•Düzenlendi•
Oy vermeyi ve yorum yapmayı unutmayın lütfen :)
instagram: @aso_viniKeyifli okumalar ♡
~
Aycan'dan :
Her insanın hayattan bir beklentisi ve umudu olduğu kadar benimde vardı. İyi bir derecede okulumdan mezun olmak , iyi şirketlerde çalışmak istiyordum. Oflayıp önümde duran bilgisayarda çalışmak istediğim şirketler için hazırladığım cv dosyam vardı. Son kez kontrol ettikten sonra sırayla göndermeye başladım. Mailimden çıkıp bilgisayarı da bıraktıktan sonra oturduğum sandalyede geriye doğru yaslanıp esnemeye başladım. Sandalyeden kalktığım sırada tıklanan kapıyla 'gir' dememle annem gülümseyerek içeriye girmişti. Gülümseyerek bende ona bakıyordum.
" Yaptın mı başvurunu." Demesiyle ofladım.
" Yaptım, umarım içlerinden biri kabul eder." Dediğimde yanıma gelip saçlarımı okşamıştı.
" Senin gibi başaralı bir insanı kaybetmek isteyeceklerini sanmıyorum." Dediğinde kocaman gülümsememle annemde gülümsemişti.
" Hadi gel , kahvaltı hazır , sevdiğin böreklerden yaptım." Diyen annemi onayladım. Annemle odamdan çıkıp mutfağa gidip anneme yardım edip sofrayı kurmuştum. Babam ve erkek kardeşimde gelince annem çayları doldurup sofraya koymasıyla kahvaltımızı yapmaya başlamıştık. Kahvaltımız Alper'le atışmalarımızla ve babamın soğuk esprileri ile geçmişti. Biten kahvaltımız sonucu sofrayı toplamış , bulaşıkları makineye diziyordum. Bulaşıkları da hal ettikten sonra ellerimi yıkayıp salondaki balkona geçip dışarıya bakmaya başlamıştım.
Yaklaşık 5 seneye kadar Mersin'de yaşıyorduk. Üniversite sınavı sonucu ilk sıraya yazdığım yer Ankara Hukuktu. İlk tercihimin ve istediğim yerin gelmesiyle mutlu olmuştum ama bir yanda da üzülmüştüm. Arkadaşlarımdan ayrılmam dışında annemle babamda çok sevdiği şehirden ayrılmıştı benim için. Alper için sorun yoktu. Onun için uyuyabileceği bir yer olsa yeterdi. Annemin küçük bir dükkanı vardı. Hamur işi yapıp satardı ve oldukça iyi kazancı olurdu. Orayı satıp Ankara'da baş yer açmıştı. Fazla olmamıştı ama oradaki başarısını yakalamıştı. Babam ise tarih öğretmeniydi. Tayin istemek onun için zor olmuştu ama çıkmıştı sonuçta. Hepsi 2 ay kadar kısa sürede olmuştu. Buraya geldiğimde ilk başta çok çekinmiştim. Tanımadığım bir şehir, hiç görmediğim yerler vardı. Özellikle üniversiteye başlarken çok çekiniyordum. Çekingen ve utangaç biri olduğum için arkadaşsız olmaktan korkuyordum. İlk hafta yalnız şekilde geçtikten sonra okulun bahçesinde bankların birinde otururken karşıma birden sarışın, yeşil kocaman gözlü , elmacık kemikleri çıkık , zayıf sayılabilecek bir kız oturmuştu karşıma . Bakışlarımı ona çevirdiğimde gülümseyerek bana bakıyordu. Gülümsediğinde yanında iki kocaman gamze olmuştu. Elini uzatıp kendini tanıtmasıyla elini sıkıp bende tanıtmıştım. Sanki yıllardır tanıyorduk birbirimizi hemen kaynamıştık ve 5 senede Mersin'de olan dostluğumu burada da bulmuştum. Yaren'di adı. Hiç tanımadığım bilmediğim şehirde tek dostum olmuştu.
Daldığım düşüncelerden balkonun kapısının açılmasıyla sıyrılmıştım.
" Abla telefonun." Diyen Alper'e gülümseyip uzattığı telefona baktığımda Yaren'in olduğunu gördüm.
" Efendim Yaren."
" Ne haber, yaptın mı başvuruyu." Diye sorarken sesine yansımıştı heyecanı.
" Yaptım , yaptım sen."
" Ay ben de yaptım, hala kalbim küt küt." Dediğinde gülmüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Anlaşmalı Evlilik- Askıda
Genç Kız EdebiyatıGözüm sürekli Ayaz'ın önündeki mavi dosyadaydı. Onun konuşmayacağını anladım ve aklımı kurcalayan soruyu sordum. "O önündeki dosya neyin nesi söyleyecek misin artık?" diye sitem eder gibi sorduğumda "Al kendin bak." dediğinde dosyayı önünden alıp...