37. Bölüm ~Kupa~

1.5K 127 195
                                    


Ginny yavaşça gözlerini araladı. Etraftaki ışık miktarı onu rahatsız etti, yüzünü buruşturdu. Ne zaman uyuyakaldığını hatırlayamıyordu. Bildiği tek şey kulağının altında duyduğu ritmik kalp atışlarıydı.

Harry ile beraber koltukta uyumuşlardı. Itiraf etmek gerekirse daha önce hiç kendini bu kadar huzurlu hissettiğini hatırlamıyordu. Boynu ağrıyor olmasına rağmen.

Etrafını saran kolları nazik ve bir o kadar güven vericiydi.Ginny gerçek hayatta bütün olan biteni bir kenara bırakıp bu kolların arasında sonsuza kadar yaşayabilirmiş gibi hissediyordu.

Yerinden kıpırdayıp onu uyandırmaktan korkuyordu. Çünkü Harry uyandığında gerçekler yüzüne çarpacak, bir daha o kolların arasında rahatlayamacağı gerçeği ile yüzleşmek zorunda kalacaktı. Gözlerini yeniden sıkıca yumdu. Zamanı varken bu anın tadını çıkarmalıydı.

Ama bilmiyordu ki Harry bir saattir zaten uyanıktı.

Ginny nin uyandıktan sonra dün akşamki konuşmayı görmezden gelecegini ve hicbir sey olmamış gibi hayatına devam edeceğini bilecek kadar onu iyi tanıyordu Harry. Artık bununla ilgili yapabilecegi bir şey yoktu. Onlar böyleydiler. Hayatında Ginny nin her zaman yer alacağını ama aralarında özel bir hissin olmayacağını kabullenmeye başlamıştı. Sadece bunun nedenini bilmek istiyordu, belki o zaman kabullenmek daha kolay olurdu.

Karargahta ona ızdırap veren kokunun sahibi kolları arasındaydı. Ginny nin saçlarından yayılan o baharatlı ve çicegimsi kokunun dünyadaki bütün içkilerden daha sarhoş edici etkiye sahip olduğundan emindi. Kalp atışlarının hızlandığını biliyordu fakat Ginny nin bunu duyup uyanmasını istemiyordu. Belki de artık bunu sonlandırmalıydılar.

Bacağının altına aldığı diger bileğini koltuktan indirdi. Ginny bu hareketlenmeyi hemen fark etmişti. Başını göğsünden kaldırdı, kenara kaydı. Ellerini saçlarından geçirip gözlerini ovdu. Harry e bakmadı.

" Saat kaç?"

Harry saatini yokladı. " Sekiz." dedi.

Kız şaşkınca ona baktı. " O kadar erken?"

Harry omuz silkti. Kendini Ginny nin hareketlerini izlemekten alıkoyamıyordu. Kız bunu fark ettiğinde koltuktan kalktı.

" Sekiz buçukta kapının önünde hazır olursan iyi olur. Basilisk zehrini yanına almaya unutma." dedi Harry.

Ginny ayaga kalktı ve başını olumlu anlamda salladı. " Sırada hangisi var?"

Harry " Diadem in hala nerede olduğundan emin değilim, bir tahminim var ama bunu en son değerlendirmek istiyorum. Kolye nin ise nerede olduğu belli...Geriye sadece Helga Hufflepuff un altın kupası kalıyor- neden gülüyorsun Weasley?"

Ginny yukarı kıvrılan dudaklarını ısırıp başını başka yöne çevirdi.
" Hiç..devam et."

Harry kaşlarını çattı ama bir şey söylemedi. " Herneyse, geriye sadece kupa kalıyor. Şaşırabilirsin fakat kupa  bir ekmek fırınında."

Ginny omuz silkti. " Bu çok doğal."

Harry gözlerini ona kırpıştırdı.
" Onun ruhunun bir parçasını basit bir muggle fırınına koymasını doğal mı buluyorsun?"

" Helga Hufflepuff Hogwarts ta yemek tarifleriyle ünlüydü. Bu oldukça ilginç, kurucuların tarihi değerlerine önem vereceği hiç aklıma gelmezdi."

" Sakın bana onu övdüğünü söyleme." dedi Harry, yüzünü buruşturdu.

Ginny " Düşmanından kötü dille bahsetme; fakat onun hakkında istediğin kadar kötü düşün."

WIZARD? Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin