Sabah erken kalkıp kahvaltılarını yapıp okula varmışlardı. Yoongi şanslıydı ki ikisininde ilk dersleri boştu. Beraber vakit geçirmeyi planlıyorlardı.
Bahçeye çıktıklarında Yoongi yanına telefonunu almayı unuttuğu için sınıfına gitmişlerdi.
Jungkook'un ağzından
Koridorda beklerken yanıma Jackson gelmişti. Bana karşı biraz sert bakıyordu.
Gömleğimin yakasından çekiştirip duvara yapıştırdı.Jackson: Seni Yoongi'nin peşinde görür...
Jungkook: Benim de Yoongi'nin de peşini bırak. İşler kötüye gider.
Jackson: En fazla ne yapabilirsin?
Jungkook: Şimdi göstermemi ister misin?
Yüzüne yumruğumu geçirdiğimde tam elmacık kemiğinin olduğu bölgeye gelmişti.
Onu bir kenara atıp kafamı kaldırdığımda Yoongi'nin kapıda bana şaşkın şekilde baktığını ardından da ağlamaya başladığını gördüm.Jungkook: Sevgilim neden ağlıyorsun?
Yoongi: Onun sana her vuruşunda benim canım yanıyor.
Jungkook: Şşş... Onun sana zarar vermesine asla izin vermem.
Yoongi: Jung-kook
Jungkook: Efendim
Yoongi: Beni bırakma. Tek dayanağım sensin. Sende giders...
Konuşmasını Jungkook'un dudakları engellemişti. Geri çekilecekken Yoongi Jungkook'un göğsüne kafasını koymuştu. Hala ağlıyordu.
Yoongi'yi kucağına alarak dışarıya çıktı. Bir banka oturmuştu. Yoongi'yi kucağından indiricekken engellemişti.
Yoongi: Kucağında oturabilir miyim?
Jungkook: Kucağım çok mu rahat.
Evet anlamında kafasını sallamıştı.
Küçüğünü kucağına aldığında Yoongi'nin telefonuna bir bildirim gelmişti.
Jungkook: Aşkım o ne?
Yoongi: Aşkım mı kalpten gidiyordum valla.
Jungkook: Telefonunu alabilir miyim?
Yoongi: Ş-eyy almasan daha iyi olacak.
Telefonu elimden alarak gelen mesajı okumaya başladı.
Gizli numara: A-hh ateşim çıktı söndürelim mi?
Gizli numara: Sensiz yapamıyorum.
Gelen mesajla irisleri büyümüştü.
Yoongi: Bana kızdın mı?
Jungkook: Neden sana kızayım. Burada suçlu olan sen değilsin. Jackson...
İsminin üstüne basarak söylemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
~I Like Fucking You~ (Yoonkook X Smut)
Historical Fictionİçinde smut var. Rahatsız olanlar okumasın -Beni rahat bırak -Bir gün benim olacaksın. Altımda inlediğin zamanları iple çekiyorum. -O biraz sıkar -Sen öyle san. Benimsin artık. Kaçacak bir yerin yok.