16

291 16 7
                                    

Yarım saattir masada ki kimse konuşmuyordu. Jungkook sevgili olduğumuzu söyledikten sonra Yoongi ve Taehyung ilk başta daha önce söylemediğimiz için kızmışlardı. Ardından da sessizlik. "Aslında bizim de size söylemek istediğimiz bir şey var." Yoongi konuşmaya başladığında hepimiz yüzüne baktık. "Biz aslında, bir süredir Taehyung'la çıkıyoruz." Jungkook'la gözlerimiz fal taşı kadar açılmıştı. Bir Taehyung'a birde Yoongi'ye bakıyordum.

Jungkook konuştu."Siz ciddi misiniz?" Taehyung'a baktığımda utanarak gözlerini kaçırmıştı. Yoongi ise başıyla onayladı. "Hah! İnanamıyorum. Bir de bize kızıyorsun hyung! Bir süredir çıkıyorsunuz demek?" Şaşırdığımı belli eden bir ses çıkardım. "Biz bunu nasıl fark edemedik?!" Taehyung konuşmaya girdi bir anda. "Siz kendi ilişkinizi biz kendi ilişkimizi saklamışız işte! Bende şakınım." dedi ve ardından bir kahkaha patlattı. "Namjoon hyung geçen gün demişti ama. Sizin çıkmanızdan şüpheleniyordu doğrusu. İlk ona söylemediğiniz için ensenize patlatmazsa iyidir." O hâlâ gülerken bizde göz devirmiştik söylediği şeye.

"Her neyse çocuklar. İzninizle sevgilimi alıyorum. Baş başa kalmak istiyoruz da." Yoongi hyung cümlesini bitirip geniş bir gülümseme sundu ve Taehyung'un elinden tutup masadan kalktılar.

Biz ise Jungkook'la gülerek birbirimize bakıyorduk. Gözlerimin içine baktı. "Sıkıldın mı? İstersen kalkabiliriz." "Bence artık buradan kalkıp gökyüzünde ki o güzel yıldızları birlikte izlemeliyiz sevgilim." Dediğim şeye karşılık o mükemmel gülümsemesini sunmuştu. Ellerimizi birbirine kenetledi. Masadan kalkıp hesabı ödedikten sonra arabasına binmiştik.

●●●

"İşte burası Jungkook! Ne zaman huzurlu hissetmek istesem bu nehirin kenarına gelirim." "O halde artık birlikte huzurlu hissedelim Jimin-ssi!" Birden arabayı park edip dışarıya fırladı. Dolaşıp kapımı açtı ve ellerimden çekiştirdi. "Hadi daha yakınına gidelim Jimin!" Bir çocuk gibi davranıyordu şuan. Güldüm. "Önce kemerimi çözeyim dur!" Ardından elini tutmamla beni dışarıya çıkarttı. Etrafta bir kaç çift dışında fazla insan yoktu.

Nehirin yanına doğru ilerledik. Büyük bir ağacın altındaydık şuanda. Ağacın biraz yaprakları dökülmüştü. Birden Jungkook arkamdan belime sarılmıştı. "Seni gökyüzündeki yıldızların sayısı kadar çok seviyorum Jimin." Saçıma öpücük kondurduktan sonra enseme eğildi ve ilk önce koklayıp ardından öptü. "Beni hep o yıldızların sayısı kadar fazla sev Jungkook."

Bölüm sonu~♡

Cheiro No Cangote 🍁 Jikook 지국 ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin