Bölüm 6 - Çağrı -

639 127 120
                                    

"Isarnstat, Dimnes Denizi'nin kıyısına kurulu. Bu sayede, ülkenin geri kalanıyla ve diğer ülkelerle, şehir devletlerle bağlantıda kalabiliyor."

Raedan, eliyle kağıtta kabaca bir harita çiziyordu. Yatağın üstünde oldukları için mürekkep çokça kez dağılmış, çizgiler yamuk yumuk olmuştu ancak Catina, yine de onun kalem tutan elini merakla izliyordu.

"Sarayın etrafını, neredeyse tüm şehir kadar büyük olan bir bahçe mi çevreliyor gerçekten?"

Raedan kafasını salladı. "Evet. Aslında sarayın deniz kenarında olmasını istemişler ancak sonra bunun fazla tehlikeli olabileceğini düşünüp vazgeçmişler."

"Neden?"

"Denizden saldırı gelirse diye," diyen Raedan, elinin kaymasından bıkarak mürekkebi, kalemi ve kağıdı, yatağın yanındaki küçük masaya bıraktı. "Bunları herkesin bildiğini sanıyordum."

Catina iç geçirdi. Kız, üzerinde hiçbir şey olmadığı için Raedan'ın dikkatini önündeki görüntünün dağıttığından habersizdi. Raedan, onu kendine doğru çekti ve elini göbeğinde gezdirmeye başladı. "Öğrenirsin, sorun değil," dedi anlayışlı bir sesle.

"Kendimi çok salak hissediyorum."

"Değilsin," dedi Raedan, kızın öne düşen perçemini geriye atarak. "Benim aylarca öğrenemediğim şeyleri tek seferde öğreniyorsun kolayca."

"Babam, çok yeri gezmiş," dedi Catina, huzursuzca. "Bana hiçbirinden bahsetmedi. Abilerime anlatıyordu. Stefan da bana anlatıyordu ama Stefan, kötü bir öğretmen."

Raedan güldü. "Ben iyi miyim?"

"Fena değilsin," diyen Catina, kağıtları işaret etti. "Bizim evde kağıt yok, içimden sürekli tekrarlamazsam öğrendiklerimi unutuyorum. Anita sürekli kafama vuruyor, başım ağrırken öğrenemiyorum hiçbir şey."

Raedan, kızı kendine çekti ve kafasına bir öpücük bıraktı. "Kimse sana vurmayacak."

Catina duraksadı ve ona baktı. "Ya sen vurursan?"

Bu soru, genç adamı sinirlendirdi. Durduk yere kimseyle kavga etmemişti bile. Böyle bir şey yapacak değildi. "Saçmalama," dedi huzursuzca. "Hayatımda kimseye durduk yere şiddet uygulamadım."

"Birini öldürdün!"

Raedan gözlerini devirdi. "Durduk yere dedim, Catina."

"Seni sinirlendirirsem-"

Genç adam, onun sözünü tamamlamasına izin vermeden kızı kendine çekti ve çıplak kalçasına bir şaplak attı. "Sana anca böyle vururum."

"Nie dotkykaj!"

Duyduğu sözler üzerine Raedan kaşlarını çattı ve kuşkuyla Catina'yı süzdü. Duyduklarının yabancı bir dilde olduğuna emindi ama hangisi olduğunu çıkaramıyordu. Ashelia'da konuşulan birçok dil vardı, Catina'nın da aksanı biraz garipti ancak onun daha önce bir başka dilde konuştuğunu asla duymamıştı.

"Ne dedin?" dedi merakla. "Başka bir dilde konuştun!"

Catina şaşırdı. "Saçmalama!" dedi gözlerini devirerek. "Kulakların sağır olmuş!"

"Duyduğuma eminim," diyen Raedan, kızı kendine yapıştırdı. "Ailen nereli demiştin?"

Catina, dudaklarını ısırdı ve ardından genç adamı kendisine çekip dudaklarına yapıştı. Raedan, bunu beklemiyordu. Kız, onu beceriksizce öpüyordu ancak öğreniyordu. Raedan, sorusunu unutarak onun tutku dolu öpüşlerini zevkle kabul etti.

"Seni Adrian'a bırakmadığım için çok mutluyum." dedi ayrıldıklarında kedi gibi mırıldayarak.

Catina doğruldu. "Nasıl?"

Beyaz ÖlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin