SLEEP

이 정도

'Bu kadar'

''Siz gerçekten iğrençsiniz...''

Yoongi sinirle kapıyı çarpıp gittikten sonra bende şaşkınca Lee'ye bakıyordum.

Böyle birşeyi nasıl söylemişti aklım almıyor.Ben evli bir kadınım ve bu davranışı beni kötü duruma sokuyordu.Doğru, Yoongi'nin ne düşündüğü beni zerre kadar ilgilendirmiyor.Ama bu durumda kendimi Jimin'e ihanet etmiş gibi hiss ediyordum.

''Ne var?Neden beni öldürücekmiş gibi bakıyorsun?''

Sinirle elimi saçlarıma daldırdım ve çekiştirdim.Bu kadar sorumsuz olması canımı sıkmıştı.

''Sen ne dedin farkındamısın?''

Rahatça geçip sandalyeye oturdu ve arkasına yaslandı.

''Ne var burda? Yoongi'yi delirtdim, sende bundan zevk almadın mı?''

Sinirle bir nefes daha soludum.

''Tabii ki hayır! Bunda zevk alınıcak birşey göremiyorum Lee''

''Ama ben görüyorum''

Bende geçip oturdum.Rahatlamak için derin-derin nefes aldım.

''Lee ben evliyim, farkındamısın?''

Omuz silkti.

''Yani?''

Beni yine deli ediyordu.Hep böyle umursamaz davranması onun için eskiden beri olağan bir durumdu.

....

Flashback

(05.03.2010)

Birazdan Lee'nin resim sınavının sonuçları açıklanıcaktı,ama beyefendinin umrunda değildi.

Eğer bu sınavı kazanırsa Kore'nin en iyi resim okuluna kayd ola bilirdi.

''Lee lütfen biraz heyecan yaparmısın?''

Kafasını olumsuzca salladı.

''Benim yerimede heyecanlanıyorsun zaten Chae.Ayrıca tırnaklarınla oynamayı bırak''

Lee söyleyinceye kadar farkında bile değildim.Ama kendimi durduramıyordum.

Elimin üzerindeki ellerle kafamı kaldırıp yüzüne baktım.

''Bir kez de sözümü dinle''

Kafamı tekrar aşağı eğdim.

''Senin gibi umursamaz olamıyorum Lee''

Beni kendine çekip sarıldı.

''Böyle nasıl peki?''

Başımı göğsüne gömdüm.

''Daha çok heyecanlandım''

....

''Uzatmanın manası yok.Söyledim ve bitti.Sende biraz rahat ol...''

Kapının tıklanmasıyla konuşmamız yarıda kaldı.

''Gir''

Komutumla içeri Jimin'in eski Tae'nin yeni asistanı geldi.

Gerçekten Jisoo tatlı kızdı.

''Efendim, Yoongi bey yarım saat sonraya bir toplantı talep ediyor''

''Tamam''

Jisoo tam kapıdan çıkacekken duraksadı ve bana döndü.

''Size birşey sora bilirmiyim?''

Kafamı salladım.Zaten ne soracağını az-çok tahmin ediyordum.

''Jimin bey iyi mi?''

Burukca gülümsedim.

''Neden sordun?''

''Jimin beyin bana çok yardımı oldu...''

Sözünü kestim.

''Ne gibi mesela?''

''Beni yanlış anlamayın lütfen.Jimin bey ben maddi zorluk yaşadığım bir zamanda bana yardımcı oldu ve beni işe aldı''

Kafamı salladım.

''Jimin iyi olucak.Sen şimdi git ve herkesi yarım saat sonrası için haberdar et''

''Peki efendim.Bu arada bay Lee şirket  çalışanları olarak gelmenize sevindik''

Lee Jisoo'yu cevapladı.

''Bende sevindim.Ayrıca teşekkür ederim''

....

Yarım saat sonra Lee'le birlikte toplantı odasına gittik.Herkes toplanmış bizi bekliyordu anlaşılan.Tae'le Kook yan-yana oturmuştu.Bizi görünce ikisi de gülümsedi.

''Hepinize merhaba.Beni gördüğünüze sevindiğinizi umuyorum.Nede olsa uzun zaman oldu görüşmeyeli,değil mi?''

Hiç kimseden ses çıkmayınca yerlerimize oturduk.

Ilk olarak Jin söze girdi.

''Neden bizden habersiz hisseleri devr ettin Rose?''

''Yoongi'ye söylediğim gibi hisse benim ve istediğimi yaparım''

Bu kez Namjoon konuştu.

''Yoongi bize birşeyler söyledi...

Bakışları Lee ve benim aramda gidip-gelirken devam etti

...Siz,yeniden berabermisiniz?''

''Evet''

Lee'nin net cevabı karşısında Hoseok'un gözlerinden geçen hayal kırıklığını gördüm.Kısa süre sonra bu hayal kırıklığı yerini kızgınlığa bıraktı.

Kendimi şu an bok gibi hiss ediyordum.

Lee konuştu.

''Bunu konuşmaya gelmedik buraya.

Bildiğiniz gibi Chae 100-de 70 hissesinin 35-ini bana devr etti.Sizde bu şirketin 100-de 5-lik hissedarları olarak buna alışsanız iyi olur.Bu sefer beni elime para sıkıştırıp gönderemezsiniz.

Artık burdayım ve gitmeğe hiç niyetim yok.Bana ait olan herşeyi geri alıcam...

Ayağa kalkınca bende kalktım.Elimi tuttu.

...Ilk olarak sevdiğim kadını geri aldım''

Kapıya doğru ilerlediğimizde Hoseok'un sözleriyle dona kaldım.

''Jimin'e olan sevgin bu kadarmı Rose?''

Zorlanarakta olsa kafamı salladım.

''Bu kadardı''

Benim için çok zor olsa da Lee'le el-ele odadan çıktık.O sırada Lee'ye telefon geldi.

Konuştuktan sonra Lee'nin yüz ifadesi tamamen değişti.

''Ne oldu Lee?''

Bana baktı ve kalbimi tekletecek o sözleri söyledi.

....