Carpe Diem | Jikook✔️

15- Aşkın Ölecek

Jeongguk'un odasının kapısı gürültüyle açılırken içeri giren kişi Bay Jo'ydu.

"Patron!"

Jeongguk onun bu telaşlı halini görünce bir şeylerin ters gittiğini anlayarak hızla ayağa fırladı. Aklından sürekli Taehyung'a veya Jimin'e bir şey olması ihtimalini geçiriyordu.

"Ne oldu?" 

"Joseon Gençlik Örgütü lideri tutuklandı."

Jeongguk duruma anlam veremedi. Lider sanıp kimi tutuklamış olabilirlerdi ki?

"Neden bahsediyorsun?"

"Bay Kim, Jimin'i kurtarmak için yalan ifade vermiş olmalı. Bu iyi bir şey. Lideri yakaladıklarını düşünürlerse fırsattan yararlanıp kaçabiliriz. Ailesi Bay Kim'i kurtaracaktır. Acele etmeliyiz."

Jeongguk ona odadan çıkmasını söyleyip düşünmeye başladı. Kısa sürede Taehyung'un gerçek lider olmadığını anlayıp yeniden lideri aramaya başlarlardı.

Taehyung onlara böyle bir şans vermişken buradan kaçıp kurtulmalılardı.

-

Birkaç saat önce Jimin'in olduğu sorgu odasındaki sandalyede şimdi Taehyung oturuyordu. Jimin'in aksine onun elleri bağlanmamıştı. Kendini oldukça rahat hissediyordu. Lider olduğunu ve Jimin'in keskin nişancı olmadığını söyleyecekti. Ona inanacak ve Jimin'i serbest bırakacaklardı. Daha sonra babası Taehyung'u hapse girmekten kurtaracaktı ve o da Jimin'i alıp Mançurya'ya kaçacaktı. Aklındaki plan işte buydu ve gerçekleşeceğine çok emindi.

Karşısında oturan Yeong Min sorguya başladı.

"Joseon Gençlik Örgütünün lideri olduğuna göre tüm mensupları herkesten iyi biliyor olmalısın."

Taehyung ifadesini ve ses tonunu tek düze tuttu.

"Bildiğin gibi, örgüt kimlik değiştirmeye ve gizliliğe dayanıyor. Lider olabilirim ama örgütün her üyesini bilemem."

"Alt mensupları bilmesen bile kilit mensupları bilmiyor olman çok saçma olmaz mı?"

"Maalesef. Tüm kilit mensuplar son operasyonda kendini öldürdü."

Yeong Min inanmamıştı. Yüzündeki ifade de bunu resmen bağırıyordu. "Demek öyle."
Oturduğu yerden kalkıp kapıya seslendi.

"Aleon'u getirin."

Birkaç saniye sonra kapı gürültüyle açıldı ve iki polisin koluna girerek zorla yürüyen Jimin içeri sokuldu. Yüzündeki çeşitli yerler morarmış ve patlayan kaşından çenesine kadar kan akmıştı. Taehyung onun halini görür görmez ayağa fırladı.

"Jimin!"

Ne yazık ki kalkıp Jimin'e yöneldiği sırada Yeong Min onu omzundan ittirip sandalyeye geri oturtmuştu.
Jimin'in yanına geçip yüzünü kavradı.

"Bu kim?"

Jimin'in gözleri Taehyung'la buluştu ve birkaç saniye ona baktı. Karşısındaki adamın endişesini, korkusunu net bir şekilde görüyordu.

"Carpe Diem'in sahibi."

Sesi bir fısıltı gibi doldurmuştu odayı.

"Örgütün lideri mi?"

Jimin gözlerini karşısındaki adamdan çekip  Yeong Min'e dikti ve çığlık atarcasına bağırdı.

"Sana lideri bilmediğimi söyledim!"