Kate yerde donakalmıştı. Üstü başı toprak içindeydi. Yanından geçen genç geri geldi ve başında dikiliyordu. Ah harika rezil durumdayım. Ama bu çocuk! Okuldaki çocuk!
Kate başını kaldırdığında o yakışıklı çocuğun yüzü tam karşısında duruyordu. Çok şaşırtmıştı. Bu çocuk da vampir miydi gerçekten. İşte bu harika. Kendisini saklanmasına gerek yoktu ona karşı.
Hey! Korkuttuğum için üzgünüm. İyi misin?
Yo yo. Önemli değil ben iyiyim. Sen? Seni bi yerden tanıyor olmalıyım.
Beni unuttun mu yoksa Kate? Çocukluğumuz beraber geçti. Seninle ormanda hep koşardık. Gerçekten hayal kırıklığına uğradım.
İşte. Sonunda hatırlamıştı. Eski kasabasında en eğlenceli dakikalarını beraber geçirdiği çocuktu o. Andy. Andy Steward. Kendinden utanıyordu. Nasıl unutursun Kate? Ahh her neyse.
Üzgünüm aradan uzun zaman geçti. Görmeyeli bayağı değişmişsin Andy. Seni tekrar görmek ne güzel.
E o zaman beraber bir yarışa var mısın? dedi ve yine o etkileyici gülüşünü attı. Kate'e elini uzattı ve Kate ayağa kalkıp üstünü silkeledi.
Tamam. Kazanana av yakalıyoruz anlaştık mı?
Bana uyar.
Koşu başlamıştı. Kate tüm gücünü ayaklarına toplamıştı ve kendi hızına şaşırıyordu. Andy şaşırmıştı açıkçası. Çünkü genelde yarışları o kazanırdı. Sanirim Kate için bir av bulmaya başlaması gerekiyorudu.
Kate yarışı kazanmıştı. Ikiside nefes nefese kalmışlardı ve gülümsüyordu. Kate saate baktı ve babası çoktan evde olmalıydı.
Güzel yarıştı teşekkür ederim. Ama eve gitmem gerek.
Önemli değil tebrik ederim. Senin için yarın bir av bulacağım söz veriyorum.
İkiside gülümsedi ve Kate evinin yolunu tuttu. Sonunda kim olduğunu hatırlamak onu mutlu etmişti gerçekten.
Eve geldi. Kapıyı anahtarla açtı. İçeri girip montunu astı ve oturma odasına geçti. Babası ve annesi onu bekliyormuş gibiydi.
Kate sonunda eve gelebildin. dedi babası biraz sert bir tonda
Kate koltuğa oturdu ve ellerini dizlerinin üstüne koyarak hazır bir biçimde:
Üzgünüm baba zamanın nasıl geçtiğini farketmemişim. Sanırım o önemli konu hakkında öyle değil mi?Evet küçük hanım. Hatırlarsan biz bir vampiriz ve bu konu günyüzüne çıkmamalı. Arkadaşlarına dikkat etmelisin.
Ahh baba. Bana hala bebekmişim gibi davranıyorsun.
Biliyorum baba.Güzel. Bu sabah bi telefon aldım ve Steward' lardan bir ailenin burda olduğunu duydum.
Ne! Nerden haberi olmuşki acaba? Babam bunu bana neden söylüyor?
Kate. Senden tek ricam onlardan uzak dur. Aramızdaki savaş hâlâ bitmiş sayılmaz ve sana zarar verebileceklerinden korkuyorum hepsi bu. Bunu dikkate alırsan sevinirim.
Ama neden? Neden şimdi? Ondan nasıl uzak durabilirim ki?
Peki baba dikkat edicem.
Kate'in yüzü düşmüştü ve merdivenlerden odasına çıktı. Onların böyle ailelerin hakkında bilgiler yazan bir kitaplığı vardı. Hemen S harfli ansiklopediyi alıp Steward' ların hikayesini okumaya koyuldu. Neden onlardan uzak durması gerektiğini anlamıyordu. Kitabı açtı sayfaları çevirdi ve sonunda bulmuştu.
Hayat hikayeleri normaldi. Ta ki o resmi görene kadar... Sanırım onlardan neden uzak durması gerektiğini şimdi anlıyordu.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM İÇİN YORUMLARINIZI BEKLİYORUM :)