31. Bölüm ~Dean Ormanı~

1.1K 121 97
                                    

" Biraz daha ister misin?"

Harry başını iki yana sallayıp cam şişeyi kıza teslim etti. " Hayır, teşekkürler."

" Doğru yerin burası olduğundan emin misin Granger?" dedi Ron etrafı süzerken. " Bu yer Muggle kaynıyor."

O haklıydı. Dean Ormanı ıssız ağaçlarla kaplı bir alandan çok insanların hafta sonu aileleri ile geçirebilecekleri piknik alanına benziyordu.

Hermione " Burası herkesin zaman geçirebileceği turistik kısmı." elindeki haritaya işaret etti. " Biz buradayız ve gitmemiz gereken yerler kırmızı kalemle işaretlediklerim. Yapmamız gereken tek şey cisimlenmek."

Ron, Hermione nin omzunun üstünden haritaya bakmak için eğildi ve hayal kırıklığıyla kaşlarını çattı.

" Şaka yapıyor olmalısın. Burada 11 tane çarpı işareti var. Hepsine bakmak asırlar alır!"

" Günler sürebilir derken kastettiğim şey tam olarak buydu Weasley." dedi Hermione huysuzca.

Harry, az önce dizi yaralanan ve annesi tarafından kucaklanan küçük kız çocuğundan gözlerini alıp ikisine baktı. " Sizce yokluğumuz fark edilir mi?"

" Annem ve babam bir haftalık iş seyehattinde, onlarla gitmem gerektiği için siz de bana katılmak istediniz. Olay bu. Mr. Potter ın veya Mrs. Weasley in ailemle herhangi bir samimiyeti olmadığına göre doğruluğunu sorgulayacaklarını sanmıyorum." dedi Hermione basitçe.

Harry " Peki ya senin ailen?"

" Bu hafta gerçekten de bir iş seyahatleri var. Dişçilikle ilgili bir seminere katılmaları gerekiyor. Yani, bir hafta burada olmayacaklar."

Harry nin diyecek başka sözü yoktu. Plan tamamen kusursuzdu.

Ron un merakı üzerine Hermione Ron a dişçilerin tam olarak ne yaptığını açıklarken kamp yapma alanına doğru açılan, toprağa kazık çakılarak iplerle sınırlanmış toprak yoldan yürümeye başladılar.

Harry heyecanını zar zor bastırıyordu. Riley in, gizli kalması için kendini öldürecek kadar; Regulus Black in Voldemort tan onu çalmaya çalışacak kadar kendi hayatından vazgeçtiği bir kolyenin ne gibi bir öneminin olduğunu en sonunda öğrenecekti. Kolyenin kendisiyle ne gibi bir bağlantısı olduğunu öğrenecekti.

Babasını ikna edebilmek için büyük bir çaba sarf etmişti. Haklı olarak ona neden sıkıcı iş seyahatine katılmak istediğini sormuştu. Harry ise ortam değişikliğinin iyi geleceğini ve karargahta kapalı kalmaktan çok sıkıldığını söylemişti. Babası ilk başta pek sıcak bakmadı fakat Hermione de tamamen mugglelar arasında olacaklarını ve orada Harry i kimsenin tanımayacağının garantisini verince kabul etmişti. Hatta Harry e kendisinden nefret etmesine sebep olarak sarılmış ve Kendini nasıl mutlu hissediyorsan öyle olsun, sana güveniyorum Harry, demişti.

Hermione onları yeşil ağaçların arasından yürütürek kamp alanına çıkardı.

" Burada kalamayız Granger." dedi Ron. " Çadırımız büyük değil, yani etraftaki insanların küçücük çadırda üç kişinin beraber kaldığını görmeleri tuhaf olur."

Hermione " Kim burada kalacağımızı söyledi ki?" dedi, tek kaşını kaldırdı.
Işaret parmağı ile ileriye, sık ağaçlardan güneş ışığının bile zar zor ulaştığı ıssız yola işaret etti.
" Bizim gideceğimiz yer orası."

Ron ve Harry birbirleriyle rahatsızlık dolu bir bakış paylaştılar. Hermione beyaz kulübenin önünde sigarasını içip gazetesini okuyan görevliye doğru ilerlerken kızı takip ettiler.

WIZARD? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin