•Cesaret bazen seçtiklerin değil vazgeçtiklerindir.•
....
"Hareket ettiğine emin misin?"diye sordu doktor. "Durumu aynı. Makineler olmasa nefes bile alamaz."
Jisung hızla kafasını olumlu anlamda salladı. "Eminim."
Doktor, Jisung'a inanmayan bakışlar atmaya başlamıştı. "Üzgünüm, Bay Han. Ama yanlış görmüş veya hissetmiş olma ihtimaliniz çok yüksek."
"Değil."dedi Jisung sinirle. "Ben ne gördüğümü ve hissettiğimi biliyorum."
Doktor kısa bir süre Jisung'a baktıktan sonra Jimin'e dönmüştü. "Bay Park, cihazları kapatmayı size tekrar öneriyorum."
Jimin, Jisung'a baktıktan sonra kafasını eğmişti. "Kapatın."
Jisung gözlerini büyütüp "Hayır."diye bağırdı. "Kapanmayacak."
"Bay Han, Minho hakkındaki kararları yanlızca Bay Park verebilir."
Jisung, derin bir nefes alıp yalvaran gözlerle Jimin'e baktı. "Hyung, lütfen."
"Üzgünüm, Jisung."dedi Jimin ağlamamak için kendini zor tutarken. "Böyle hiçbir şey değişmiyor. İki aydır uyanmasını bekliyorsun. Art-artık dayanamıyorum. Kapatın."
Doktor kafasını sallayıp hemşirelere döndü. İlk başta solunum cihazı çıkartıldı. Duyulan ses ve ekranda beliren düz çizgi ile herkes susmuştu.
"H-her şey bitti."dedi Jisung gözlerini silerken.
"Doktor bey, hasta kendi kendine nefes almaya başladı."diyen hemşire ile Jisung direk Minho'ya bakmıştı.
Ekrandaki yeşil çizgi artık düz değildi. Doktor, steteskobunu takıp Minho'nun kalp atışlarını dinlemeye başladı. "Arkadaşınız bayağı inatçı ve uykucu olmalı."
"Bu ne demek?"diye sordu Jisung şaşkınca.
"Şu demek; iki ay sonra ilk kez yaşam belirtisi gösteriyor."dedi gülerek. "Onu solunum cihazına bağlayıp normal odaya alın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Let Me Hear You Say }MinSung{
Teen Fiction"Bir kere düzgün konuş. Neler olduğunu anlat." Küçük oyuncak arabadan kafamı kaldırıp ona baktım. "Ne konuşayım? Sessizlik hep en iyisi." "Mesela neler olduğunu neden ağladığını anlat." Omuz silktim. "Boşver." "Anlat." "Hayır." "Peki sen bilirsin." ...
