#
"Merhaba, ben Erdem."
Yanıbaşından gelen sesi duyunca kafasını kaldırdı. Daha önce pek çok kez gördüğü hatta adını bile bildiği; ama hiçbir diyaloğu olmayan bir çocuk ona bakıyordu. Yüzünde her zamanki gülümsemesi vardı. Eğer mutsuzsanız gülümsemesi sizi gıcık edecek kadar mutluluk doluydu. Eğer mutluysanız gülüşü kalbinizin derinlerine, sizin mutluluğunuzun değemedi yerlere kadar işleyebilirdi.
"Kalemini kullanabilir miyim?"
Erdem'in sorduğu soru Nazlı'yı kendine getirmişti. Erdem, masada duran yedek kalemini istiyordu.
"Evet, alabilirsin."
Erdem kalemi alıp teşekkür ederek sırasına doğru ilerledi. Neredeyse her sınav zamanı kalemi yanında olmazdı. Bu yüzden etrafta yana yakına kalem arardı. Hatta bir keresinde sınav başladığı zaman aklına gelmişti kaleminin olmadığı. Garip bir çocuktu Erdem.
Yine de o kalemin vesile olduğu pek çok şey olmuştu. Yeni arkadaşlıklar edinmişti. Yeni hayaller kurmuştu. Hatta aşık bile olmuştu.
Daha sonra ise hepsi bitip gitmişti...
#
Nazlı: Erdem? (10.12)
Nazlı: Baştan alayım derken abartmıyor musun?
Sadece gereksiz: Yoo, ne alakası var?
Nazlı: :/
Sadece gereksiz: O zaman abartmadan baştan alabilir miyim?
Nazlı: Erdem senin amacın ne?
Nazlı: Ne yapmaya çalışıyorsun?
Sadece gereksiz: Nazlı senin derdin ne?
Sadece gereksiz: Neden seni sevmeme izin vermiyorsun?
Sadece gereksiz: Yıllar önce yaptığının aynısını yapıyorsun
Sadece gereksiz: Beni dinlemeden, gerçekten ne hissettiğimi bilmeden gidiyorsun
Sadece gereksiz: Benden kaçıyorsun
Nazlı: Yoo, ne alakası var?
Sadece gereksiz: Nazlı neden beni ciddiye almıyorsun?
Sadece gereksiz: Seni sevdiğime neden inanmıyorsun?
Nazlı: Çünkü senin hissettiğin sevgi değil
Nazlı: Vicdan azabı
Nazlı: Veya merhamet
Nazlı: Ama sevgi değil
Sadece gereksiz: Vay be
Sadece gereksiz: Haklı olabilirsin sanırım
Sadece gereksiz: Ama benim aklıma takılan bir şey var
Nazlı: Neymiş?
Sadece gereksiz: Vicdan azabını ya da merhameti sen gittikten sonra hissetmem gerekmiyor muydu?
Sadece gereksiz: Neden sen yanımdayken de böyle hissediyordum?
#
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gereksiz • Texting
Short Story--- Nazlı: Aynı dili konuşacağız ama ben farklı dilde hissedeceğim Gereksiz Biri: Anlaşmak için aynı dili bilmeye gerek yoktu ya hani Gereksiz Biri: Mühim olan ne hissettiğindi Nazlı: Öyle miymiş ya o söz? Gereksiz Biri: Evet Nazlı: Söyleyen insan e...