'Acı'
ANA HABER : (10.06.2018)
'Genç yaşta olmasına rağmen başarılı iş adamı olan Park Jimin bu sabah karısıyla balayından dönerken kaza geçirerek yaralandı.Yetkililer P.Jimin ve karısının durumunun ağır olduğnu bildirdiler.'
....
(15.07.2018)
Gözlerimi açtığımda tüm vücudumu kaplayan bir ağrı ile karşılaştım.Her şey birer-birer aklımda yer aldıkca ağrılarım daha da arttı. Ama bu öyle fiziksel bir ağrı değildi.Sanki kalbim parçalanıyordu.
Kalkmaya çalıştım ve sendeleyerek yere yığıldım.Kapı açıdı, doktor olduğu belli olan biri adeta içeri fırlayarak beni kaldırdı.
''Lütfen kalkmayın.1 aydır uyuyorsunuz ve bedeninizin toparlanmaya ihtiyacı var.''
1 ay mı?
''J...jimin? O nasıl?''
Konuştukca boğazımı sıkıyodular sanki.Ona bir şey olursa ben yaşayamam.
''Kocanız...''
''Evet kocam?''
''Bakın sizinle açık konuşucam.'' Doktor derin bir iç çekti.
''Kocanız güçlü bir bünyeye sahip olmasına rağmen çok ciddi hasarlar almış ve...''
Sanki söyleyeceği şeyler ona ağır geliyordu.
''Kocanız komada.Sizde kendinizi üzmeyin.Jimin bey güçlü bir bünyeye sahip ve iyleşeceğini umuyoruz.Ben yakınlarınıza haber vereyim.Sizde lütfen dinlenin''
Hiç bir tepki veremiyordum.Içimde tarifsiz bir 'acı' yer edindi kendine.Göz yaşlarım birer-birer beni terk ediyordu.
Kapı açılınca karşımda Jennie'yi gördüm.
''R..rose'' koşup bana sarılınca ağlamam daha da şiddetlendi ve göz yaşlarıma bir de hıçkırıklar eşlik etmeye başladı.
''Jen..jennie o...'' Bir hıçkırık daha kaçtı ağzımdan.
Jennie saçımı okşayarak beni sakinleştirmeğe çalışıyordu.
''Rosie sakin ol.Jimin seni bırakmaz.''
Jennie'nin huzur verici sesi bu kez beni sakinleştiremedi.
''Rose uyanmışsın''
Sesin geldiği yere baktığımda hepsinin üzüntüsü gözlerinden okunuyordu.Tae ve Junkook aralarında en çok etkilenenlerdi.Göz altları artık siyaha yakın bir renke dönüşmüştü.Hepsi Jimin'i seviyordu,hepsi üzüntüsünü gizlemeyi bir şekilde başarmıştı.
Ama o ikisi başaramamıştı.
''Ağlama artık Rose''
Bu olayın ucu herkese dokunmuştu.
Mesela:
Namjoon'un her zaman sert çıkan sesi yerini üzüntülü bir sese bırakmıştı.Onu daha önce bu kadar çaresiz görmemiştim.
Yoongi hep olduğu gibi umursamaz görünemiyordu.
Hoseok'un umut veren gülümsemesi yerini acı bir tebessüme bırakmıştı.
Jin güçlü görünmeğe çalışıyordu.Biliyordu,eğer o pes ederse hepsi yıkılırdı.Aralarında en büyük olmanın verdiği bir sorumluluk vardı.Jimin onun için her zaman değerliydi.Küçük yaşlarından itibaren birlikte büyüdüler.Hiç Jimin'i diğer kardeşlerinden ayırmadı.Hep ona doğruyu gösterdi,hep arkasında oldu.Kimsesizliğini hiss ettirmedi.
Benden bahs etmeğe ise gerek yok.Ben yıkılmıştım.
''Rosie konuş lütfen.Beni korkutuyorsun''
Jennie endişeli sesi ile konuştu.Bu arada göz yaşlarım dinmişti.Tepkisizce onlara bakıyordum.Zorlukla konuştum.
''Beni Jimine götürün.''
''Eminmisin?'' Diye sordu Jin
''Onu görmeliyim oppa.Jimin'i yanlız bırakamam''
Kafasıyla beni onayladı.
''Haklısın.Jimin'in sana ihtiyacı var''
Beni tekerlekli sandalye ile bir odanın karşısına getirdiler.Camdan bakmak bile kalbimi acıtmaya yettmişti.
Doktorların yardımı ile Jimin'in yanına gittim.Onu böyle gördükçe nefesim kesiliyordu.Elini tuttum ve hayatımın aşkına bir söz verdim.
''Söz veriyorum sevgilim. Seni burda yanlız bırakmayacağım.Sen bu 'uykudan' uyanıcaksın''
....
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SLEEP
General Fiction''Söz veriyorum sevgilim. Seni burda yanlız bırakmayacağım.Sen bu 'uykudan' uyanıcaksın''