사고?

400 42 6
                                    

'Kaza?'

(15.08.2018)

''Günaydın Jimin oppa.''

Yatakta oturur pozisyona geçip tam karşımda  'uyuyan'  Jimin'e baktım.Kalkıp ona doğru yürüdüm.Yanına yaklaşıp yüzüne baktığımda yüzündeki morlukları ve izleri görünce kendime bir kez daha lanet etmeden yapamadım.Gözlerimin yaşardığını görüşüm bulanıklaştığında anlaya bildim.

''Ben özür dilerim oppa.''

Yaklaşıp dudağına bir öpücük bıraktım.O sırada kapı açıldı.Hemen göz yaşlarımı sildim.

''Ahh.Ben özür dilerim bayan Park''

''Önemli değil Ji-won.Birşey mi oldu?''

''Ben bay Park'ın iynesini yapmaya geldim''

Jimin'e bir kez daha baktım.

''Tamam,sen işini yap''

Dedikten sonra odadan çıktım.Jimin'i hastaneden aldıktan sonra yatılı bir hemşire işe aldım.Mutfağa inip bir bardak su içtiğim sırada kapının sesi ile irkildim.Ardından gidip kapıyı açtım.

''Merhaba Rosie.''

''Hadi içeri geçin''

Hepsi koltukta oturunca bende karşılarına geçip oturdum.Tae ayağa kalktı.

''Ben bir Jimin'e bakıyım''

....

''Nerdesin Tae? Bir an yok oldun sanıp sevindim'' Dedi,eskiye oranla daha iyi olan Yoongi.

Tae'nin gözlerinden anlıyordum,üzgündü.

''Hyung'umla biraz konuştum.'' Sesi bile ne kadar kötü olduğunun habercisiydi.

Bir anda herkes sessizleşti.Herkesin üzüntüsü bir kez daha günyüzüne çıktı.Yoongi sanki birşey söylemek ister gibi ağzını açtı ve hemende kapattı.Bir hışım ayağa kalktı ve çıkıp gitti.

Jin ve Namjoon'da onun peşinden gitti.

''Ben ne söyledim yine yaa?''  adeta feryat etti Tae.

''Herkes gergin.Senlik bir durum yok Tae'' sonunda konuya müdahile etti Hoseok.

''Gerginse gergin.Bana ne!''

''Tamam hepiniz gidin.''

''Neden Rosie?''  şaşkınca sordu Kook

''Burda kavga istemiyorum.Benim derdim bana yeter.''

''Rose haklı.Hadi gidelim.''

 Ama malesef hiçbiri Hoseok'u dinlemedi.

''Lan kalkın!''  Hoseok'un sesiyle Tae hemen kalktı.

''Sende Kook!''

Kook umursamazca başını salladı ve beni işaret ederek konuştu.

''Rosie'ni yanlız bırakmıyorum.Siz gidin,ben birazdan gelicem.''

Hoseok bana bakınca kafamla onayladım.Anlaşılan Kook gitmicekti ve inat etmeğe gerek yoktu.

''Biz gidelim o zaman.Kook kızın başını şişirme.''

''Tamam hyung''

....

Sonunda Kook'uda evden göndermeği başardım ve yanlız kaldım.

Telefonu elime alıp fotoğraflara bakmaya başladım.

''Bayan Park benim acil bir işim varda acaba...''

''Tamam gide bilirsin''

Ev tamamen boş olunca Jimin'in yanına gidib oturdum.Yüzündeki izler yavaş-yavaş iyileşiyordu.

''Jimin oppa üzgünüm.Benim yüzümden oldu...Lütfen iyi ol oppa sana ihtiyacım var.''

Göz yaşlarım benden bağımsız akmaya başladı.

''Ben eskisi kadar güçlü olamıyorum o..oppa.Ben seni istiyorum.''

Başımı Jimin'in karnına gömüp hıçkırıklara boğulmama izin verdim.

Bildirim sesi gelince elimin tersiyle göz yaşlarımı silip telefona baktım.Bilinmeyen bir numaradan gelen mesajla afalladım.

'Sence bu bir kaza mı,yoksa kasıtlımı yapıldı?'



SLEEPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin