Cumartesi
Jungkook un kolları aradında yatarken bir anda beni altına aldı ve üzerime çıktı. Deli gibi uykun vardı. Bu yüzden başımı yana çevirip gözlerimi kapadım. Sıcak nefesini boynumda hissettiğimde tüm vücudumu saran titreme ile gözlerimi açtım. Dudaklarını tenime bastırıyordu. Arada sadece sürtüyor sonra da öpüyordu. İlk başta bunları yapsada sonra sertleşmeye ve ıssırıp emmeye başladı bir eliylede yaptığı izlerin üzerinden geçiyordu. Dudakları boynumun her tarafını gezdikten sonra dudakları çenemden yukarı çıktı. Dudakları dudaklarıma değdiğinde sıcak nefesini dudaklarımdan içeri üfledi. Bu yaptığıyla inlerken eli belime gitmişti. Bunu yaptığında belimi soğuk elinin etkisiyle kaldırdım. Gülümseyip eliyle belimi yere indirdi. Eli belimi geçtiğinde bacaklarıma gelmişti. Dudaklarımızı ayırıp.
"Gguk yapma şimdi olmaz."
"Şşş kendini bana bırak sevgilim."
Eli geceliğime gitmişti._________________________________________
Sabah kalktığımda hala belime sarılı olan bir gguk ile karşılaştım. Geceyi düşündükçe kızarıyordum. Hemen kalkıp daha önce erkek reyonundan aldığım uzun mu uzun gömleği giydim. Kasıklarım öylesine ağrıyorduki yürüyemiyordum bile. Yatağın kenarına oturdum. O an bir mıtıltı geldi. Gguk gerilip sırıtarak elini bacağıma götürmüştü.
"Dün çok güzeldin sevgilim."
Yatakta doğruldu. Dudaklarıma bir öpücük koydu. O sırada kapı tıktıkladı.
"Şu an sizi şikayet edebileceğimi biliyorsunuz değil mi. Dün gece sizin inlemeleriniz yüzünden uyuyamadım ve şey... Herneyse bu gece Felixle beraber kalacağım ev size emanet. Ben okuldan önce Felix ile buluşacağım için ÇIKTIM BEEN" ikimizde kıkırdamıştık.
Bunu ardından bana baktı. Beyaz gömlek sol omzumu açıkta bırakıyordu ve kambur durduğum için köprücük kemiklerim de çıkmıştı zaten bacaklarım oraya girmiyorum bile. Uzanıp belimi kavradı. Beni kendine çekti uzun ve ateşli bir öpüşmenin ardından dışarı çıkmaya karar verdik. İlk önce o giyindi. Siyah pantalon üstüne de çizgili tişört giydi. Kot ceketi de unutmadı.Sıra bana gelince bir köşeye geçip izlemeye başladı. Arkamı döndüm düğmeleri yavaş yavaş açmaya başladım. Gömlek yeri boyladığında utançtan kıpkırmızı olmuştum. Dolaptab giyineceklerimi aldım ve hemen giyindim.
Bence uyumlu olmuştuk. Sonra kahvaltıyı yapmak için dışarı çıktık. Bir tane açık büfe yerine gittik. En köşedeki ikili koltuklara geçtik.
Young-jin den
Felix in yanına gidiyordum. Dün gece onları çok iyi bir şekilde duymuştum. Ve tuhaf hissediyordum. Azmak vardı ama kastettiğim bu değildi yani kookie hakkında iyi şeyler hissetmiyordum ama bunu Y/N ye söyleyemezdim. Bunları düşünürken Felix in evinin yanına gelmiştim. Tam kapıda beni bekliyordu. İçeri geçtik. Biz onunla daha önce sadece sarılmıştık. Ama bugün bir değişiklik yapıp onu öpecektim. Film izlemeye karar vermiştik. O filmi açarken bende mısır patlatacaktım. Bir kaç dakika sonra mısırlar tam patlarken boynumda bir nefes hissettim. Eli yavaşça belime dolandı. Çok yavaş hareket ediyordu. Bunu yaparken diğer elids boşdurmuyor bacağımda geziniyordu. Dudakları ıslak ve sert öpücüklerini boynuma bırakırken bende bu yaptıklarıyla derin ve yüksek sesli nefesler alıp veriyordum.
"İnlemelisin bebeğim." (Kalın sesiyle bunu dediğini sakın düşünmeyin 😶)
"Hmhm"
Bir anda beni ters çevirdi. Dudaklarımı ele geçrirken ısırıyordu ve neredeyse kanayacaktı. Mısırların patlama sesi bitince durduk. Yani ben durdum.
"İçeride devam etsek?"
Ben bunları söylerken mısırları tabağa koymuştum. Beni elimden tutup salona çekti. Filmi açtı. Film çok güzele benziyordu.
Pekala filmin 10. Dakikasından sonra +18 olduğunu anladım. Sanırım ilkim bugün gidecekti ve ben bunun korkusuyla yanıp tutuşurken Felix elini bacağıma götürdü. Malum sahne çıkınca kafasını geriye atıp nefes alıyordu. Hiç tahmin bile edemeyeceğim bir zaman da üzerime çıktı. Bacaklarımı altına doğru uzattı. Eliğip boynuma öpücüklerini bırakmaya devam ediyordu. Öpücükleri boynumdan taşmaya başlıyordu. Biraz ara verip dudaklarıma buse bıraktı "inlemelisin bebeğim." Sonra daha aşşağıya inip bacaklarıma öpücükler bırakmaya başladı. Bunu yapması yeterince azmama yetiyorken bir de tatlı noktamı bulmuştu. Bunu bulduğunda yüksek sesle inlemeye bailamıştım.
"Fe... ahm lix. Durhmm. Tat-ah lı nok-ıhm tam." Benim bu halime sadece kıkırdamakla yetinmişti. Eli kemerime gidince.Y/N den
Jungkook iyi bir kahvaltı yapıp yürüyüşe çıkmıştık. Onu çok seviyordum. Bir anda telefonu çaldı. Bir banka otutturup uzak bir yere gitti. 10 dakika, yok. 20 dakika, yok. 1 saat, yok. Başına bir şey gelmiş olmalıydı. Sonra telefonuma bir mesaj geldi.
- o çok sevdiğin adam şu an kaçtı, asla geri dönmemek üzere.
Hemen elim titreyerek mesaj attım.
- asla o öyle bir şey yapmaz sen kimsin ve bir kanıtın yok.Halen bir kanıtım yok mu?
________________________________________
Imm bu bölüm nasıldı ben çok beğenmedim. Umarım beğenmişsinizdir yani bölüm için sınır koymak istiyorum
3 oy 9 yorum ?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Euphoria /JJK
Fanfiction"Yanındayım miniğim..." "Yanımdasın gguk" Oppacı değilim hatta biasım jk bile değil ama daha çok okunduğunu düşündüm. Shipper ım. İlk kitabım hatam olursa kusura bakmayın 💕