" Harry?"
" Gelebilirsin baba."
James yavaşça içeri girdi, gözleriyle etrafı taradı. Tatmin olmuş bir ifadeyle başını salladı." İyi görünüyor. Tamamen yerleşmişsin."
" Pek fazla eşyamın olduğu söylenemezdi." ellerini karışık saçlarından geçirdi Harry. " Büyük bir çoğunluğunu sen halletmişsin zaten." Geniş odadaki perdelere, gardroba işaret etti.
" Hoşuna gitmediyse yenilerini alabiliriz." diye çabucak ekledi James.
" Nelerden hoşlandığını pek bilmiyorum, Patiayak ve ben tahmin etmeye çalıştık. Eğer sevmediysen-"
" Hayır, her şey çok güzel. Baba teşekkür ederim." Kendinden emin bir sekilde onun kolunu tuttu.
" Bundan emin misin? Yani tabloyu gerçekten sevdin mi?" dedi James, Harry nin yatagının başında duran resme işaret etti.
" Eh, aslında o hariç." dedi Harry, baştan çıkarıcı şekilde bakan iki kadına yüzünü buruşturdu. " Dur tahmin edeyim, Sirius'un fikriydi?"
" Odanda biraz güzelliğin olması gerektiğini savunuyordu." dedi James.
Eğer Ginny, kendisinden başka bir güzelliğin odasında olduğunu öğrenirse başının ağrıyacağını bilen Harry asasını çıkardı. (Bu onun kendi asasıydı. Esrar dairesinde kaçmak üzere olan Draco Malfoy dan zorla almıştı.) Onu tabloya doğrulttu.
" Evanesca!"
Tablo saniyeler içinde buhar oldu.
James gülümsedi. " Ah, yavaş yavaş alışıyorsun. Sekiz ay önceki sen yerinden kalkıp tabloyu kendi elleriyle aşağı indirirdi."
" Hayatı kendim için kolaylaştırmaya çalışıyorum."
James " Madem artık odanı süsleyecek bir resim yok..."
Harry " Baba gerçekten, duvar süsleme alışkanlığımın olmadığını bil- Bu da ne?" dedi şaşkınlıkla.
James arkasına gizlediği küçük, boş cerçeveyi yavaşça kucağına bıraktı. Harry bir ona bir de babasına baktı.
" Fark ettim ki birlikte aynı kareyi paylaştığımız bir resmimiz yok... Eger sen de istersen bu çerçeveyi doldurabiliriz."
Harry gözlerini kırpıştırdı. " Elbette isterim fakat... Şimdi mi?"
James diger elinde tuttugu kamerayı ona gösterdi. " Bu annenindi. Hala çalıştığından eminim. Sadece birkaç ayar yapmama izin ver...Agh, hangi düğmeydi bu hep karıştırıyorum."
Harry bu tanıdık gelen sahneye gülümsemeden edemedi. " Sanırım kırmızıydı."
James doğru düğmeyi bulduğunda odadan içeri başka bir kafa girdi. Sirius Black, James in elindeki makineyi görür görmez kaşları havalandı. " Yine o külüstürü ortaya mı çıkardın Çatalak? Ver şunu, sen hiç beceremezsin."
Elinden alınan makineyle James kaşlarını çattı. " Hey, ben gayet iyi gidiyordum."
" Hadi, biraz yaklaşın da baba oğul fotografinızçekeyim."
Harry" Neden sen de bize katılmıyorsun?" dedi. Babası da başıyla onayladı.
Sirius önemsizce elini havaya salladı.
" Meh, benim karizmamın yanında sizinki sönük kalacağı için bu pek de akıllıca olmaz Harry."
James gözlerini devirdi. " Tanıştırayım evlat, Sirius Black ve egosu."
" İpeksi saçlarımı kıskanıyorsun, itiraf et Çatalak ama bunu şimdi tartışmanın zamanı degil. Hadi, yaklaşın. Tüm gün sizi bekleyemem. Hipoggrif deyin.."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
WIZARD?
Fanfiction"Karanlık Lord'u alt edecek güce sahip olan geliyor... Ona üç kez karşı cıkmış olanlardan doğacak, yedinci ay ölürken doğacak... Ve karanlık Lord bu çocuğu kendi dengi olarak işaretleyecek ama o, Karanlık Lord'un bilmediği bir güce sahip olacak... İ...
