22. Bölüm ~Bazı Gerçekler~

1.2K 115 151
                                    

" Bundan emin misin?"

" Evet, bu o."

Harry Hermione nin verdiği parşömen parçasını ona geri verdi.

" Şaka yapıyorsun değil mi?"

Dean birinci ağızdan dinlememişti bile, ona kolyeyi anlatan Harry'di. Buna rağmen Chuck ın tarif ettigi kolyeyi nasıl birebir çizmiş olabilirdi? Dogrucu tarafı Dean in herhangi bir şey de kendisinden daha başarılı olmasını kabul edemediğini söylüyordu. Harry o tarafının çenesini kesti.

Hermione tuhafça baktı. " Neden böyle düşündün ki şimdi?"

" Sence de Thomas ın kolyeyi birebir çizebilmesi garip değil mi? Bu oldukça şüpheli görünüyor." dedi Harry kendini durduramadan.

Hermione " Ne yani Dean in kolyenin nerede oldugunu bildiğini mi ima ediyorsun?" dedi. Dudakları alayla yukarı kıvrılmıştı.

" Ben böyle bir şey söylemedim, sadece.."

Hermione " Birincisi bu Dean in çizdiği orjinal resim değil, Bill Chuck a doğrulattıktan sonra üzerinde oynamalar yapıldı. Ikincisi, şüpheci yaklaşmanı anlıyorum çünkü onu iyi tanımıyorsun. Tanıdıkça güvenilir biri olduğunu sen de anlayacaksın. Ondan şüphe etmen anlamsız."

Onu tanımak istemiyorum.

" Başka bir şey var mı Hermione?"

Hermione yine o tuhaf bakışı attı.
" Bir dahakine toplantıya katıl ve daha fazlasını kendin öğren. Yine de hepsi bu kadar."

Evet, daha sonra da Ginny i Thomas ile el ele tutuşurken görüp iyice sinirlenebilirdi.

Tanrım, bu hale nasıl geldim ben?

Sanki dünyadaki her insan, her varlık ve her nesne Harry nin ruh sağlığını bozmak için birleşmişti. Kafasını nereye çevirse kızıl saçlı kızı görüyordu, duyuyordu, hissediyordu..

En azından bunun bir artısı olmuştu. Artık Ginny sayesinde koku duygusu öyle gelişmişti ki kızın nerede veya nereden geçmiş olduğunu anlayabiliyordu. Sırf bu yüzden zihnebend dersleri dışında o kata adım atamıyordu bile çünkü Ginny nin odası o kattaydı. Parfümünün çicegimsi ve baharatlı kokusu öyle baştan çıkarıcıydı ki-

LÂNET OLSUN POTTER!

Ve bir de bu vardı. Saçma bir şekilde ne zaman kendi düşünceleriyle başbaşa kalsa Ginny i arzular hale geliyordu ve buna neyin sebep olduğu hakkında hiçbir fikri yoktu.

Mesela Dean Thomas dan nefret ediyordu. Oysaki çocuğun ona ters davrandığını hiç görmemişti, hatta Dean Luna dan sonra ona arkadaş canlısı davranan tek kişiydi. Ve bu Harry nin öfkesini daha da körüklüyordu. Bir pislik gibi davranması daha kolay olmaz mıydı? En azından ondan nefret etmek için bir nedeni olurdu. Bir de bu saçma duruma suçluluk duygusu tuz biber oluyordu.

Ginny ile araları normaldi. Yani her zamanki gibi birbirlerine gördükleri yerde laf sokmaya devam ediyorlardı fakat bunlar küçük şeylerdi.

"... anladın mı Harry?"

Harry Hermione nin sesiyle irkildi. Gözlerini ona kırpıştırdı.

" Tekrarlayabilir misin?"

Hermione sabırla iç çekti. " Bugün saat üçte Ron ile Florish & Blotts'a gideceğiz. Bizimle gelip gelmeyeceğini sordum."

Harry " Ne için?"

Hermione şaşkınlıkla gözlerini kırpıştırdı. " Elbette seni yetimhaneye bırakan kişi hakkında araştırma yapmak için. Biliyorsun, bakanlık çalışanları hakkında birkaç bilgi edinmek için."

WIZARD? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin