9

958 67 14
                                    

Nefes alamıyordum. Taehyung'un yanında ilk defa kendimden başkasını görmüştüm. Taehyung'un attığı resim bünyemi sarsarken, neden hala ondan kopamadığımı bir türlü anlayamıyordum.
Unutamıyordum. Attığım her adımda aklımdaydı. Yaşadığımız tüm anılar, attığımız her adım, yediğimiz her yemek.. hiçbirini unutamıyordum.

Dolan gözlerime aldırış etmeden yataktan çıktım. Banyoya girdim. Üstümde bir yük gibi duran kıyafetlerimi sepete atarken, aynadaki boş yansımama baktım, iyice zayıflamıştım. Sağlıksız duruyordum. Aldığım yorumlar kendimi çirkin hissetmeme sebep oluyordu ve gün geçtikçe kendime çirkin geliyordum. Bu aşılamaz bir olay gibiydi. Özgüvenim sanki bir toz bulutu gibi uçup gidiyordu ve ben sadece kendimi ikna etmeye çalışıyordum. Sonunda suyu açtığımda kendimi soğuk suyun kollarına bırakmıştım. Evden çıkmak istemediğim birkaç gün olmuştu. Bu süre zarfında arkadaşlarım tek tek ziyaret etmişlerdi, ve tabiki tahmin edebileceğiniz üzre evden gitmemiş hatta ve hatta ilgi manyağı yapmışlardı beni. Hiç birşeyin iyi gelmediği gibi buda iyi gelmemişti. Taehyung'un benden başkasına dokunması, ona ilgi göstermesi beni yeterince yıpratmıştı. Onun sevgilisi vardı ve ben.. bekliyordum. Sadece bekliyordum.

Hızla dıştan çıkıp giyindim. Saçlarımı hafif bir şekilde kurutup arkadan topuz yaptım. Yüzüme biraz kapatıcı sürüp, aşağı indim. Chanyeol ve J-hope oyun oynarken, Lisa telefonu ile uğraşıyordu, Jennie ve Jisoo Unnie'de yemek hazırlıyorlardı. Modumu biraz yükselterek yanlarına gittim.

"Aman aman, hanımefendi sonunda teşrif ettiler." J-hope hyungun oyuna bakarak söylediği şeylere gülümseyerek karşılık verdim. Chanyeol'ün yanına oturdum.

"Yeniliyor musun sen yine?"

"Yenilmiyor ben eziyorum hahaha"

"Yah! J-hope hile yaptığını söyler misin artık. İmkanı yok bana o golleri atmanın!"

"Peste hile mı olur oğlum. Ağlıcaksan oynamayalim"

"Hah! Sensin ağlayan!"

Onların atışmasına kıkırdayarak karşılık verdim. Mutfaktan çıkan Jennie ve Jisoo unnie de gülümseyerek salona geldiler. Jennie Unnie yanıma oturup bana sımsıkı sarılırken ona karşılık verdim. Bir araya geldiğimizde, film izlemeye karar verdik. Rastgele bir korku filmi açarken bir yandanda ışıkları kapatıp bir koltuğa dizildik. Yanımda J-hope hyung ve Lisa oturuyordu.  Chanyeol koltuğun altına yere oturmuştu ve diğer ikili koltuğa Jennie ve Jisoo unnie yayılmıştı.

"Bak Lisa bu salak kız birazdan ölecek."

"Yah! Rosé-shii medyum musun kızım sen!!"

"Doğanın kanunudur bu, eğer bir filmde aptal bir kız bir ses duyar ve o odaya girerse kesinlikle başına bişey gelir..."

Aniden aynada bir yansıma çıktığında kulağıma bir ses doldu.

"Hığaaaaanansikim"

"Ya J-hope hyung senin ağzına sıçayım. Biraz az bağır amk."

Chanyeol'e hak vermiştim.

"Hyung o ses senden mi çıktı hahahahahshqhah"

Lisanın cam silince çıkan sese benzer kahkasi odayı doldururken J-hope hyung onları korkmadığına ikna etmeye çalışıyordu. Bunca kargaşa içinde kapı çaldı. Bizimkiler hala konuşmaya devam ederken, Jisoo unnie kapıyı açmaya gitmişti.

"Size ben korkmadım diyorum, dizimi vurmuştum hepsi bu!"

"Yo baya korktun işte hyung hahshahahha"

"Yah siz hyungunuzla dalga geçin böyle. J-hope kim ki...  Ama işiniz düşünce Hying sini siviyirim, Hying çik titlisin Hying iyki vir-"

Jisoo Unnie salonun kapısına hızla geldiğinde, hepimiz bakışlarımızı ona döndürdük.

"Unnie sen iyi misin?"

Pekala, yönelttiğim soruya karşılık olarak salona Jungkook ve Jimin'in girmesini kesinlikle beklemiyordum.

*******************************************

Hızla ayağa kalktım.

"S-sizin ne işiniz var burd-a?"

Titreyen sesime içimden küfür ettim.

"Siz ne yüzle buraya geliyorsunuz lan!"

Araya Jennie Unnie girmişti.

"Hey herkes sakin olsun. Benim haberim var"

Bakışlarımı Jennie Unnie'ye çevirdim. Oda bana bakıyordu. Hafifçe gülümsedi.

"Çocuklar sizde içeri geçin lütfen. Hadi millet bizde evden çıkalım onlar bir konuşsun eteklerindeki taşları döksünler artık ortaya."

"Unnie bana böyle birşey yaptığına inanamıyorum gerçekten! Nasıl yapabilirsin bana sormadan böyle bişeyi?"

"Rose ben senin iyiliğini düşünüyorum.  Sana deseydim kabul etmeyecektin. Lisa seninle kalsın ve biz çıkalım. Ama konuşun artık gerçekten, yoruldunuz. Ayrıca birbirinizi özlediğinizi biliyorum."

Yutkundum. Derin bir nefes aldım. Sakinleşmeye çalışıyordum.

Jungkookla göz göze geldiğimde bakışlarını yere indirmışti. Gözleri doluydu. Jimin desen elleriyle oynuyor kafasını yerden kaldırmıyordu.

"İstemiyorum."

Jungkook'un hızla bana bakan bakışlarıyla karşılaşmıştım.

"Lütfen Rosé, sadece konuşalım."

"Jimin haklı Rosé sadece konuşun, bişey olursa kapının önünde bekliyor olacağım söz veriyorum."

J-Hope'un dedikleri bir nebze içimi ısıtırken , sessizce kafamı salladım. Lisa kolumu destek olmak için sıkarken derin bir nefes daha aldım.

Jennie unnie ve diğerleri hızla evden çıkarken evde dört kişi kalmıştık.  Ben, Lisa, Jungkook ve Jimin... İşte şimdi ne yapacağımı gerçekten bilmiyordum.














🌌AURORA🌌 -vrosé•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin