Merhaba :) Biraz uzun bir aradan sonra yeni bölümü yayınlama şansım oldu kusura bakmayın lütfen. Bu bölümle birlikte olaylar başlıyor artık :) Okuyanlar, vote ve yorumlarınız bekliyorum. Seviliyorsunuz <3
Gerçeği yer altına gömseniz bile, o yine büyüyerek patlayacak ve her şeyi yok edecektir.
Emile Zola
Cemre' nin ağzından
"Bence artık tanışma faslına geçmeliyiz, ben Gece."
Duyduklarım anlam kazanmaya başlayınca bir Gece' ye bir eline baktım. Şaşırmıştım. Bir başkası olsa yaptığımı saygısızlık olarak değerlendirir ve elini çoktan indirmiş olurdu. Ama Gece' nin gözlerinde görebildiğim tek şey anlayıştı. En sonunda ben de elimi uzattım.
"Cemre bende." Gülümsedi.
"Biliyorum, bugün çok orijinal bir tanışma faslı yaşattın bize." Söyledikleriyle kahkahamı zor bastırarak hafif bir gülümseme gönderip önüme döndüm.
"Farkındayım konuşmaya alışık değilsin, hoşlanmadığını da söyledin zaten. Ama benimle konuşabilirsin, kahkahanı bastırmak zorunda da değilsin."
"Ben- ben buna alışık değilim. Bu alıştığım her şeyin değişmesine neden olur. Dünyamı değiştirir, kolay değil."
"Hayır değiştirmez." Diretmesi üzerine vücudumu tamamen ona döndürerek tek kaşımı kaldırdım. Nasıl değiştirmeyeceğine dair bir açıklama beklediğim her halimden belliydi.
"Sen kendine bir karanlık yaratmışsın, her zerresini ezberlemiş, sonunda kendini orada rahat hissetmeye başlamışsın. Ama ben sana apaydınlık bir dünya görüşüne sahip, hayata pembe camlardan bakan birini sunmuyorum tanış diye. En az senin kadar karanlığa batmış bir insanım. Sadece, muhtemelen farklı nedenlerden ve farklı etkiler yaratarak battım karanlığa seninle kıyaslandığımızda. Yani ben sana farklı bir karanlıkla tanış ve konuş diyorum, sonuçta özümüz aynı, karanlık."
"Hep böyle çok mu konuşursun?"
"Hayır, ama kendi karanlığımda yapayalnız ölmektense kendime benzeyen biriyle hayatımı daha yaşanılabilir bir hale getirmeyi tercih ederim."
"Kesinlikle fazla edebiyat yapıyorsun."
"Kesinlikle konuyu değiştirmek için fazla çabalıyorsun." Ağzımın hafif bir açıyla açılmasına ve ufak bir "Hah" sesinin çıkmasına engel olamadım.
"Tamam, peki arkadaşın olursam benim bundan çıkarım ne olacak?" diye sordum.
"Hayatta mutlaka daha farklı sorunlar da yaşayacaksın. En azından yalnız olmazsın, paylaşacak birisi olur yanında." dedi hafifçe gülümseyerek. Bu kadar kırgınken, bu kadar sert çocuk gibi durup aslında acıyı her an hissederken nasıl böyle gözükebiliyordu? Mutlu gibi gözüküyordu, nasıl yapıyordu? Belki onunla takıla takıla bende öğrenirdim. Yine de sormadan geçemedim.
"Pekala, senin bundan çıkarın ne olacak?"
"Bunu, birbirimize sorunlarımızı anlattığımız zaman söyleyeceğim. Beni karanlığa sürükleyen gerçekler konusunda yardımcı olacaksın bana."
"Yani kısaca beni o soruna çözüm olarak görüyorsun."
"Ağrı kesici işlevi görmeni istiyorum senden. Sorunu çözemezsin belki ama acıyı hafifleteceksin."
"Hala edebiyat yapıyorsun." Aslında Gece' yi sevmiştim. İlginçti, ama sevmiştim. Gülümsemeden edemedim. Onu hayatıma katmak kolay olmayacaktı elbette ama denemekten zara gelmezdi. Gülümsemem büyüdü.
![](https://img.wattpad.com/cover/23847071-288-k584663.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ruhların Aşkı
Novela Juvenil"Önce içimde yarattığı heyecan yok oldu, şimdi de hayallerim onu kabul etmiyor. Kalbimden de çıkar diye korkuyorum; çünkü bana dair her şey bir bir onun varlığını reddediyor."