Okul çıkışı hemen Yoongi'nin yanına gittim. Geldiğim anda hemen benim kucağıma atlayıp bana sarıldı.
Yoongi: Seni çok özledim.
Jungkook: Bende seni çok özledim... Eve gidelim mi?
Yoongi: Hı hı... eve gidelim.
O sırada Yoongi'nin karnından guruldama sesleri gelmişti.
İkiside kıkırdayarak gülmüşlerdi.
Jungkook: Benim bebeğimin karnı çok mu aç?
Yoongi utanıp Jungkook'un koynuna giri vermişti. Kokusunu içine çekiyordu.
Jungkook: Galiba buradan inmek istemiyorsun.
Yoongi: Kolların ağrıdıysa inerim.
Jungkook: Yoongi saçmalama tüy gibi bir şeysin. Ben istersen seni eve kadar kucağımda taşıyayım mı? diyecektim.
Yoongi: Iııı...el ele tutuşarak gidelim.
Jungkook: Peki.
Jungkook Yoongi'yi kucağından indirdikten sonra elini onun eline kenetledi. Sonra eve doğru yürümeye başladılar.
~~~~~
Evin kapısına geldiklerinde Jungkook kapıyı açarken biraz zorlandı.
Jungkook: Lanet kapı neden açılmıyorsun.
Yoongi: Yanlış tarafa doğru çeviriyorsun.
Yoongi Jungkook'un elinin üstüne kendi elini koyduktan sonra kapıyı açmaya başladı. Bu sırada Jungkook Yoongi'yi izliyordu.
Kapıyı açtığında içeriye ilk giren kendisi olmuştu.
Jungkook: Yoongi bence şuan kaçmalısın.
Yoongi: Neden ki?
Jungkook: Tam ısırmalıksında ondan.
Yoongi sertçe yutkunmuştu.
Direk merdivenlere ulaşıp yukarıya çıkmayı planlıyordu. Çıktıktan sonra odasına girip kapıyı kapatmaya çalıştı fakat o güçsüz kollar onun kollarına karşı koyamazdı. Kapı bir anda açıldı. Çok yakınlardı. Yoongi geriye doğru adımlarken bir anda dengesini kaybedip yatağına düşmüştü. Jungkook'da yatağın üzerine çıkarak ağır haraketlerle Yoongi'nin tam üzerinde bulundu. Ağızı açık olduğu için nefesi tam vücuduna yayılıyordu. Çok seksiydi... Onun bu hallerine asla karşı koyamıyordu.
Jungkook: Şimdi yapıcapım şey için beni affet.
Yoongi: Ne... Hı?
Bir anda yanağında bir acı hissetti.
Yoongi: AAAAAAAAAAAAAAA
Jungkook: Üzgünüm acıttığım için.
dedi ve ısırdığı yeri öpmeye başladı.
Sonra Yoongi Jungkook'u altına alarak boynuna yöneldi. Başta emmeye başladı.
Sessiz bir şekilde
Yoongi: Bu da benden
Jungkook: Hıı
Bir anda dişlerini boynuna geçirdi. Isırmaya başladı sonra geri çekildi. Jungkook'un gözlerinin kıpkırmızı olduğunu gördü. Sanırım ağlıyordu. Hemen telaşlanıp
Yoongi: Çok üzgünüm. Çok mu acıdı. Yiaa canını yaktığım için özür dilerim.
Jungkook: E-vet... çok... acı-dı.
Yoongi hemen ısırdığı yeri öpmeye başladı.
Jungkook Yoongi'nin gözlerine baktığında ağlamasının durduğundan bile farkında değildi. Ona her bakışında kendini kaybediyordu.
Jungkook: Sevdiğim adamı kaybetmekten korkuyorum.
Yoongi Jungkook'a şaşkın bir bakış attı.
Yoongi: Beni asla kaybetmiyeceksin. Her zaman yanında olacağım.
Jungkook Yoongi'nin koynuna girerek ona sıkıca sarıldı.
Gece olmuştu.
Saat: 12.31
Yoongi: Artık uyuyalım, yarın okulumuz var.
Jungkook: Beraber uyuyabilir miyiz?
Yoongi: Peki...
Odaya çıktıklarında Jungkook Yoongi'nin elini tutup, yatağa yatırıp üzerine çıktı. Ardından iki elinide kafasının kenarına koyduktan sonra dudaklarına yöneldi.
Yoongi'nin ağzından
O kadar narin ve güzel öpüyordu ki, sanki kendisine zarar gelmesini istemiyor gibi.
Ardından ağır hareketlerle boynuna yöneldi. Emmeye başladı, hafif ısırıklarda bırakıyordu.
Yoongi: Imm... Ah-hh
Jungkook: Bebeğim çok tatlısın. A-hh
Biraz daha aşağılara inerek eliyle erkekliğine sürtündü.
Yoongi: Ah-hh... Imm...
Jungkook: (Kulağına fısıldayarak) Seni çok seviyorum. Bunu asla unutma.
Yoongi boynundan tutup dudaklarına sert ve uzun bir öpücük verdi.
Yoongi: Seni seviyorum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~I Like Fucking You~ (Yoonkook X Smut)
Historical Fictionİçinde smut var. Rahatsız olanlar okumasın -Beni rahat bırak -Bir gün benim olacaksın. Altımda inlediğin zamanları iple çekiyorum. -O biraz sıkar -Sen öyle san. Benimsin artık. Kaçacak bir yerin yok.