23. Bölüm ~ Tişört ~

1.2K 114 66
                                    


Harry ayağa kalktı ve olduğu yerde dona kaldı.

O Semper Pura'daydı. Yani geçmişte adlandırdıkları gibi Hogwarts taydı. Gergin hissetmeye engel olamadı, buraya en son geldiğinde neredeyse dev bir yılan tarafından öldürülüyordu. Fakat şimdi gözleri önünde duran kale tehlikeli görünmüyordu. Aslında uzun kuleleri ve geniş arazileriyle oldukça büyüleyiciydi.

Harry Snape in ondan sakladığı anının bu kadar geçmişe ait olabileceğini tahmin etmemişti. Saat kulesinin olduğu bahçeden içeri doğru yürüdü. Kendini biraz garip hissetti. Bu duvarların arasında yaşayan hiçbir büyücünün bu kadar mutlu bir şekilde rahatca dolanabilecegini hayal etmemişti. Etrafında öğrenciler gülüyor, birbirleriyle sakalaşıyor ya da düello yapıyordu.

Harry o büyücülerden birini hemen tanıdı.

Etrafını birçok öğrencinin sardığı iki oğlan tezahürat ve bağrışlar eşliğinde düello yapıyorlardı. Harry kalabalığın içinden geçip yanlarına ulaştı.

Bu kişilerden biri Harry nin on beş yaşındaki formu gibi görünen babasıydı. Saçları yataktan yeni çıkmış gibi karman çorman görünüyordu. Yüzünde ise arsız bir sırıtma vardı.

Düellonun diğer ucundaki ise Sirius Black ten başkası değildi. Harry onun kaç yaşında olursa olsun nasıl bu kadar kusursuz yüz hatlarına sahip olabildiğine şaşırmadan edemedi. Saçları James kadar karışık olmasa da kızlara iç çektirtebilecek kadar karizmatik görünüyordu. Ensesine kadar inen uzun siyah saçları yüzünde dağılmıştı. Tıpkı oda James gibi yüzünde düellodan aldığı zevki belirten muzip bir ifade takınmıştı.

Kalabalık Potter ya da Black diye tezahürat tutuyordu. Harry ikisinin de hiç değişmemiş olduğunu fark etti. Bu garip bir şekilde Harry i mutlu etti. Arkadaşlık bağları herkesi kıskandırtacak türdendi.

Harry onlardan cok da uzakta olmayan bir ağacın yanında oturan Remus u hemen tanıdı. O tanıdığı Remus Lupin den daha farklıydı. Onu yüzündeki yara izlerinden tanımıştı. Iki arkadaşını yarı eğlenen yarı onaylamayan bakışlarla izliyordu. Kısa boylu sarışın bir çocuğa kolunu atmıştı. Tezahürat edip kendini kaybeden çocuğu ara sıra zapt etmeye çalışıyordu. Harry nin içine birkaç şüphe tohumu düştü fakat buna ihtimal vermek istemediğini fark etti. Rahatsızca bakışlarını başka yöne çevirdi.

Snape in de buralarda bir yerde olması gerekiyordu. Sonuçta bu onun anısıydı. Etrafına bakındı fakat kalabalıkta hiçbir yerde göremedi.

" Ne zaman pes ediyorsun Çatalak? Seni rezil etmeden önce bir uyarmak istedim."

" Öyle bir şeyin olmayacağını sen de çok iyi biliyorsun." dedi James. Elindeki asayı havalı bir şekilde sallarken onu izleyen kız grubuna göz kırptı. Kızlar seslice bir kıkırtı ortaya koydular.

Muhtemelen annesi de buralarda bir yerlerde olmalıydı. Onu yeniden görebilecek olma düşüncesi Harry i heyecanlandırmıştı.

" Kesin şu şamatayı! Bahçede düello yapmanın yasak olduğunu çok iyi biliyorsunuz!"

Koyu kızıl saçlara sahip bir kız kalabalığın arasından çıkıp huysuzca bağırdı.

" Aww, yapma, herkesin keyfine limon sıkıyorsun Evans." dedi Sirius alayla.

Kızdan gözlerini alamayan James i firsat bilip bir sersemletme büyüsü gönderdi.

Kalabalıktan bazı iç çekmeler duyuldu fakat Black taraftarlarının alkışları yüzünden pek duyulmamıştı.
Lily yerde yatan çocuğun yanına yürüyüp büyüyü ortadan kaldırdı. James kızı tepesinde görür görmez yüzünde çarpık bir gülümseme belirmişti.

WIZARD? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin