16. Bölüm

1.2K 81 77
                                    

"Pekala." dedi Dumbledore boğazını temizledikten sonra ve  kapı kırılırcasına açılmadan önce Tom'a döndü "Artık Luna'yı rahat bırakabiliriz herhald-"

İçeriye önce küçük bir bedene sahip tıknaz kadın girdi ardından da Lilith. Profesör başını iki yana sallayarak"Evet?" dedi.

Kadın Profesörü görünce duruşunu düzeltti "Bu kız beni-"

Lilith omuzlarını silkti "Hayır Profesör onu oyalamıyordum."

Kadın Lilith'e nefretle baktı "Seni küçük yılan.."

Profesör Lilith'e baktı ve "Tom'u da alarak buradan çıkabilir misiniz artık çocuklar? Luna'nın dinlenmeye ihtiyacı  var." Tom Luna'ya gülümsedi ve profesöre bakmadan Lilith'e doğru yürümeye koyuldu ama Dumbledore  sözüne devam etti "Ve Lilith yeteneklerini  kötüye kullanmaman konusunda bu seni son uyarışım."

Lilith gözlerini devirdi ve bu 'yeteneklerimi kötüye kullanmayacaksam onları neden kullanayım ki?' anlamına geliyordu.

***

"Riddle!" dedi Lilith ve bir  türlü uyanmak bilmeyen Riddle'ın yüzüne birkaç damla su döktü "Uyanman gerekiyor."

"Kargalar bile kahvaltısını yapmadı."

"Biliyorum ve biz karga değiliz."

Yan yatakta uyuyan Alec hafifçe gözlerini araladı "Lilith yalvarırım çık şu yatakhaneden! Buranın erkeklere ait olduğunu bir türlü kabullenemedin."

"Kes sesini Alec." Lilith Riddle'ın kulağına eğildi "Bak Luna'yı almamız gerekiyor, tamam mı?"

"Bugün çıkacağını bilmiyordum." diyen Tom aynı anda ayağa fırlamış ve çıplak olan üstüne beyaz gömleğini giymeye koyulmuştu.

"Derslerinde geri kalmasını istemeyiz."

"Gözlerimi yaşartıyorsun." Lilith yüzünü Alec'e döndü ve bir kez daha ona sesini kesmesini söyledi.

Tom bu ikilinin sürekli atışmasına alışmıştı ve doğrusu artık umsamıyordu. İlk zamanlarda Alec kendi azabına uğrasa da Lilith onunla pekala baş ediyordu ve itiraf etmeseler de bu ikilinin arasındaki enerji hissedilmeyecek gibi değildi.

***

Luna gözlerini araladığında güneşi bekliyordu Tom'u değil- ama bu ikisi son zamanlarda aynı şeyi ifade ediyordu kendisi ve karnındaki kelebekler için. 

Tom'un elinde bir tepsi vardı ve cam bir kavanozun içine  de kırmızı bir gül yerleştirilmişti. Luna oturur hale geçti ve gözlerini defalarca kırpıştırarak Tom'un kusursuz güzellikteki yüzünü seyretti. Sonsuza dek onu izleyebilirdi. 

"Günaydın." dedi kırık bir sesle "Ne zamandır bekliyorsun?"

Tom sol bileğindeki yeşil saate baktı "Önemi yok." 

"Önemi yoksa neden kaşlarını kaldırarak saate baktın?" Luna muzip bir ifadeyle gülümsedi.

"Şey- saatim çok güzel ve görevlerimi unutmamam için beni uyarıyor."

Tom Riddle ve Luna LovegoodHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin