sıkılsamda başka çarem yoktu
"Kaldığın arkadaşın kimmiş getirde görelim bakalım" şaşkınlıkla suratına baktım
"Ne gerek var?"
"Yarın akşam yemeğine misafir edelim" göz devirdim
"İşi gücü vardır iş çıkarma boş yere anne" dedim bir yandan odama gitmek için merdivenlere yönelirken
"Arkadaşını akşam yemeğinde görücem tatlım" beni gerçekten bunaltıyordu.
....
Kulaklığımı çıkartıp okul kapısından girdiğimde gözler üstümdeydi, olaylar ne de çabuk yayılıyordu, insanların konuşucak konusu mu yoktu gerçekten?
Biri belimi kavrayıp kendine yaklaştırdığında yanıma baktım
"Günaydın güzelim"
"Günaydıın" dedim gülümser bir şekilde
"Var mı sıkıntı dünden kalan"
"Hayır, aslında var gibi, sanırım var evet"
"Dinliyorum"
"Annem seni akşam yemeğine çağırıyor" dedim sıkıntımı suratıma yansıtarak, sorar gözlerle baktı
"Ben bunda bir sıkıntı göremiyorum?"
"Erkek olduğunu bilmiyor ve abimde o yemekte olursa pek iyi şeyler olmaz" ellerini ceplerine yerleştirip yürümeye devam ederken bir süre düşündü
"Ee sınıftan bir kız arkadaşını götürsen olmaz mı?"
"Sınıfta hiç kız arkadaşım yok, 2 3 erkek var onlarlada çok yakın değilim, geleceklerini sanmıyorum" bunu derken 3 saniyeliğine sahip olduğum tek şeyin yalnızlık olduğunun farkına vardım.
"akşam yemeğine gelicem ve hiçbir sıkıntı yaşanmayacak söz veriyorum, sıkma canını" 'tamam' dercesine gözlerimi kapatıp gülümsedim
...
Gözlerimi Poyraz'dan ayırıp kapıya yönelttim ve ardından zile bastım abimin açmaması için içimden dualar ederken kapının açılmasıyla bir 'oh' çektim
"İşte evinde kaldığım Poyraz burada" annem güler yüzünü birden astığında gözlerini Poyraz'a dikti
"H-hoşgeldiniz" Poyraz ayakkabılarını çıkarırken bende montumu askılığa asıyordum
"Abim evde mi?"
"Yok işte o mesaiye kalacakmış" Sanırım tüm şansımı şu esnada kullanmıştım
Salona geçtiğimizde annemle ben ikili koltuğa Poyraz ise tekli koltuğa geçti. Anneme baktığımda biraz gergin gözüküyordu şunu söylemeliyim ki biraz abartıyordu arkadaşımdı sonuçta. Boğazını temizledi ardından bana baktı
"Arkadaşın kaç yaşında güzelim" Poyraz'a baktım
"2 yaş büyük benden" annem benden gözlerini ayırıp Poyraz'a baktı, tekrar bakışlarını bana çevirdiğinde yine bir soru yöneltti
"Peki, nasıl tanıştınız aranızda 2 yaş olmasına rağmen?" Poyraz kaşlarını 'anlatma' dercesine havaya kaldırdı, gece dışarı çıktığımı öğrenip evde kıyamet kopmasını istemediğimden yine yalan söylemek zorunluluğunda kalmıştım
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AKIL OYUNLARI
Historia CortaOysaki, kendimi iyileştirebilecek tek ben varmışım şu hayatta, kendi zihnim, kendi kurgum ve kendi oyunlarım.