''Hay ben...neyse.Sakin olayım diyorum ama neden 5 gün bekledin?''
Yoongi'nin sinirli bakışları beni korkutmaya yetiyordu.Ve ayrıca nasıl böyle sakin konuşurken bu kadar sinirli ola biliyordu diyede düşünmüyor değildim.
''Ben önemsizdir diye düşündüm,biri dalga geçiyor sandım.Ama sonra yine mesaj gelince ben...''
''Tamam.Telefonu bana verir misin Rose''
Telefonu çıkarıb Namjoon'a verdim.Namjoon benim bir daha okumaya cesaret edemediğım mesajları sesli okumaya başladı.
'Sence bu bir kaza mı,yoksa kasıtlımı yapıldı?' (15.08.2018)
'Bana yazmaya cesaret edemedin mi Rose?' (16.08.2018)
'Demek ki Jimin senin için önemsiz biriymiş.Hiç merak etmedin mi araba neden kaza yaptı?Neyse bunları konuşucak daha çok zamanımız olucak'(19.08.2018)
''Yeter artık tekrar-tekrar okuma zaten kafam allak-bullak.''
Benim korktuğum o soruyu sonunda biri sordu.
''Sizce haklı ola bilir mi?''
''Bilmiyorum ama öyleyse her kim yaptıysa onu kendi ellerimle öldürücem.Yada hayır,önce si*icem sonra öldürücem.Benim kardeşime kimse zarar veremez!''
Gözlerim Yoongi'ye döndü.Gerçekten sinirli olduğu belli oluyordu,çünkü sinirden kızarmıştı.
''Merak etme eğer öyleyse onu ben öldürücem''
Gözler bana dönünce zorakı bir gülümseme sundum onlara.
''Bu işe karışmıyorsun Rosie.Seni tehlikeye atamayız.Jimin hyung uyanınca yanında olmalısın.''
''Kook haklı.Ayrıca bunu sonra konuşuruz,önce gerçekmi onu bulalım'' olaya mudahile eden Yoongi'ye bakıp gülümsedim.
''Nasıl yani,polise gitmicekmiyiz?''
''Gitmiceğiz Hoseok.Ama biriniz öterse sizi si*erim.''
''Hyung Jimin benimde kardeşim.Her konuda öterim ama bu konuda asla.'' Tae kararlılığı beni çokta şaşırtmadı.Sonuçta konu Jimin'di ve onların tek hassas noktasıda Jimin'di.
''Biliyorumda...neyse.''
....
(27.08.2018)
Yavaşca Jimin'in yanına oturup elini tuttum ve dudaklarını kendi dudaklarım arasına alıp ıslak bir öpücük bıraktım.
Ne zaman akmaya başladığını bilmediğim göz yaşlarımı elimin tersiyle sildim.
''Biliyormusun Kook dün Lola'yı getirdi.Onu bana getirdiğinde itiraf etmeliyimki biraz şaşırmıştım.Ama sonra...''
....
Flashback
(10.06.2017)
Kapı çalınca gidip açtım.
''Jimin nerdeydin?''
''Hadi çok konuşmada gel benimle.''
Elimden tutup beni bahçeye çıkardı.
''Ne yapıyorsun Jimi...''
Köpek sesini duyunca şaşkınlıkla dona kaldım.
''Doğum günün kutlu olsun Rosie-shi.Hep yanında olucam ama olurda ayrı olursak,yanında olamazsam seni koruyucak biri var artık.Yani içim rahat.''
Hemen Jimin'e sarıldım.
''Teşekkür ederim Jimin-ah.Ismi ne?''
Jimin'in belimdeki ellerini gevşetdi.
''Bilmem,sen koy ismini.''
Sevinçle ellerimi bir-birine vurdum.
''Lola olsun Jimin-ah''
Jimin genişce gülümsedi ve yaklaşıp bana bir öpücük sundu.Ellerimi omzuna çıkararak öpücüğümüzü derinleştirdim.