Jimin'in geldiği günden bu yana üç gün geçmiş ve Jungkook işten dönene kadar ben ve Yoonayla vakit geçiren Jimin Jungkook geldiğinde oyun oynuyorsa, yüzmek, muhabbet etmek istiyorsa Jungkook'u da sürüklüyordu. Tam sürüklüyordu demek de doğru değildi çünkü Jungkook da Jiminle vakit geçirmek konuşunda oldukça hevesliydi. Jungkook hiç görmediğim bir şekilde enerjik ve genç gibi davranıyordu. Eskiden onun hakkında bu yaşta bu mutsuzluk ve suratsızlığının fazla olduğunu düşünüyordum. O sürekli görüyordu, bir yılın ardından onu gülümserken görmek heyecan vericiydi, sanki bir bebek gülümsüyormuş gibi içime huzur doluyordu. Onun bu çocuksu yanlarını görmek yeniydi ve çok sevmiştim.
Mesela Jiminle bir konu hakkında farklı şeyler düşünüyorlarsa hayatı buna bağlıymış gibi açıklama yapıyor, Jimin kabul edene kadar devam ediyordu. Bu gün şirketten saat üçte dönecekti ve Jimin'in en eğlendiği yere gidiyorlardı. Kardeşime söz verdiği için erken dönmüştü. Onları dinleyerek iki adım gerilerinde ilerliyor, konuşmalarını gülümseyerek izliyordum. Havuza ulaştığımızda güneşin yakıcı ışınları beni bunaltmaya yetmişti. Çok sıcak bir hava vardı ve aslında böyle havalarda havuza girmek gayet makul bir seçenekti.
Şezlonglara oturmaya tenezzül etmeden havluları gelişine fırlattıkları gibi koşmuş ve havuza çivileme atlamışlardı. Onların bu haline gülerkenevin içinden havuza ulaşılan yoldan Yoongi'nin geldiğini gördüm. Jimin'i getirdiği günden sonra ilk gelişiydi. Arada bana arada kendi hallerinde yüzen ikiliye bakarak yanımdaki şezlonga olabilecek en miskin şekilde oturdu. Kısaca isteksiz bir selam vermiş havuza dönmüştü. Şakalaşan sevgilim ve kardeşime dalmış bir şekilde bakarken "Umarım bu iş Brezilya dizisine dönmez" dedi. Tavırları kendi kendine konuşan bir haldeydi, söyledikleriyle imasını yeni algılayabilmiştim. Sinirden bıkmış bir nefes aldım. Beni ve kardeşimi ne sanıyordu bu adam ? Sürekli saçma sapan şeylerle beni suçlamıştı şimdi kardeşimi de suçluyordu hemde zerre tanımamasına rağmen.
"Senin derdin ne ?Neden sürekli bir şeyler kanıtlamak zorundaymışız gibi konuşuyorsun her söylediğinle iftira atıyorsun!" Yüzüme bakmadan dediklerimi dinlemiş, derin bir nefes aldıktan sonra bakışları bana dönmüştü. "Jungkook'un neyine aşık oldun? Fiziksel özellikleri ve parasını çıkarınca başka birşey kalmıyor onda" yüzüme ciddiyetle bakıyordu "Seni uyuz etmek için söylemiyorum, o her zaman kabaydı, sert ve vicdansızdı nasıl olurda iyi bir huyu olmayan birini sevebilirsin?" Tamam ciddiye alıyordum, oturduğum yerde ona doğru döndüm tamamen beni iyice anlaması lazımdı. "Onun arkadaşı olduğuna emin misin ? Bir insan arkadaşının iyi yanlarını nasıl görmez?" gözleri sola kaydı düşünmek için, cevap gelmediğinde devam ettim "Bu kadar kötü biriyse neden onunla hala arkadaşlık ediyorsun?" omuz silkerek "Kötü huyları olsa da seviyorum" dediğinde yüzüne cevabı kendin verdin der gibi bakmıştım ama hala anlamadığı belliydi.
"İşte bu anladın mı? O eve ayak bastığım andan itibaren bana hiç iyi davranmadı, bazen kötü davranmamış olduğunda bile ben öyle hissettim ama onu sevmeyi kesemedim" anlıyormuş gibi başıyla onayladı düşünceli bir şekilde "Bazen onu sevmekten bıktım ona olan sevgimden kortum ama onu bırakamadım... Jimin'in geldiği gün onu neden sen aldın biliyor musun? Bertbattı, beni ağlattı, bana vurdu, sözleriyle canımı yaktı, birde bilerek yaptığını söyledi, çünkü kendi canının yanmasından korkuyormuş bencilliği görüyor musun? sonra ise peşimden geldi, beni sevdiğini söyledi ve ben onu sevdiğim için aylarca çektiğim acıları unuttum. Onu bırakamadım. Onu bırakmak benim için ölüm olurdu. Ruhum ölecekti" Yüzüme daha önce göremdiği birşeyi görüyormuş gibi bakıyordu.
"İşte bunca kötülükten sonra onu neden hala onu bırakmadığını anlayamıyorum" dedi gerçekten çözmek ister gibi durağan ve düşünceliydi. Bende onun beni biraz olsun tanımasını istiyordum "Sevdiğim için" dedim sakince "Sadece sevdiğim için, bir insana neden aşık sorgulamak çok saçma hyung" Hyung dediğimde kalbine dokunmuşum gibi gözleri parladı. Benim için söylmesi zordu onun yüzünden üzüldüğüm uzun bir zaman dilimi vardı ama onun böyle acemice sorular sormasutuhaf gelmişti, gerçekten de anlamıyormuş diyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MY GENTLEMAN TAEKOOK ✓
FanfictionBoynuma bağladığı zincir, güzel bir kolyeymiş gibi hissettiriyordu. İkinci defa kaldırılan ve yayınlamaktan yorulmadığım kurgum. 12.03.2021