Part3

34 5 0
                                    

Odamdaki masanın başına oturmuş masanın üzerindeki boş kağıda bakıyordum, en az aklım kadar boştu. Sınav haftasının bitmesinin verdiği o rahatlama kısmını çoktan geçmiştim. Şu an pelte pelte olmuş beynimi dinlendirmeye çalışıyordum. Bacağıma sürtünen şeyle kafamı aşağı indirdim. Okul kütüphanesinde karşılaştığım ve beni evime kadar takip ettiğini sonradan fark ettiğim zeki bakışlı bu kediyi eve almıştık. Annemgilin haberi yoktu, olmasını da istemem zaten. Kedinin evcil olduğu belliydi hal ve tavırlarından hemen anlaşılıyordu. Ama kimin kedisi olduğunu bilmiyordum ve bu soğukta hayatta kalamayacağı için eve almıştık. Aslında eve aldık diyemem pencereden Ebrunun odasına girdiğim o gün kurnaz kedi gizlice evin içerisine girmiş zaten. Kendi işlerimizle o kadar kafamız doluydu ki onu ancak karnı acıktığı için miyavlamaya başladığında farketmiştik.

"Gel buraya Gece."

Kediyi kucağıma aldım. Ona pire torbası diye seslenmeyi düşünmüştük ama zayıf ve çelimsiz gözüken bu kurnaz kedi hiç pire torbası denilecek bir tipe benzemiyordu. Sonra simsiyah güzel tüylerine bakıp ona Gece adını vermiştik. Sonuç olarak kediyi sahiplenmiştik. Kedinin tüylerini okşarken rahatlamaya başlamıştım. Sonunda masanın üzerindeki boş kağıda bir şeyler yazmaya başladım. Karalamalarla dolup taşan kâğıdı bıraktığımda aradan bir yarım saat geçmişti. Geri çekildim ve kağıdı incelemeye başladım. Yazdıklarım beni tatmin etmişti.

Kağıdı ortadan bir çizgiyle ayırmış ve sağ kısmına anne sol kısmına baba diye başlık atarak onların altına iyi ve kötü taraflarını yazmıştım. Amacım onların boşanma davasını açtığında hangi ebeveynimizin yanında kalmamızın daha uygun olduğunu bulmaya çalışmaktı. Kararım babamdan yanaydı. Bunun sebebi şunlardı:

1- Babamın bir mesleği vardı yani ondan düzenli bir harçlık alarak zamanı geldiğinde kendi ihtiyaçlarımızı karşılayabilirdik.

2- Annemin yanında kalırsak büyük ihtimal dedemin ve anneannemin yanında kalmamız gerekirdi çünkü annem ev hanımıydı. İşin kötü olan tarafı dedemgilin eski kafalı olmasıydı. Annemi 18 yaşında evlendirdiğini düşünürsek bizi de erkenden evlendirmeye kalkabilirdi ve dedem evde sözü geçen dediğim dedik birisi olduğu için ona karşı çıkmakta zorlanırdık. Buralarda hala bu durum normal karşılandığı için işimiz daha da zor olacaktı.

Bunun kötü tarafları da yok değildi. Mesela babamın ev işlerinde yetenekli olmadığını düşünürsek evi çekip çevirme işi bize düşecekti, bu ağır yükün altından kalkabilir miydik bilemiyorum. Ama annemin yanında kalmamız durumunda ortaya çıkan riski düşünürsek bu duruma müsehama gösterebilirdik. Annem duygu ve düşüncelerini çok iyi yansıtabilen birisi değildi ve insanların her istediğini yapmasına göz yuman bir yapıya sahipti ve bu durumun Ebru'nun kişiliğini kötü etkilemesini istemiyordum. Bir diğer kötü taraf ise babamın duygusallıktan yoksun bir birey olmasıydı. Ebru'nun yaşındakilerin ailesinin sevgisine çok ihtiyaç duydukları ve ruhsal olarak olgunlaşmaya başladığı bu dönemde annemin sevgisi ve koruyup kollamasına ihtiyacımız vardı, erkekler konusunda akıl verilmesi gereken bu zamanlarda babamın yanında kalacak olursak sorun çıkabilirdi çünkü bu durumu nasıl idare edebileceğim hakkında çok bir fikrim yoktu. Bu zamanlarda babam değil de annemin daha çok desteğine ihtiyaç duyacaktık. Bir kızın hâlinden bir kız daha iyi anlar durumu söz konusuydu. Ama ben bunların üstesinden gelebileceğimi düşünüyordum. Belki hayatımın çoğu kısmında istediğim pek çok şeyi yapamayacaktım ama bunu pek umursamıyordum. Ebru'nun üstüne kendimden beklenmeyecek kadar çok titriyordum. Belki bunun sebebi sorumluluk anlayışımdan dolayıydı.

Alnımı avuşturdum, başım ağrımaya başlamıştı. En küçük ayrıntıya kadar düşünmüştüm, unuttuğum bir şey var mıydı bilmiyorum ama her olasılığı düşünürsek en uygun seçim babamın yanında kalmamızdı. Boşanma davalarını ve çocuk yerleştirme üzerinde araştırma yapmıştım. Bazı kısımlarını anlamak zor olmuştu. Birbirimizden ayrılmamız zorunlu değildi, ikimiz de bir ebeveynimizin yanında kalabilirdik. Bize hangi ebeveynimiz yanında kalmak istediğimiz sorusu sorulacaktı ve verdiğimiz cevabı dikkate alarak bir karara varacaklardı. Yine de her şeye hazırlıklı olmamız gerekiyordu. Uzun bir süre boşanma konusunun aralarında açılmayacağından emindim ve bize konuyu açmak için kendilerini hazır hissetme süresini hesaba katacak olursak en az 1 ay daha huzurla - Ne kadar huzurlu olabilirsek- yaşamaya devam edeceğimizi düşünüyordum.

PandoraHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin