Öncelikle kendi sağlık sebeplerim yüzünden beklettiğim için üzgünüm. Diğer bölüm final.
****
Gözüme vuran yoğun güneş ışıkları, nem ve sıcak sayesinde gözlerimi araladım.(Daha ne olsun amk uyan bir zahmet) Saat kaçtı bilmiyordum. Taehyung yanımda hala uyuyordu. Gülümsedim. Rüya gibiydi, yaşadıklarımız. Ellerimi saçlarına daldırdım. Onu rahatsız etmemeye dikkat ederek saçlarıyla oynamaya başladım. Yumuşacıktı. Eskisi gibi. Onu ne kadar izlediğimi bilmiyordum. Dışarıdan gelen sesler sonrasında ses çıkarmamaya özen göstererek çadırdan çıktım."Ben mi yanlış görüyorum Rosé Taehyung'un çadırından mı çıkıyor?"
"Aman Tanrım Rosé!!!???"
Kollarımdan tutup beni sallayan Jisoo Unnieyi yavaşça ittim.
"Şttt! Sessiz olsanıza onu uyandıracaksınız! Ilerde konuşalım."
Adımlarımı hızlandırıp çadırdan uzaklaştıktan sonra peşimden gelen kızlara bakışlarımı cevirdim. Bana anlamsız ve meraklı gözlerle bakıyorlardı. Derin bir nefes alarak söze girdim.
"Bakın sadece bişeyleri konuştuk ve galiba hallettik? Bilmiyorum. Ama bazı şeyleri eskisi gibi yapmaya çalışıyoruz. Onu özledim ve bana iyi gelen tek şey o."
"ALLAH'IM SANA ÇOK ŞÜKÜR."
Lisa bana sıkıca sarıldığında kafamı omzuna gömdüm.
"Hey ağlıyor musun?"
Jennie Unnie'nin sorusu ile kafamı iki yana salladım.
"Bilmiyorum çözemediğim şeyler var ve sadece onu istiyorum. Geçmişi bırakmak istiyorum."
"Bazen düşünmemek en iyisi. Mutlu olduğun şeyi yap ve çok kurcalama"
Jisoo Unnie bana göz kırptıktan sonra gülümsedi elindeki bardakları masaya dizmeye başladı.
Bende kızlara yardım etmeye başladım. Erkeklerden ilk olarak Jimin uyanmıştı ve şelaleye gidip saçlarını yıkayacağını söylemişti. Jisoo ve Jennie unniede ona eşlik ederek kamp alanından uzaklaşmışlardı.
Lisa ile yalnız kalmıştık ve geri kalan uyuyordu.
"Siz jungkook'la hiç konuştunuz mu?"
Lisa göz devirdi.
"Aish! Cidden.."
"Aha! Biseyler olmuuş. Anlat hemen."
Lisa sandalyesini iyice yanima yaklaştırdı ve sessizce konuşmaya başladı.
"Bir kaç zamandır mesaj atıp duruyor. Derdi ne anlamıyorum. Buraya geldiğimiz ilk gün uyku tutmamıştı ve çadırın önünde oturuyordum. Sonra o da dışarı çıktı onuda uyku tutmamış, konuştuk falan biraz."
Bacağına tekme attım.
" Ya! Lalisa! Sormasam anlatacağın yok."
"Ya Roséanne! Canımı acıttın!"
Lisa'nın cırtlak çıkan sesinden sonra Chanyeol ve Jungkook çadırlarından çıkmıştı.
Jungkook yari uyanık bir halde koşarak Lisanın yanina ilerledi.
"Bişey mi oldu? Ne oldu? Neden bağırdın? Böcek falan mı var? Böcek sevmezsin sen. Nerde öldür-"
"Rose bacağıma tekme attı Jungkook-shii~~"
Lisa dudaklarını büzerek konuşmaya başladığında şaşkınca onu izliyordum. Tanrım! Bu kız işini biliyordu.
"Al buz koy."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
🌌AURORA🌌 -vrosé•
Fanfiction"Ben geri döneceğim. 3 sene sonra. Herşeye rağmen" İçimden bir dilek tuttum. O an öylesine, bir dilek tuttum. Artık acı çekmek istemiyorum. Ve bunun için ne gerekiyorsa yapacağım. Çünkü ben Kim Taehyung'u kaybetmemek için aklımı kaybediyordum. #vr...