Bölüm 8 - Konuklar -

431 123 63
                                    

Ashelia'ya sonbahar gelmiş, başkent Isarnstat'ın meşe ağaçlarından dökülen yapraklar sokakları kaplamıştı. Henüz sonbahar yağmurlarının ve soğuklarının başlamadığı, günlerin ne bunaltıcı sıcak ne de dondurucu olduğu huzurlu zamanlardı. İnsanlar, kış gelmeden önce son defa evlerinden çıkıp güzelce giyiniyor, sevdikleriyle doya doya zaman geçiriyorlardı. Ashelia'dan ayrılan göçmen kuşlar, son kez bu ülkenin insanlarını selamlıyor, konukseverlikleri için teşekkür edermişçesine onlara en güzel şarkılarını söylüyorlardı.

İmparatorluk sarayı, Yuriya Bahçeleri'nin ortasına kurulmuştu. Tarım ve bereket tanrıçası Yuriya'ya adanan bahçeler dünyanın dört bir yanından gelen yabancıl bitkilerle doluydu. Büyük cam seralarda yetişen bitkiler her büyücünün, hekimin, şifacının, cadının ve bilginin kullanımına açıktı. Hava güzel olduğunda saraya mensup insanlar bu geniş bahçelerde gezer, şenlikler düzenlenirdi.

O gün havanın güzelliğine rağmen bahçenin güney batı kanadı bomboştu zira giriş çıkışlar kapatılmış, muhafızlar dikilmişti. Bunun nedeni de uzun süredir hasta olduğu için odasından çıkmayan prensin gözlerden uzak zaman geçirmek istemesiydi. Saray erkanının meraklı gözlerinden uzakta, çimlere yayılmış kitap okuyordu Raedan Laenian.

Prensin görüntüsü oldukça etkileyiciydi. Yeni kesilmiş sarı saçları terden nemlenmiş, tuniğinin yakası sola kayınca göğsü biraz açılmıştı. Prens boylu boyunca yere örtülen beyaz bir örtünün üstüne uzanmış bir eliyle yeşil elma yerken diğer elinde tuttuğu kitabı okuyordu. Çevresinde ona hizmet için bekleyen hizmetçi kızlar prensin dikkatini çekmek için kıvranıyor fakat denemeleri başarısızlıkla sonuçlanıyordu. Prens Raedan, uzun süredir kimseyle ilgilenmiyordu.

Raedan kendini okuduğu kitaba kaptırmışken aniden beliren bir gölge ışığını kapattı. Hava mı bulutlandı acaba, diye mırıldanıp başını kaldırınca tepesine dikilmiş iri yarı abisini görüp yüzünü buruşturdu.

"Yalnız kalmak istiyorum Raedwald. Git."

Raedwald kardeşinin elindeki kitabı alıp inceledikten sonra yanındaki muhafıza verdi. "Kalk. Babam bizi çağırıyor."

Raedan üstünde yattığı beyaz örtünün üzerine iyice yayılıp gerindi. "Gelemeyeceğimi söyle."

"Kalk dedim Raedan," dedi abisi sinirlenerek.

"Hasta olmuş de."

"Babam, burada yayılmış yattığını bilmiyor mu sanıyorsun? Kalk dedim."

Raedwald cümlesini bitirmesiyle kardeşinin üzerine yattığı örtüyü çekti, örtü Raedan'ın altından kayarken yuvarlanmasına neden oldu. Prens, sinirle ayağa kalkıp gözlerini abisine dikti ama çevrede muhafızlar ve hizmetçiler olduğu için fazla uzatmadan onun dediklerini yaptı.

Raedan'a üzerini değiştirmesi için sadece on dakika verildi. On dakika içinde babasının isteklerine uygun olarak bir Ashelia prensi gibi giyinmek için eli ayağına dolanmıştı. Odasından aceleyle çıktığında abisinin çoktan gitmiş olduğunu, generalin onu beklediğini gördü. Her zaman dikkat çekmeyecek şekilde konumuna uygun giyinen Kalothetos, bugün kendine biraz daha özen göstermiş gibi görünüyordu. Aynı zamanda gergindi de. Raedan önemli bir şeyler oluyor olabileceğini düşündü fakat bildiği kadarıyla takvimde herhangi bir etkinlik yoktu. Ayrıca generalin sürekli karşısına çıkıp durmasından da bıkmaya başlamıştı

"Senin işin orduyu yönetmek, askerini hizaya falan sokmak değil mi Aleksis? Neden çocuk bakıcısı gibi çevremde dolanıyorsun?"

"Hizaya sokulması gereken yalnızca askerlerim değil," dedi general, düz bir sesle. "Hazırsanız gidelim."

Beyaz ÖlümHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin