Yıl 1994 olmuş, Enes 2 yaşına girmişti.
Güzel bir yaz günü Kırlangıç ailesi havanın tadını çıkarmak için ormanlık alanda piknik yapıyordu.Songül Hanım sofrayı hazırlarken Erkan'da babası Orçun Bey'e yardım ediyordu.Yemek yenmiş, bütün aile oturup güzel bir çay keyfi yapiyorlardı.Ortamdaki sessizliği Nur hanım'ın haykırışı bozdu. "Enes nerede?" Herkesin gözü Enes'i arıyordu Erkan orada diye bağırdı. Kardeşini göle doğru giderken gördü. Korkuyla hemen arkasından koştu. Ardından babası. Erkan o korku ile o küçücük bacakları ile çok hızlı koşmuştu.Kardeşi göle çok yaklaşmış düştü düşecek vaziyete gelmişti.Erkan kardeşine yetişmiş son bir hamleyle thsirt'unden kavrayıp çekti.Orada ki herkes derin bir nefes almış, rahatlamıştı.Günün kahramanı Erkan kardeşini kurtarmıştı.Enes yaşadığı şok yüzünden feryat figan ağlamaya başladı.Annesi Songül hanım onu kucaklayıp sakinleştirmeye çalışsafa.Pek de işe yaradığı söylenemez.Bu durumdan Erkan'da çok etkilenmiş olmalı ki oda ağlamaya başlamıştı. Babaanesi Nur Hanım Sarıldı torununa. "Sana ne oldu kuzum?. Sen neden ağlıyorsun?
Hüzün dolu bir yüz ifadesiyle cevap verdi Erkan. "Ya yetişemeydim babaanne. Ya kurtaramasaydım kardeşimi. Ben ne yapardım ki onsuz?"
Nur Hanım karşılık verdi ağlayan torununa. " Yetiştin ama kuzum. Kurtardin kardeşini. Abiliğin en büyüğünu yaptın sen."
Songül Hanım'da dahil oldu konuşmaya.
"Babaannen haklı annem. Sen ağlama artık. Eğer gözlerinin yaşını şimdi silersen, sana yarın en sevdiğin tatlıyı yaparım"
Hafif bir tebessüm ile gözlerinin yaşını sildi Erkan. Meraklı bir yüz ifadesiyle "Gerçekten mi anne?"
Dedi.Annesi de onaylarmışcasına kafasını salladı.
Akşam olmuş, ortalıği toparlıyan Kırlangıç ailesi arabalarına atlar, atlamaz evlerine doğru yola çıktılar. Yarım saatin sonunda eve vardılar.
Aile çok stresli bir gün geçirdiği için kendilerini salona attı. Erkan'da, günün vermiş olduğu stres yüzünden dinlenmek istedi. Ve odasına çekildi. Bu durumu fark eden Songül Hanım kocasına yanaştı. "Orçun, Erkan odasına girdi bak. Git biraz birşeyler söyle hüzünlenmesin." Dedi. Orçun Bey 'de kafasını onaylarmışcasına salladı. Odanın önune gelen, Orçun Bey kapıyı tıklattı ve içeri girdi. Güler bir yüz ile " Nasılmış benim aslanım?" Diyerek yanına oturdu. Erkan da " Uyursam çok daha iyi olacağım babacığım" dedi. Orçun Bey devam etti.
" Erkan'ım ,sen bugün çok güzel birşey yaptın. Kardeşinin hayatını kurtardın. Sakın üzülme, rahat bir şekilde uyu tamam mı paşam? Kendin de sorun arama kardeşin daha küçük. Ne yaptığını bilmiyordu. Sen de abisi olarak onun yanlışını duzelttin gibi düşün. Abiler hunu hep yapar. Şimdi ben gidiyorum, sen de guzel ve huzurlu bir uyku çek anlaştık mı? " Erkan onaylarmışcasına kafasını salladı ve gülümsedi. Bu durumdan mutlu olan Orçun Bey' de Erkan'ın kafasını okşayıp çıktı odadan. Erkan da aldığı moralin sayesin de kafasını yastığa koydu. Rahat bir nefesle rüyalar alemine daldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Bir Paylaşım Hayat
General Fictionİki kardeşin doğumundan başlayan ve sonsuza kadar kopmayan bir bağ. Bu yolda onları bekleyen. Anılar,Olaylar,Maceralarla dolu bir serüven. Sonsuza kadar suren bir dostluğun sembolü.