Kim olabilirdi ki bu kadar sabırsız olan? Zümra'dan başkası olamazdı tabii ki. Baha'yı gördüğünü anlatıyordu, hem de öyle böyle değil. Nefes almadan, soluksuz anlatıyordu. Gördüğü yer ise normal değildi. Zehra'nın sokağında görmüştü Zümra Baha'yı. Ne işi vardı ki Zehra'nın sokağında? Aylar sonra neden gelmişti? Birkaç dakikalığına da olsa bir sürü soru geçmişti o an Zehra'nın aklından.
Zehra Baha'nın yakınlarında olduğunu öğrendiği an kendini odasına kilitledi. İnanamıyordu bu olanlara. Zehra neler hissettiğini ifade edemiyordu. Aylardır özlediği adam, sevdiği adam yakınlarındaydı. Buna rağmen kötü hissediyordu Zehra. Sevdiğini görebilme ihtimali onu mutlu etse de, diğer yanı üzülüyordu. İstemiyordu diğer yanı sevdiğini, hazmedemiyordu gidişini.
Zümra Zehra'nın yanına gitmişti, konuşmaya çalışıyordu arkadaşıyla. Neler hissettiğini, neden iyi olmadığını. Neler yapmaya çalıştığını çözmek istiyordu Zümra. Ayşe hanımda Zehra'nın yanına gitmek isterken Ömer bey izin vermemişti. Zümra'nın Zehra'yı sakinleştirmeyi başaracağına inanıyordu Ömer bey.
Zümra Zehra'yı sakinleştirmeyi başarmıştı, Zehra yalnız kalmak istediğini söyleyince de odayı terk etmişti Zümra. Zehra kendini yazmaya vermişti. Zehra yaz yaz bitirememişti hislerini. Dayanamıyordu, sanki bir el boğazını düğümlemişti. Çok tuhaf hissediyordu Zehra kendini. Neler oluyordu bilemiyordu. Tam Baha'yı unutmuştu, tam düşünmüyordu onu. Neden çıkıp gelmişti tekrardan?
Zehra çok kötüydü, kendini dışarıya atmıştı yazmakta yetmeyince. Bir an önce Baha'yla buluştukları ilk yere gitmesi gerekiyordu. İnanmıyordu çünkü Baha'nın oralarda olduğuna. Zümra hayal kuruyor olmalıydı. Zehra'yı her gördüğünde konuyu Baha'ya getiriyordu çünkü. Zehra gitmişti sonunda Baha'yla ikisinin yerine. Zehra kendini her kötü hissettiğinde oraya gidiyordu, ve anında huzur buluyordu. Zehra gözlerini kapatıp derin derin nefes alıp verirken anında biri dokundu Zehra'nın saclarına. Okşuyordu biri Zehra'nın saçlarını. Zehra bu anı o kadar çok hayal etmişti ki, hayali bile çok güzeldi..
"Çok özledim seni Baha'm."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Teوfuk - Tevâfuk
Romance" Oysa ki ikisinin kaderi o perşembe sabahı bağlanmıştı o hastanede. Çıkmaz sokakta da olsa, her türlü karşılaşacaklardı. Her ne olursa olsun ortada kaderin çözülmez bağı vardı. Ne kadar kaçarlarsa kaçsınlar birbirlerine daha da çok bağlanacaklardı...